kilo almak

  • 8 aydır içinde bulunduğum durum. İlk Ramazan Bayram'ında takım elbiseme giremediğimde fark etmiştim. Koymuştu çok, daha yeniydi be. Pantolon götüme zor girmişti, gömlek desen daracık, ceket iliklenmiyor falan. Kötüydü baya. Terlemiştim sıkıntıdan.

    Sırtüstü uyuyamıyorum bir de. Yüzüstü yatmaya alışmışım. Ve şu an yüzüstü yattığımda göbeğim ağrıyor. Uyuyamıyorum. Zayıflık sultanlıktır.

    Ayrıca;
    (bkz: Götü göbeği salmak)
  • kızların korkulu rüyası
  • boyu kısa olan kızlar için kabus olan durum.
  • vücuttaki kütle artışıdır.tartıya yansıyan rakamsal bir değişiklik olmasa da kilo aldığımı hissediyorum.kafayı çok takmamak gerekiyor sanırsam.(bkz: beden olumlama hareketi)
  • genellikle yazılımcı ve oturan boğa eylemi.
    (bkz: ben)
  • Hayalim
  • yemek yemekle doğru orantılıdır.
  • Bazıları istesede alamıyor, bazıları ise nefes alsa kilo olarak vucüda giriyor.
  • tek ve en basit yöntemi yemek yemek. ama sağlıklısından.
  • üç ay içinde becerdiğim, ancak son zamanlarında farkına vardığım, şimdi ise üç aydır görmeyen tüm tanıdıklarımın "baya kilo almışsın" tepkisini vermelerine neden olan üzücü durum.
  • kilo almak istemeyenler için kolaydır. kilo almak isteyenler için zordur.
  • Harflerin intihar ettiği yer. 55 kiloluk erkek de mi olur? (bkz: ben)
  • pandemide olur öyle durumlar.
  • Karantinanın başlarında benim de maalesef yaptığım eylem. O kadar ne yapacağımı bilmiyordum ve zaman geçmek bilmiyordu ki her dakika sırf vakit geçip bir şeyle meşgul olayım diye kendimi yemek yeme batağında buluyordum.

    Ağır oldu tabii sonuçları. Zaten stresten sezon başında bir 3-4 kilo almıştım daha da almayayım diye dengelemeye çalışıyordum, oldu o rakam sana on.

    Neyse ki verdim. Poğaça yanaklarımın yerini aynadan bana selam çakan elmacık kemiklerim ve avurtlarım aldı on aydır :)
  • ömrümde hiç bir zaman olmam gerekenden kilolu veya olmam gerekenden kısa olmadım. bu durumdan gayet memnunum.
  • isteyip de yapamadığım tek şey. Yıllardır -46'da sayıyorum...
  • zayıflıktan çok çektim. annemle babam zayıf. ırsî diye düşünüyordum, 70'i görmezdim. kollar bacaklar oklava gibi. canıma tak edince hastaneye de gitmiştim, kan tahlili yaptırdım. doktora, "acaba kansız mıyım" diye sorunca, o da "ne kansızlığı, kanın o kadar fazla ki damarlarında rahat ilerleyemiyor" demişti. birkaç ay sonra guatr ameliyatı olmuştum. çok belirginleşmişti. 3-4 yıl sonra bir gün belediye hoparlöründen "acil kan aranıyor" anonsu yapıldı. balcalı'ya gittik birkaç kişi. beni çağırdılar. "tam zamanında gelmişsin. az daha gecikseydin kanın hiçbir şeye yaramayacak, hasta olacaktın. kanın damarlarında sıkışma yapıyor. bundan sonra 2 buçuk ayda bir kan vermelisin" dedi hemşire. 3 yıl boyunca 3 ayda bir düzenli olarak bağış yapmıştım. o günden sonra hızla kilo almaya başladım. çünkü damarların açıldıkça nefes alıyor ve oksijen giriyor. iştahım zaten açıktı da, guatr, yediğimi eritiyor, vitamini öldürüyordu. solucan şurupları, balık yağı hapları falan hiç fayda vermemişti. ama hem guatr ameliyatı, hem de düzenli kan bağışı benim 99 kiloyu görmeme vesile oldu. 100'ü görmedim inanın. :) en son 86'ydım.
  • Formulü neyse bana da verin. Zayıflıktan gına geldi.
  • Kilo alamamak, Sağlık problemiyle alakalı bir durum değilse, kilo almak isteyen kişiler sinirlerimi hoplatan insanlardır.
    Su içsem yarıyor. Bardağı boş dikiyorum kafaya yine yarıyor.
  • Ne zor bir eylemsin sen öyle?!
/ 2