geceye bir şiir bırak
84 entry daha
-
Gerçi ömrün senin, şafaklarda
Yeni açmış çiçekle kardeşti.
Gerçi ömrüm benim, bir ateşti.
(bkz: Ahmet Haşim ) -
Özlemek için Nazım var
Mavi için Edip...
Rakı için Can Yücel…
Sevda için Ahmed Arif…
Bazen özledim diyemezsin, Nazım okuyorum dersin.
Ben Nazım okuyorum, sen ne yapıyorsun?
(bkz: özlemek için nazım var) -
öncelikle (bkz: aramaya inanmak)
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda,çizdiklerimde,
Şarkılarımda,sözlerimde
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin,duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak,uyanacaksın.
Bakacaksın benzemeyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın
Ö.Asaf -
cahilsin, okur öğrenirsin.
gerisin, ilerlersin.
adam yok, yetiştirirsin.
paran yok, kazanırsın.
her şeyin bir çaresi vardır.
fakat insan bozuldu mu,
bunun çaresi yoktur.
-ahmet hamdi tanpınar -
Gülce
Uçurumun kenarındayım Hızır
Bir dilber kal'asının burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Koca yar adım çağırır
Kaldım parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Cihan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Güzelliğin zülme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez
Gel etmez
Gülce'm uzaktan dolanır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir davet
Mecaz degil
Maraz degil
Gülce bir afet
Peri degil
Huri degil.
Gülce bir beyaz zehir
Gülce en vahim haz
Buram buram zehir
Yâr gözünde infaz
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Güzelliğin zülme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir
En hakir
Bin taksir
Ateşten
Kalleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarzdan
Deccalden,yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce'den
Ödüm patlıyor Gülce'ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum...
Ömer Lütfi Mete
edit1: yazım hatası -
Ben sana bakarım,
Herkesten iyi bakarım,
Kimseye bakmam sana bakarım,
Sana böyle bir ben bakarım,
Ben böyle bir sana bakarım,
Ben sana bakarım,
Sen önümüze bak düşmeyelim. -
gözlerin gözlerime değince
felâketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felâketim olurdu ağlardım
ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgâr aklımı alırdı
sessizce bir cıgara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardım
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım
-
Kendi olarak, sana gelen
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan
O, işte...
(bkz: oruç aruoba) -
Ne ölümler yaşatırım içimde ben,
Hiçbiri kalmaz kendime.
Bir karlı bahar açar
Gözlerimde yankısız.
Kendimi öldürmekten,
Yenik düşerim kendime.. -
Bir şeyler olsun şöyle çiçekli miçekli
Bir çay olsun şöyle demli sohbetli
Sabah olsun umutlu,
Senli benli şiirli. ..
(bkz: Orhan Veli kanık ) -
SEN
En güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını..
En güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
Biri sensin,
biri o,
biri ötekisi..
Düşmanımdır ikisi..
Sana gelince...
Yazıyorsun..
Okuyorum..
Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
Ne yazık!..
Ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
Kalbimin kanıyla götüreceğim
ebediyete
ben o günleri..
Sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
Satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
En güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
Biri sensin,
Biri o,
biri ötekisi...
Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
Sana gelince...
Ne ben Sezarım,
Ne de sen Brütüssün...
Ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
Artık seninle biz,
düşman bile değiliz..
N.Hikmet - 1933 -
bir mum ışığında görüyorum gölgeni
serin gecenin çerçevesinde,
kımıldamıyorsun.
merak etme,
her şey yine eskisi gibi
bıraktığın, bildiğin gibi…
sadece nefesim titriyor şarkılarda
yoksa dinliyor musun?
serin gecenin çerçevesinde duruyorsun
uzattım, tut ellerimi
üşüyorsun, değil mi Uzay?
Uzay, gel içeri… -
Gün kendini gösterdiğinde
Acısı artar Petrus'un,
Utanır yine de kimseler görmediği halde
Kendi günahını kendisi gördüğünden,
Çünkü kendinin görmesi yeter
Yüce bir gönüle utanmak için,
Gökyüzü ve toprakla yalnızken bile
Utanır bir hata işlediğinde.
Luigi Tansillo -
Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk
Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş
Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel
Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel
(bkz: cemal süreya) -
''onlar sanıyorlar ki,
biz sussak mesele kalmayacak.
halbuki,biz sussak, tarih susmayacak..
tarih sussa, hakikat susmayacak.
onlar sanıyorlar ki,
bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
halbuki,
bizden kurtulsalar,
vicdan azabından kurtulamayacaklar,
vicdan azabından kurtulsalar,
tarihin azabından kurtulamayacaklar.
tarihin azabından kurtulsalar,
Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar.
sezai karakoç. -
Eğri çizgiler dalgın
İki kaşım üzerinde
İki kaşım üzerinde bir ağrı
Gözlerim yanıyor günlerdir
Gözlerimde bir yangın.
