soğan

  • suvan şeklinde bir söyleyişi olan sebze. katman katmandır ve en içinde cücük denen yavrusu bulunur.
    doğruluğunu bilmediğim, soğanın zarını midenin sindiremediği şeklinde bir söyleyiş vardır. hikayeye göre bir yönetici kızını ancak bir ay boyunca sadece soğan yiyen kişiye vereceğini duyurmuş. bu işe kalkışan tüm gençler bir yerden sonra pes ediyor yahut ölüyormuş. sadece bir kişi bir ay boyunca soğan yiyerek sağlıklı/hayatta kalmayı başarmış. o kişi de soğanın zarını sıyırıp tüketiyormuş.
    bu hikayeden çok etkilendiğim için bir ara sürekli soğan zarı ayıklıyordum. bir yerden sonra pek soğan tüketmemeyi tercih ettim. yaşasın mide bayramı woohooo
  • Bir türlü sevemediğim sebze. Kokusu, görünüşü beni itiyor kendinden. Faydası çok deniyor ama sevmiyorum işte....
  • yemeklerin birçoğunda bulunan ve püf noktası konumunda olan sebzedir. yemeğe göre değişmekle birlikte, özenle kavrulup acıdan tatlıya dönüşü sağlanırsa yemeği daha lezzetli yapacaktır. aceleye gelen soğan kavurma işlemi her zaman yemekte kendini hissettirir.

    (bkz: soğanın piştikçe tatlanması)
  • hayatımda en sevdiğim şeylerden biridir. her yemeğin yanına yaparım zeytin yağı ,maydanoz . maydanoz olmasa sumak olmazsa olmazımdır. bazı kızlar çok cici bici gibi ıyy kokuyor falan diyorlar. soğan yemeyen de yani ne bileyim