işsizlik

  • çalışmak istediği halde iş bulamayan yetişkinlerin bulunması durumu.
    Bugün açıklanan rakamlara göre işsizlik oranı %11.8 olmuş. Bu yıl 500 bin kişi işsizler ordusuna katılmış ve hali hazırda 3 milyon 647 bin kişi işsiz.
    Genç nüfusta işsizlik oranıysa 21,2
  • işsizlik diye bir şey yoktur bence. Arayan illaki bulur. Muhalefet anlamında söylemiyorum, herkesin yaşam koşullarına saygım sonsuz ama bence ciddiyetle arayan herkes kendine bir iş bulur. Ha şu olabilir; karşısına çıkan iş beklentilerinin altındadır maaş vs.. O da kişinin kendi seçimine kalmış bir durumdur ister o şartlar altında kabul ister reddeder.
  • çalışacak bir iş bulamama hali. tramvay durağının yakınında kış günlerinde dahi elleriyle patik örüp satan güzel yüzlü, tatlı sözlü teyzem aklıma geldi. Ve gurbete düşmüş öğrencilerin sevgi odağı aynı zamanda. şu an fark ettim ki, patik satmıyordu teyzem sevgi satıyordu ilmek ilmek. Umut örüyordu yumuşacık ipleri dolayarak parmaklarına. yetinmek ışık ışık yıldızlaşıyordu gözlerinde. sabır sözlerinin aralarında "Harikalar Diyarı" oluveriyordu. işte böyle...Öyle...
  • bir iktisadi olgu. sivil nüfusun çalışmak isteyen ama iş bulamayan kısmıdır işsizler. geçici işsizlik, yapısal işsizlik, doğal işsizlik, devrevi işsizlik diye dört başlık altında incelenmiştir. geçici işsizlik ve yapısal işsizlik her ekonomide bulunan işsizlik türleridir. bu ikisinin toplamına da doğal işsizlik derler zaten. bir ekonomide işsizlik haddi doğal işsizlik haddine eşit ise o ekonomi tam istihdamda demektir. yani tam istihdam, her bireyin işinin olması durumunu ifade etmez. devrevi işsizlik ise iktisadi dalgalanmalardan kaynaklanan işsizlik türüdür. iktisadi analizde işsizlik incelenirken kastedilen işsizlik türü de budur. bu işsizliğin bir de maliyeti var. sosyal maliyeti ve iktisadi maliyeti. sosyal maliyeti, işsiz kalan bireylerin refahını kaybetmesidir. gelirlerini, sosyal itibarlarını, arkadaş çevrelerini kaybetmeleri bu refah kayıplarına örnektir. buna da dolaysız maliyet derler. bir de dolaylı maliyeti var tabii, toplumsal maliyet de denilebilir. suça yönelen işsiz kesim gibi. iktisadi maliyeti ise bu insanların toplumsal üretime katkı sağlayamamalarını ifade eder. işsizlik bu gibi sebeplerden ötürü arzu edilmeyen bir iktisadi olgudur. şimdi bu kadar uzun açıklamaya ne gerek vardı kardeşim diyebilirsiniz, işsizlik işte.
  • Artmaktadır. Kendini saksı gibi hissetmene sebep olur.
  • Pazar kahvaltılarının bir anlamı yoktur. Pazartesi sendromundan şikayet etme lüksün yoktur. Her iş görüşmesinde patronun gözüne girmek için çabalarsın tabi mülakata görüşmeye çağırılacak kadar şanslıysan.

    Çalışan arkadaşlarla buluşunca bir bakarsın hepsi işinden özellikle şeflerinden şikayet ediyor. Ama hiçbiri istifa etmiyor.

    Etrafında ağzı olan konuşur. Çalışana iş çok diye. Peki etrafımızda adam olup olmadığımızı çalıştığımız kurum ve pozisyonlardan anlayan ve bir türlü susmak bilmeyen kuru gürültü.

    Arkadaşların evlenir ( çok mutlu olsunlar ) sen gitmemek için yalan uydurursun. Adam düğününe davet eder içinde kötülük olmadan senin varlığın yeter lütfen düğüne gel der ama onun güzel lafı bile batar.

    En çok onlar yoruyor. Özellikle sen sağlık hizmeti almak için gss öderken, ne olduğu belli olmayan adamların bedava aynı hizmeti alması.

    2.5 yılı geçti işsizlik, parasızlık değil de pazar kahvaltılarının bir anlamının olmaması çok yoruyor.

  • hali hazırda devam eden durumum.
    iki seneye yakın işsizim.

    hangi kapıdan içeri adım almaya çalıştıysak beğenilmedik. bugün bir görüşmem daha sonuçlandı tam 7 ay sonra dönüş yaptılar. yok dediler olmadı usta. artık darlanmış durumdayım. hayat bitsede gitsek kıvamına erişti benim için. hayır gerçekten benim hırslarım, hedeflerim, maddi karşılığı olan hayallerim yok. bir araba hayali bile kurmuş değilim bir erkek olarak.

    son 1 senede tam 6 yerin sınavını başarıyla geçip mülakat denen naneleri geçemedim. demek ki yeteli değilim kimseye kızmıyorumda ancak ne adamlar çalışıyor para kazanıyor be usta. sana bana politik bir duruşu, dini, uhrevi bir fanatikliği olmayana veya tam tersi açıdan belirli bir ideolojiye körü körüne bağlı olmayana iş yok. bilmiyorum sonra kader, hayırlısı filan lafları tesirini yitiriyor.

    neyse işsizlik zor bana da değil hani aileme, beni yetiştiren emek harcayanlara benden daha zor ben zaten umursuzlaşmışım.

    sonuç olarak kendi hayat görüşü olan ve kalıplara hapsedilmeye uymayan yurdum genci için doğal bir durum.
  • Ciddi hastalıklara yol açan durumdur
  • İstatistikte işsiz olmadan korkusunu hissetmeye başlıyorsun. Bir yanda ideallerin, felsefen, taviz vermeyeceklerin diğer yanda o korku.
  • "o da ne yapsın, evde otuyor öyle" cümlesindeki "o" olmaktır. ne yapayım işte, evde oturuyorum.
  • 4 günlük geçici işimden sonra, yeniden merhaba dediğim durum.
  • "Nerede çalışıyorsun?" sorusunu duymamak için dua edersin. Sanane demek istersin ama gayet insancıl bir sorudur, bir şekilde cevap vermen gerekir.