boardwalk empire
-
amerika birleşik devletleri yapımı suç/dram türünde televizyon dizisidir..
yayın süresi boyunca pek çok farklı yönetmenle çalışılmıştır dizide. bu yönetmenler; Timothy Van Patten(18 bölüm), Allen Coulter(11 bölüm), Jeremy Podeswa(7 bölüm), Ed Bianchi(7 bölüm), Brad Anderson(2 bölüm), Alik Sakharov(2 bölüm), Jake Paltrow(2 bölüm), Simon Cellan Jones(1 bölüm), Brian Kirk(1 bölüm), Martin Scorsese(1 bölüm yönetmiştir, o da açılış bölümüdür.), Alan Taylor(1 bölüm), David Petrarca(1 bölüm), Susanna White(1 bölüm), Kari Skogland(1 bölüm) şeklindedir..
dizinin başrolünü Steve Buscemi üstlenmiştir. diğer önemli oyuncular; Gretchen Mol, Kelly Macdonald, Shea Whigham, Michael K. Williams, Michael Shannon, Stephen Graham, Jack Huston, Michael Pitt, Aleksa Palladino, Michael Stuhlbarg, Anatol Yusef, Vincent Piazza..
Boardwalk Empire'ın yaratıcısı Terence Winter'dır..
dizinin senaryo ekibi oldukça zengindir. bu ekipte; Terence Winter(56 bölüm), Nelson Johnson(56 bölüm), Howard Korder(24 bölüm), Cristine Chambers(17 bölüm), Steve Kornacki(16 bölüm), Bathsheba Doran(12 bölüm), Itamar Moses(12 bölüm), Meg Jackson(11 bölüm), Lawrence Konner(3 bölüm), David Flebotte(3 bölüm), David Matthews(3 bölüm), Margaret Nagle(2 bölüm), Paul Simms(1 bölüm), Timothy Van Patten(1 bölüm), Diane Frolov(1 bölüm), Chris Haddock(1 bölüm), Rolin Jones(1 bölüm), Andrew Schneider(1 bölüm), David Stenn(1 bölüm), Jennifer Ames(1 bölüm), Dennis Lehane(1 bölüm), Eric Ellis Overmyer(1 bölüm), Steve Turner(1 bölüm), Riccardo DiLoreto(1 bölüm) yer almıştır..
dizinin yapımcıları arasında mafya ve derin devlet filmlerinden tanıdığımız Martin Scorsese de yer almıştır..
Boardwalk Empire, Nelson Johnson’un Boardwalk Empire: The Birth, High Times and Corruption of Atlantic City romanından uyarlanarak senaryolaştırılmıştır..
Boardwalk Empire, altın yıllar olarak nitelendirilen 1920'lerde geçmektedir. amerika birleşik devletleri'nde 1920'de içki yasağının başlamasıyla gayrimeşru olarak içki satışı yapan nucky thompson'ın ve diğer karakterlerin suç dünyasındaki yükselişini ve diğer olayları izliyoruz..
müzikleri harikaydı dizinin. dönemin caz ve blues müziklerini dinlemek ayrı bir keyifti benim için..
dönem dizileri içinde şimdiye kadar yapılmış en iyi birkaç yapımdan biridir. dizinin yaşandığı dönemi yansıtmak için kullanılan mekanlar, kostümler, araçlar tek kelimeyle muhteşemdi..
oyunculuklar harikaydı. cast ekibinin karakter seçimlerini inanılmaz başarılı buldum. benim için dizideki kusursuz oyuncuların listesini beğeni sıralamama göre aşağıya bırakıyorum. Gillian Darmody başta olmak üzere Angela Darmody, Nucky Thompson, al capone, doktor Valentin Narcisse, yaralı yüz Richard Harrow, Margaret Thompson, Arnold Rothstein, nelson van alden, chalky white, Meyer Lansky, mickey doyle, Sally Wheet, Daughter Maitland, Elias Thompson..
dizi tarihinin en başarılı casting ekiplerini say deseniz Boardwalk Empire kesinlikle ilk 3'te yer alır. tüm dizi boyunca rolüne yakışmayan bir tane oyuncu yoktu. özellikle kadın karakterler son derece zarif ve bir o kadar başarılıydı..
