kitap alıntıları

  • bugün annem ölmüş, belki de dün. Tam hatırlamıyorum.

    albert camus - yabancı
  • "Kimse beni benden daha fazla hor göremez. kendimi perişan hissediyorum, hasta gibiyim, sakat gibiyim, çünkü herkesten çok farklıyım, gitgide daha kötü, daha değersiz, daha gereksiz olduğumu gözyaşları içinde hissediyorum, ben..."

    Stefan zweig - Kızıl
  • "Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiç bir zaman huzur ya da mutluluk vadetmedim. Sana ancak bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. sana sunduğum tek gerçeklik savaşım.
    ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. ben yalan şeyleri vadetmem hiç.
    kusursuz güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır.
    üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur!"
    (Sana Gül Bahçesi Vadetmedim )
  • "Onca sevgiye rağmen kalbi filizlenmemişse, toprağı sen değilsindir. "

    (bkz: cahit zarifoğlu)
  • şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim.
    gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda...oğuz atay, tutunamayanlar
  • Okudugumda kendimden bir parca buldugum cumleler. insanin ensesine dovme olarak yaptirasi geliyor.
    "Mesaj bırakın. Kısa kesin."
    (bkz: fırtınada yanacaksın-john verdon)
  • "Bir şeyi gerçekten isterseniz, bütün evren onu gerçekleştirmek için iş birliği yapar."
    -Simyacı -
  • pek çok kişi hayattan belirli ölçüde zevk almayı başarır ama hayat temelde acıdır ; sadece çok genç olanlar ve çok aptal olanlar aksini düşünürler.
    ( george orwell - fili öldürmek)
  • içilen su veya kahve aynı, fakat bunları içmek üzere kullanılan fincan veya bardak çeşit çeşittir. ve biz insanlar, içmek istediğimiz su veya kahve aynı olduğu halde, kullanacağımız bardağın şekline, rengine ve daha gösterişli olmasına göre hareket eder ve çoğunlukla bardağa daha fazla önem vermiş duruma düşeriz. yani öze göre veya amaca göre değil, amacı gerçekleştirmek için kullanılan, aracı olan nesneye daha çok önem veririz. aynı şekilde insanın düşüncesinden ve özünden, kişiliğinden çok kıyafetine, süsüne veya süslü sözlerine daha çok önem veriyoruz. benzer hatayı ibadet konusunda da yapıyor ve konsantrasyon ve niyetten çok, ibadet şekline veya giyilecek kıyafete, sıra veya hareketin, oturuşun, duruşun uygun olup olmayışına daha fazla önem veriyoruz.

    prof. dr. gazi özdemir
    din ve beyin
    beynimiz nasıl çalışır, dini nasıl algılar?
  • ümit genellikle her şey ümitsizleştiğinde doğar.
    (yüzüklerin efendisi kralın dönüşü - j. r. r. tolkien)
  • "Çünkü ölmek, acı dolu bir hayata sabırla katlanmaktan elbette daha kolaydır. "
    Genç werther'in acıları - goethe
  • "...her kim söylenen sözün özünü kavramaya çalışır, verilen değer yargılarının isabetli olup olmadığını tartar, yaşanılan hayatın insan ilişkilerinin haklı olup olmadığını sorgulamaya başlarsa o kimse artık avamdan biri olmaktan yavaş yavaş çıkacaktır. ahaliyi meydana getiren 'sürü'nün sürüklenen bir birimi olmaktan çıkacaktır.

    Ancak bu yükselişin ön şartı var: meselelerin hakikatine ulaşma çabası gösteren kişi artık başının çaresine paçasını kurtarmak üzere değil, zâtını, özünü, kendi özünün bağlı olduğu öz bütününü korumak üzere bakan kişidir. bilgiyi dönen çarkın uygun yerine yerleşmek için öğrenen kişi, öğreniminde hangi yüksek seviyeyi tutturmuş olursa olsun, hangi makamı işgal ederse etsin sıradan, avamî bir kişidir ve diğerleri ile birlikte sürüklenmektedir.

    öyleyse sözlerin bize ne söylediklerini anlamaya çalışmak, bu söylenenlerin bizim hakikatimizi ifade edip etmediğini bilmeye yönelmek düşünmenin ilk adımı olduğu gibi, sürü ile sürüklenmekten kurtuluşun da ilk işaretidir."

    Herkesin Düşüncesi - Taşları yemek yasak (syf.60), ismet özel
  • vazgeçtim ama unutmadım.
    bazı vazgeçişler tercihtir,benimki mecburiyet.
    bazı vazgeçişler tepkidir,benimki tamamen umutsuzluk..
  • Ölümden sonra cennet vaat eden dinin tersine, reklam hemen bir sonraki köşe başındaki cenneti vaat ediyordu: yeni bir araba, şehir dışında bir ev ya da emek tasarrufu sağlayan bir alet almakla. Tüketici malları insanların yeni afyonu haline gelmişti.

    isyan pazarlanıyor
  • sevdiğim bir şarkıyı tekrar tekrar dinleyebilir, çok sevdiğim bir pantolon ya da gömleği giyilemez bir hal alana kadar giyebilir, sadece fincanda değil; türk kahvesini kocaman bir kupada da içebilir, sahiplenmenin cılkını çıkarabilir, her hangi birini kendim dahil her şeyin önüne koyabilirim.

    biliyorum sonunda kaybedebilirim! ama ne yapalım ben böyleyim.

    zaten benim matematiğim okulda da iyi değildi. o gün sayılara, bugünse insanlara yanlış değer verdim.
    oturdum sıfır (!)

    tuzu uzatır mısın hayat-cihad kök
  • "En kusursuz cinayet, yaşama sevincini öldürmektir."
  • ah bir uyusam !.. yeniden hayat bulacağım
  • "Var olan tek gerçek ve inanılası öğretmen, insanın kendi vicdanıdır..."
  • "kendisi özgün olmayan başkalarının özgünlüklerine de bir değer biçemeyecektir."
  • insan ne ile yaşar
    ihtiyacı olduğu toprak parçası bir metre seksen santimetreydi
    sayfa:92
/ 5