insan
-
maymunlardan geldiği düşünülen memeli hayvan. -
dünyayı güzelleştirmek adına en iyileri başarabilecek varlık olmasına rağmen tüm suçu şeytana yıkıp tüm kötülükleri yapan varlık. -
gelmiş geçmiş en vahşi tür. -
fiziksel olarak dünyanın en donanımlı varlığı olmasına rağmen, varolduğu dünyada tüm kötülüklere sebep olabilecek, vahşete göz yumabilecek, hatta bizzat o vahşeti oturup çekirdek çitleyerek izleyebilecek kadar acımasız ve düşüncesiz bir ırk'tır. -
maymundan gelen değildir. yanlış bir önermedir, doğrusu şöyledir: insan ve maymunun atası aynıdır. -
"maymun'dan geldik" diyenlere ithafen yazıldı. yoksa banane maymundan -
Dünyanın en zararlı yaratığı. -
(bkz: homo sapiens) -
Olunması en zor şeylerden biri. -
"Kendine Tanrı rolünü verebilecek en nitelikli kişi" -Emin Çapa
Her ne olursa olsun mutlu olmayı başarabilecek iken kibri yüzünden mutsuz olan varlık.
Psikoloji eklentisi silindiğinde 4/4'lük olacağını düşünüyorum. -
baş belası canlı türü. -
İnsan, kendisine bir mana vermeye çalışan tek mahluktur.
(bkz: Albert Camus) -
(bkz: ben)(bkz: sen)(bkz: biz) -
Gözlerimizi, kulaklarımızı… tüm duyularımızı dış dünyaya kapatsak da düşüncelerimizi asla kapatamayız, sonlandıramayız. İstesek de istemesek de bir dakikada bin türlü düşünce beynimizden gelip geçer. Genelde bu düşüncelerin çoğunu maddi kavramlar oluşturur ve de başkalarıyla ilgilidir. Demek istediğim, kendimizi, kendi iç dünyamızı pek düşünmeyiz. Düşünsek de, duygusal anlamda olağanüstü olduğumuz anlarda düşünürüz. Nedenleri vardır elbet ama düşünmüyoruz kendimizi. Mesela, kendimize soracağımız ilk sorulardan biriyle örnek vereyim:”İnsan”.Bu kelime üzerinde hiç düşündünüz mü? İnsan nedir demiyorum, insan kelimesini fonetik anlamda, hiç sorguladınız mı? İnsan, Arapça bir kelimedir, Kur’an ‘ da da geçer. Nisyan kelimesinden gelir. Anlamı: “unutan”dır.
İnsan unutandır. Çünkü acılarını, mutluluklarını… unutur. Yani her an bir sevinçle ya da hüzünle yaşamaz, yaşayamaz. Mesela annesinin, babasının veya çok sevdiği birinin ölümüyle sarsılan insan, zamanla acılarını bastırır, sabreder ve o acıyı unutur. Tamamıyla unutamaz tabi fakat şiddeti azalır ve her an o acı aklında bulunmaz…Bu anlamda, unutmak aslında kötü bir şey değil,tam tersine insanlığa verilmiş bir hediyedir kimi zaman.Sadece kötü anılarımızı unuttuğumuz için değil,iyi zamanlarımızı da unuttuğumuz için.Mesela,insan aşkını bile unutup,yeni bir aşk yaşayabiliyor;yeni bir araba aldığında eski arabasındaki mutluluğu unutup yeni arabasına sevinebiliyor.Eğer aşkını unutmayıp her an içinde yaşasaydı,yeniden âşık olabilir miydi ya da eski arabasının mutluluğunu her an içinde yaşasaydı,yeni arabasına bu kadar sevinebilir miydi? Tabi ki de hayır.
Sonuç olarak, genel bir ifade olan insan kelimesiyle kendi özümüze inip düşündüğümüz gibi kendimizi tanımaya çalışmalı, bol bol kendimizi düşünmeliyiz. Başka bir üstat Yunus Emre’nin dediği gibi:”İlim, ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen; ya nice okumaktır.”Kişi her şeyden önce kendini bilmelidir; çünkü asıl gerçek oradadır.
Tabi bu arapça kökenliydi. Latince kökenli ise homo sapiens günümüzde "düşündüğünün üstüne düşünebilen" anlamındadır. -
"insan zalim,
insan alim,
insan bir bilmece."
***
(bkz: ceyl'an ertem) -
İnsan beşerdir, şaşardır. -
"-İnsan nedir biliyor musun? Ağaçları kesip kağıt yapan, sonra o kağıda, ağaçları koruyun, yazandır."
(bkz: oğuz atay) -
evrimini tamamlamamış olan tür.
(bkz: üst insan) -
(bkz: mükemmel yaratılmış tür)
(bkz: kendini yönetme hakkı tanınmış tür)
(bkz: kendine türüne ve yaşam alanına en çok zararı veren tür) -
ismet özel in amentü şiirinde de
"insan esref-i mahlukattir, derdi babam
bu sözün sözler arasinda ayri bir yeri vardi
ama bir eylül günü bilek damarlarini kestigim zaman
bu söz asil anlamini kavradi
"
olarak geçen, yaratılmışların en şereflisidir.
insan denen varlık organik ve inorganik maddelerden meydana gelmiş. organik dediğimiz maddeler oksijen, karbon, hidrojen gibi bazı elementlerdir. insanın varlığı için de yani canlı olabilmesi için bu organik maddelerin bulunması gerekmektedir. bunu canlılık konusunda elimden geldiğince ve bilgim dahilinde yazmıştım.
--- spoiler ---
artık bu varlıklar bildiğimiz şekilleri ile bitki, hayvan ve insan olarak mütekamil olmaktadırlar. ancak bu sefer karşımıza bu üç yaradılışın ayrımı sorunu ortaya çıkar.
--- spoiler ---
bilim adamlarının iddiası odur ki; hayvan davranışları akledilen davranışlar olmayıp, genetik şifrelerinde yazılı olan programların otomatik olarak uygulanmasıdır. eğer bu iddiayı doğru olarak kabul edersek, aynısını insanlar için de söyleyebilir miyiz? yani insan her ne kadar hayvana göre daha komplike ve müthiş bir canlı olmasına rağmen hayvan davranışlarında olduğu gibi, insan davranışları belirli etkilere aynı tepkiler veren özelliklere sahip midir?
bilimadamlarının iddia ettiği gibi insan, hayvanlarda olduğu gibi bir takım doğuştan getirdiği programları açılımlarla ömrü boyunca otomatik şekilde yaşayan bir canlı mıdır, yoksa temel bir program ile dünyaya gelmiş olup onun üzerine ümrü boyunca kendi programını yapabilme, yaratbilme ve uygulayablme becerisi olan bir varlık mıdır? işte bu konu düşünülmesi ve tartışılması gereken nokta olsa gerek.