ben
-
(bkz: İzzet altınmeşe) -
onun benden beklediğini sandıklarıma göre kurguladığım konumumdur.
özdeşleşme dediğimiz şey yabancılaşma bir yanıyla. ben ötekidir. -
afrika'da çalışan bir antropolog yerli kabilenin çocuklarına bir oyun oynamayı öğretir.
ağacın altına koyduğu meyvelere ilk ulaşanın ödülü, o meyveleri yemek olacaktır.
onlara "haydi, şimdi başlayın! birinci olan alacak!" dediğinde tüm çocuklar el ele tutuşarak koşmaya başlarlar.
ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyveleri yemeğe başlarlar.
antropolog neden böyle yaptıklarını sorduğunda şu cevabı verirler:
"biz, ubuntu yaptık. eğer yarışsaydık, yarışı kazanan bir kişi olacaktı. nasıl olur da diğerleri mutsuzken yarışı kazanan bir kişi ödül meyveyi yiyebilir? oysa ubuntu yaparak meyveleri hepimiz yedik."
sonra antropoloğa ubuntunun anlamını açıklarlar:
ubuntu: " ben, biz olduğumuz zaman ben'imdir."