her şeye sinirlenen öğretmenler

(bkz: deli)

siz çıkın da benim gibi ömrünü bu hayale adamış insanlar yapsın bu kutsal görevi.

4 veya 5.sınıftayım. öğretmenimiz çok sinirliydi. onunla konuşamazdık bile. tokatın nasıl hissettirdiği hakkında hiçbir bilgim yokken canım öğretmenim dersi beden eğitimi sanıp dışarıya çıktığımız için bana ve 4 arkadaşıma teker teker tokat attı. Sonra kendimi açıklamaya çalıştığımda bir tane daha tokat attı. O zamandan beri başım dönüyor.
Bunu neden anlattığım hakkında hiçbir fikrim yok.

Maaş değilde zıkkım yiyesiceler

ilkokuldayken fazlasıyla gördüğüm öğretmen tipi. 2000/2008

Hayatta tek başarısı atanıp memur olmak olan insanımsı yaratıkların gerçekleştiği eylemdir.

Bir tiyatro oyunu, oyun devam ederken bir kaç kişi bir şeyler yiyor, sohbet ediyorlar. Oyunla hiç ilgileri yok, hatta uyarı geliyor yine tık yok. Bir bakmışsın ayağa kalkmış geziniyorlar, başkalarına şaka filan yapıyorlar ve oyuncular bu duruma hiç sinirlenmiyor.
Bir fuar organizasyonu, görevliler kuralları anlatıyor, katılımcıları yönlendiriyor ama bir grup söylenenleri yapmıyor, hatta aksini yapıyor. Uyarılıyorlar ama yine devam ediyorlar kafalarına göre ve organizasyonu gerçekleştiren görevliler hiç sinirlenmiyorlar.
Bir bahçe ve bahçıvan, çimleri biçiyor, çiçek ekiyor, gülleri buduyor. Ancak bir grup gelip çimleri söküyor, çiçekleri koparıp gülleri demet yapıyor. Bahçıvan uyarıyor, ama grup aldırmıyor ve bahçıvan hiç sinirlenmiyor.
Bir Öğretmen plan yapıyor, eğitim programı hazırlıyor, her gün gün boyunca en az 30 kişilik toplantıları yönetiyor, ders veriyor, saatlerce tiyatro oynuyor, ders aralarını organize ediyor, okul disiplinini sağlıyor, bahçesinde onlarca farklı bitkisi olan bir bahçıvan gibi her bir öğrencisi ile ayrı ayrı ilgileniyor sonra birileri geliyor yaptığı işi ya bozuyor ya sabote ediyor ya değiştirmeye çalışıyor ya da ayak diretiyor ama öğretmen hiç sinirlenmiyor. Gerçekten sinirlenmiyor ama bazen her gün mütemadiyen gerçekleşen bu durumlara karşı sesini yükseltebiliyor. İşte o zaman (bkz: Her şeye sinirlenen öğretmenler) oluyor.
Edit: öğretmen gerçekten sinirlenmez çünkü yaptığı iş çoğu zaman bir oyun, kendisi de oyuncudur. BaZı zamanlarda sesini alçaltması, bazende yükseltmesi gerekir. Sesini yükseltmesi sinirlendiği, sesini alçaltması sindiği anlamın gelmez. Lütfen fikrinizin olmadığı, bilmediğiniz konularda ahkam kesmeyin! Hele hele ki o işin içinde olmadan, o mesleği icra edenlere, yapmayın o mesleği gibi saçma sapan sözler sarfetmeyin. Bırakın öğretmenler kendi işini, sizde kendi işinizi yapın. Ben kırk yaşın üzerinde 22 yıldır bu mesleği her kademesinde yapan biri olarak, hiçbir öğrencime şiddet uygulamadığım gibi, hiçbir öğretmenimden de böyle bir hareket görmedim. Ama öğretmene karşı çokça şiddet uygulandığını hem öğretmen, hem de öğrenci iken şahit olmuşumdur. Sesimi yükselttiğim zamanlar olmuştur ki bu da herzaman profesyonel olarak mesleğimin gereği olmuştur. Yani tamamen rol idi.

Tdk'ye göre öğretmen; bir bilim dalını, bir sanatı ya da teknik bilgileri öğretmeyi meslek edinmiş, okulda öğrencilere ders veren kimse olarak geçmektedir. Tanımın herhangi bir yerinde hissizleşmiş bir makineden bahsediliyor mu? Sağlıklı bir insan haliyle birçok duyguyu yaşayabilir. Her şeye sinirlenen öğretmen devrinin şu dönemde kapandığını düşünüyorum. Bu devri yönetenler daha çok (bkz: şımarık öğrenciler) 'dir.

Lütfen yapmayın bu mesleği, o minicik yavruların kalplerine güzel dokunuşlar yapmak varken kötü bir iz bırakmayın. Unutmayın sizin bir anlık siniriniz onların bir ömrünü etkileyebilir.

öğretmenlerden ziyade bir insan her şeye sinirleniyorsa ya psikolojisi bozuktur ya da iktidarsızdır.

ben genelde aktif bir cinsel hayatları olmadığını düşünürüm.

öğretmen kategorisine taban sıralamadan kıyısından köşesinden giren öğretmenlerdir. yahu bu gözler hazırladığı yanlış sınav sorularını sınav esnasında gelip sınıflara düzeltirken düzeltilen bi kısmı anlamayan öğrenciye 2-3 dakika bağıran hoca gördü.

Öğretmenlik mesleğine ve icra eden öğretmenlere çok saygı duyuyorum. Ama gerçekten hakkıyla yapanlara. Anne babalarının evinde haftasonunu geçirmeye bile tahammül edemediği için kendilerini AVM’lere attıkları sümüklü, şımarık bebeleriyle haftanın en az beş günü günde 7-8 saat uğraşıyorlar. Hem de bir tanede de değil yeri geldiği zaman kırk tanesiyle birden. Çok saygı duyulacak bir şey bu benim için. Bu sebeple psikolojik yıpranma payı gibi bir şey olması gerektiğini düşünüyorum. Kızmak, eleştirmek yerine bir de bu tarafından bakılmalı.

Ortaokul ve ilkokul öğretmenlerinde olmaması gereken ama lise öğretmenlerinin belli bir kısmında olması gereken davranış.Öyle lise öğrencileri var ki insanı hayattan soğutuyorlar ve onları kontrol altında tutabilmek için belli bir otoriteye ihtiyaç duyuluyor.

Acilen görevden alınıp yerine genç ve gerçekten eğitimli kişilerin yerine geçmeleri gerekiyor. Eğitimi, öğretimi sert ve otoriterlik sandıkları sürece maalesef sisteme faydaları değil zararları olmaya devam edecek.

(bkz: hayal dünyasında yaşıyor bazı ipneler)
her şeye sinirlenen öğretmeni bilemem de her şeye sinirlenen insan yoktur.
şimdi, öğretmenler insan değil, desem kaç beğeni gelir acep?

(bkz: yerli yersiz birçok şeye sinirlene öğretmen)
başlığın kastı zannımca budur. ayrıca her şeye sinirlenen öğretmeni eleştirmek makulken ona insan değil demek hakaret boyutuna ulşacağı için beğenilecek bir durumda değildir. lakin beğenilir efenim beğenilir ülkede yanlış olan birçok şey gibi bu da beğenilir.