ingiliz aksanı
-
klaus (bkz: the vampire diaries) -
aslında dil heriflerin olduğu için ingiliz aksanı diye bir şey olmaması lazım, onun yerine amerikan aksanı faaln olmalı -
Dinlerken dibimin düştüğü aksandır.
Sevenlerin Penny dreadful dizisindeki vanessa'nın aksanını dinlemesini tavsiye ederim. Harika bir "of course" repliğine sahiptir. -
Adele (bkz: carpool karaoke),efsane! -
Cümle icinde bol bol "bloody" ve "for gods sake" duymanızı sağlayan aksandır -
Ay kent değil ay kant diyince, ingiliz aksanı yapmış olursunuz hehe -
Konuşanları, özellikle de erkekleri çekici kılıyor bence. -
(bkz: british accent ) -
Marc warren, hustle diye bir dizi vardi, efsane konusur -
ağzı gepçük pozisyonuna getirip konuşulan ingilizce'ye denir.
örnek:
I can't go to doctor with my car today. did you get it??
gepçük mod off: ay kent go tu daktır vit may kar tudey. did yu get it??
gepçük mod on: a kant go tu dokto vıd ma kaa todai. dicyu ge i??
-
bu aksanla konuşan herkes bir anlığına da olsa gözümde devleşme potansiyeline sahip. en iyi örnekleri için (bkz: peaky blinders) her dakikasında ingiliz aksanınıza doyabilirsiniz. -
Bir zamanlar aksan konusunu konuştuğumuz bir amerikalının; americanish diye birşey olmadığına göre has aksan (bkz: british accent)dır diyerek bağladığı aksan. -
Hep aynı hikaye . İngiliz aksanı çoook güzel yaa. Bide bana güzel Gelse de anlasam . Benim için hiç bi parıltısı yok. Halbuki amerikan aksanı öyle mi? R'Yi geç söylediğim için midir nedir. Böyle yuvarlaya yuvarlaya konuşuyorlar ya hayranım , Bayılıyorum ve her duyduğumda keşke ben de böyle konuşabilsem diyorum. -
peaky blinders dizisini sevmemin en büyük sebeplerinden biridir.
özellikle de arhur shelby -
Sanki yerine getiren yayı görevini yerine getirmiyormuş gibi bi çeneleri yapıları var. Ama hoş tabi. -
İngilizce'nin en güzel kullanıldığı, kulağa en estetik gelen halidir. Dilerim Amerikan İngilizcesi yeryüzünden bir an önce silinir. -
Him&her dizisi ve misfists'deki kelly aklıma gelen ilk örnekler oluyor, ama amerikan mi ingiliz mi tabi ki Amerikan -
katlanmakta güçlük çektiğim aksandır.
çıkardıkları sesler bir sakızın uzayıp gitmesi gibi itici geliyor. ingilizce öğretmenliği okuyorum ve ne yazık ki ingiliz aksanının seslerini öğreniyoruz ve ileride de bunu öğreteceğiz. -
Güzellemesi yapılırken kendi dilimizi doğru konuşmak konusuna da birazcık özen gösterilmesi kişisel olarak beni mutlu eder açıkçası.
Bazı sözcükler ek aldıklarında uzamaz. Aksan sözcüğü de bunlardan biri. ‘Aksaanı’ demiyoruz da ‘aksanı’ diyoruz. Tek seferde. Kısacık. Tıpkı Lakap gibi. Tıpkı Gazap Gibi.
Beri yandan yok arkadaş ben lakaabı diyeceğim, gazaabı diyorum hadi bakalım şeklinde çıkışanlar olacaktır. Onlara söyleyebileceğim herhangi bir şey elbette bulunmuyor. Çünkü bana ne? -
bir hocamın da deyimiyle "yumuşak erkek gibi konuşun, ingiliz aksanı yapmış olursunuz." muazzam yerinde bir tespittir, bir türlü türkçe etkisinden kurtulamamayı anında atlattırır. just try it.