Bir yanım gündelik şeyler
Evdir ekmektir
Yaşadığım kaskatı;
Bir yanım olmadık türküler söyler
Yoldur özlemdir
Benim en güzel düşlerim
İçimde kaldı.
Bir yerlerim eksiliyor günlerdir
Bir yerlerim eriyor
Günlerdir başımda bir esrik bulut
Ben süt mavilerde umarken günü
Aykırı sularda akşam oluyor.
Şükrü Erbaş -
Bu yürek
Seni seveceğini biliyordu herhalde
Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
Bire bin veren buğday
Elmadaki mayhoşluk
Hukuki beşer
Çınçınlı hamam
Çizmedeki kedi
Sanki elleriyle koymuşlar gibi
İkimizden bir işmar
Seni sevmemiş olsam, sözlerim yarı yarıya
Gözlerim yarım
Ellerim çolak hüseyin eli
Seni sevmesem, nefes almayı beceremem ki
Bugün günlerden ne?
Cumartesi
Seni sevdiğim için, Cumartesi elbet
Seni sevdiğim için, bak temmuz ayındayız
Ayşe onbaşı, pir sultan abdal, büsbütün sevdalıyım sana
Bu gemiler nereye gidiyor, seni sevdiğim için
Seni sevdiğimden, suyun akası geliyor
Bacaların tütesi
Nurhayat’ın halleri, seni sevdiğim için güzel
İbrahim’in dilleri
İnsan seni sevince , tutsaklığa kızar tabi
Savaşın adı geçse, cinifrit olur
Ereğli’nin kömürünü düşünür, ne kömür o be
Raman’ı düşünür, Çukurova’yı düşünür
Seni sevdiği için, Haliç’te bir uğultu
Marmara’da bir deniz
Isparta bahçesinde güller
Seni sevdiği için goncalanıyor
Seni sevdiğim için, kilim dokuyor Avşar’da
Yarın sabahlar,
seni sevdiğim için icat edildi
Penisilin, halk şiiri, canlı sinema
Mapushaneler, yedi düvel, harbi ispanyol nezlesi
Sultan Hamid, don civani
Ne bilsinler seni sevdiğimi
Başaklanmayan yulafa söylemeli
Cılk yumurtaya
Paslı demire
Kulağını bükmeli kurtlu kirazın
Hoşnut değilllerse bu gidaşattan
Akıl etsinler seni sevdiğimi,
Yeşille turuncunun kafa barıştırması, bu sevdadan ötürü
Tepemizdeki o göçmez tavan
Sulardaki yakamoz, ortancadaki pembe
Ben seni sevdim diye
Bingöl vilayetinde, kamyondan inince
Tığ gibi bir delikanlıya soruyorum
Siz nerenin bulutlarısınız böyle?
Biz sizin sevdanızın bulutlarıyız
Bir yıldızlı akşamı varsa Ankara’nın
1953 kışları içinde
Karnı tok, sırtı pekse hısım akrabanın
Konu komşu, dirlik düzenlik içindeyse
Birbirimizi daha çok sevelim diye
İnsan seni sevince iş güç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor, tütün neyime zarar
Keseme zarar, ciğerime zarar, sevdama zarar
Seni sevince adamın papuçları eskimiyor
Beti benzi yeni çarktan çıkmış gibi
Seni sevince insan bilgili, saygılı, gönlü gani, şen
Saçları zencefilli
Erkencecik evine dönmek istiyor canı
Hep seni düşün
Hep seni yaşat
Hep seni yıka
Seni doyur üç öğün
Seni bir kanım uyut, sonra uyandır
Lokman hekim, seni sev diyor bana
Seni sevmeseydim, ilkbaharı koydunsa bul gayrı
İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde
Umut diye bir şey yoktu ki, seni sevmeseydim
Hak, hukuk, bereket diye
Eşitlik, kardeşlik, hürriyet diye
Yüreğime sağlık ne iyi ettim!
Edit: Metin Eloğlu -
Lodos zamanı gelmeden gelmelisin yâr,
Kapı çarpar cam kırılır içimdeki küçük kız korkar...
k.k
-
GÖĞE BAKMA DURAĞI
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım
Turgut UYAR -
Korktuğum başıma geldi
Yine kar yağıyor
Dağlar beyaza boyanacak şimdi
Halbuki sen yeşili seversin
(Osman güngör feyzoğlu)
Doksanlı yılların ilk yarısında bir yılda köhne bir okul kütüphanesinde yetmişli yıllara ait bir Türk dili dergisinin sayfalarında rastlamıştım bu şiire.
84 entry daha