yabancı özentileri

  • Kendi kültürünü satanlar, yüce Türklüğü hak etmeyenler.

    saraylarda süremem
    dağlarda sürdüğümü.
    bin cihana değişmem
    şu öksüz türk'lüğümü...
  • Her milletin de her insan gibi bir huyu suyu olduğuna inanırım, yabancı özentiliği de bunlardan biri Osmanlı’dan beri her dönemde görülmüş çoğu marjinal verilen kararda payı olduğunu düşündüğüm husustur.
  • Bir yıl öncesine kadar, ben de bir insanın yabancı özentiliği yapmaması gerekir, kültürü neyse onu sevmelidir derdim'*'. Ancak bu görüşün sığ ve yanlış olduğunu düşünüyorum artık. Bir insan tercihi dışında kendisine sunulan sırf doğduğu yerden kaynaklı kültürü reddetmekle son derece özgürdür, ve bu durumun yadırganacak veya acınacak bir tarafı yoktur. Doğa düzeninde, ormanda doğan bir hayvan orman kurallarına göre yaşar. Ancak insanı hayvandan farklı kılan şey özgür iradedir. Özgür iradesini kullanan insan ancak kaderi çizilmiş Bir hayvandan farklı olur. Bu halde, insan doğduğu yerin kültürünü benimseme yükümlülüğü yoktur, hatta kültürünü kötü veya yanlış olduğunuda düşünebilir. Kısaca kimse özgür bir insana kültür bakımından had bildiremez, ne din adamı ne siyasi ne de bir akraba, herkes kendi aklından sorumludur. Kendi kültürünü eleştirebilenler erdemli insanlarıdır. Bu görüşün belki 30-40 yıl sonraki dünyada hakim görüş olacağı kanaatindeyim. Yarınlar hep daha güzel olur temennisiyle, sevgiler.

    Sadece bir Edit: özenti kelimesinin anlamı "kişinin, beğendiği şeye benzeme heves ve çabası ya da beğendiği bir duruma ulaşma hevesi."
  • Aslında buradaki sıkıntı yabancı kültürden kendine bir şeyler katmak ya da doğduğun kültürü belli sebeplerden reddetmek değildir. Bunların ikisi de çok normal. Ama "özentilik" yapılıyorsa yerilen bir şey olur işte ortadaki durum. Mantığını kullanmadan sorgulamadan sadece özentilik yapmak sahip olunmaya çalışılan şeyler eğreti durur insanın üstüne tabiki.