kitap alıntıları
-
"hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum." -
“insan her zaman aynı insanları görürse, bunları yaşamının bir parçası saymaya başlar. İyi, ama bu kişiler de bu nedenle, yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır. Ne var ki, hiç kimse kendisinin kendi hayatını nasıl yaşaması gerektiğini kesinlikle bilmez.”
Simyacı - Paulo coelho -
Secde eden alnımı,
Şarap içen dudağımla öpmek istedim.
(bkz: ah'lar ağacı )(bkz: didem madak) -
"Düşünememek", bir hastalıktan yahut eksiklikten kaynaklanabilir ama "düşünmemek" büyük bir suçtur.
Unutulacak şeyler- Sinan canan -
Carl Gustav Jung, İnsan ‘’sürülerini’’ kalabalıklaştıkça akılsızlaştığını, hayvan sürülerinin ise tersine, kalabalıklaştıkça akıllandığını söyler.
kimsenin bilemeyeceği şeyler - sinan canan -
“Biz her şeyimizi veriyoruz da, neden hiç kimse bize bir şey vermiyor.”
-İnsan ne ile yaşar ? / Lev Tolstoy -
done bun cant be undone- stephen king- insomnia -
° kitlelerin dinsizliği belki de halkın en tehlikeli hastalığıdır. Tanrıya inanmayan bir gönlün yoksulluğu, ruhen hiçliği seçmesidir.
° istediğiniz kadar kusursuz anayasalar yapın, seçim hususunda halka istediğiniz kadar haklar tanıyın; eğer çocuklarınız, olması gerektiği gibi eğitilmezse, hayata bir hiç olarak girerse, parlementolar ve bütün hukuk düzeni yerli yerinde olsa da sosyal hayat yine sorunlarla dolacaktır
(bkz: grigory petrov) - (bkz: beyaz zambaklar ülkesinde) -
Bir insanı öldürdüğün zaman bir yaşam çalarsın. Karısını bir kocadan, çocukları bir babadan mahrum edersin. Yalan söylediğin zaman bir insanın gerçeğe ulaşma hakkını çalmış olursun. Aldattığın zaman bir insanın doğruluk adalet hakkını elinden alırsın. Çalmaktan büyük bir kötülük yoktur. (Uçurtma Avcısı) -
Sayılmakla oguz beyleri tükense olmaz, hep yetiştiler.
(bkz: dedem korkut hikayeleri)
-
¨bir insanın nefesi genişledikçe kendi gerçekliği de zenginleşir. amacın kişisel yazgını değiştirmekse, nefesin üstünde çalış, solunuma yeterince zaman ayır.¨
Stefano Elio D'Anna - Tanrılar Okulu -
"düşünmeniz için sıkışmanız lazım. Büyük olmanız için meydan okumayla yüzleşmeniz lazım. Yoksa tüm gün kıçınızın üstünde oturun." alfred bester- kaplan! kaplan! -
''Neye inanıyorsun?'' diye sordu kendi kendine arafta süzülürken.
''İnanmaya inanıyorum,'' diye cevapladı kendi sorusunu. ''İnanacak bir şey olmasına gerek yok. Bir yerde bir şeyin inanmaya değer olduğuna inanmak yeterli.''
alfred bestler- kaplan kaplan -
"Ve her şey umutsuz görünüyordu. Ayrıca Pauline hiçbir zaman anlamayacaktı beni, çünkü ilgimi çeken çok fazla şey vardı ve geberinceye kadar birinden ötekine atlayıp duracaktım. Kendi kafa karışıklığımdan başka bir şey sunamazdım kimseye."
(Bkz: Jack Kerouac - Yolda) -
'Bilmediğini bilmek için bir hayli anlayış olmalı insanda. Bir kapının kapalı olduğunu anlamak için o kapıyı itmek gerekir.'
montaigne denemeler '*' -
Aydın olmak gösterişli bir kıyafet yahut kolalı bir yaka ve modaya göre şapkayla dolaşmak değildir. Aydınlar halkın beynidir. Halk bizi eğitimimiz bittikten sonra iyi maaşlı bir işe girerek, akşamları lokantalarda oturmak ve sözde “okuma salonlarında” kağıt veya domino oynamak için yetiştirmedi. Bu hayatı yaşayanlar aydın değil, aydın süprüntüleridir. Aydın olarak sizlerin vazifesi halkın zekasını, vicdanını, irade ve enerjisini uyandırmak ve hareket geçirmektir. Halkın düşünme yeteneğini canlandırmak, işçileri, köylüleri ve toplumun alt kesimlerini daha iyi hayat kurmak için ne yapmaları gerektiği konusunda eğitmek, sizin göreviniz budur.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde -
"Sen benim vatana dönüşümsün. Seninle birlikteyken ve biz beraberken isteyeceğim başka hiçbir şey yok."
Adınla Çağır Beni, Andre Aciman -
''Normalde, şöyle bir bakış atar ve sonra gözlerimi kaçırırdım, çünkü onun gözlerinin güzel, berrak gölünde davet edilmeden yüzmek istemiyordum.''
Adınla Çağır Beni, Andre Aciman -
yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek insanlık vasıflarından yoksunluğu, güçsüzlük ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir. gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, isteyerek başına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.
halbuki türk'ün haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!...
o halde, ya istiklal ya ölüm!
d: mustafa kemal atatürk, nutuk (ankara: yöntem yayınları, 2017), 27. -
İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat.
Oblomov/Ivan Goncarov