Boardwalk Empire, teknik olarak başyapıt seviyesindeydi dersek yalan söylemiş olmayız. sinematografisinden set tasarımına kadar gerçekten de işinin ehli bir ekiple çalışılmış. bir dönem dizisine göre her şey en küçük ayrıntısına kadar düşünülmüş. mekanlar, kıyafetler, dekorlar, kullanılan arabalar her şey kusursuzdu diyebilirim..
dizinin esas oğlanı Nucky Thompson'dan bahsetmek istiyorum biraz. nucky thompson, şimdiye dek televizyon için yaratılmış en klas karakterlerden biridir. gerçek bir centilmendir. zeki, hazır cevap ve dobra bir adamdır. iş dünyasında en acımasız en soğukkanlı kişilerden biri olabiliyorken aile hayatında ise son derece duygusal, vicdanlı biri olabiliyor. gerek bir kitleyi etkileme olsun gerek ikili ilişkilerde olsun etkileyemeyeceği kişi yoktu. sevmeyenlerini bile etkilemiştir. Nucky Thompson, iş dünyasında ne kadar acımasız olsa da sevdiklerine karşı her zaman şefkatliydi. verdiği anlık tepkiler ve cevaplar bile sanki önceden düşünülmüş gibiydi. son derece etkili bir konuşmacıdır. kitlelere hitap etme konusunda uzmandır diyebilirim. iş hayatında çıkarcı bir yapıya sahiptir. zorlu ve yoksulluk içinde bir çocukluktan çıkıp zekasıyla önemli bir şahsiyet olabilmeyi başarmıştır. parayla çözülme ihtimali olan bütün sorunları çözebilecek biridir. ancak her şeyin parayla çözülemeyeceğini de iyi bilir..
çocuk oyunculardan bahsetmeden geçemeyeceğim. son sezondaki nucky thompson'ın çocukluğu çok iyiydi, gençliği ise mükemmeldi. Marc Pickering, nucky'nin gençliğine fiziksel olarak neredeyse birebir benzerlik göstermektedir. ayrıca mimikleri ve ses tonunu kusursuz ayarlamış oyuncu. gillian darmony'nin çocukluğunu oynayan kıza ayrı bir parantez açmak istiyorum. çocuk gillian rolündeki oyunculuk kalitesini şimdiye izlediğim yapımlar arasında sadece leon'daki mathilda ile kıyaslayabilirim. mathilda dışında o yaşlarda kimsede böyle kusursuz bir oyunculuk görmedim. gerek fiziksel benzerlik olsun, gerek mimiklerini kullanımı olsun, gerekse ses tonunu aynı olgun hâli gibi yumuşatması ve tane tane konuşması olsun harikulâdeydi. genç kızımız Madeleine Rose Yen, umarım uzun yıllar oyunculuk yapar ve hak ederek ödülleri toplar..
dördüncü sezon finali şimdiye dek izlediğim en iyi sezon finallerinden biriydi..
son sezonun sadece sekiz olması benim adım üzücüydü. sebebi ise en etkilendiğim ve en uzun sürmesini istediğim sezonun diğerlerinden dört bölüm daha kısa olmasıydı..
Boardwalk Empire, televizyon dizisi gibi değil de sinema filmi tadındaydı..
gillian darmody karakterine özellikle değinmek istiyorum. başlarda sadece fiziksel olarak beğeniyordum bu karakteri. ilerleyen bölümlerde, hayatın tüm zorluklarına rağmen ayaklarının üstünde durmayı başardığını görünce büyük bir hayranlık ve saygı duydum. son sezonda çocukluğuna dair detayları izleyince çok nadir olarak gerçek anlamda bir kurgusal karaktere üzülmüştüm. Gretchen Mol karakteri öyle büyüleyici biçimde canlandırmış ki etkilenmemek mümkün değil. Gretchen Mol ve onun çocukluğunu canlandıran Madeleine Rose Yen seergiledikleri performans ile kesinlikle saygıyı hak ediyor..
Nucky Thompson'ın o güce nasıl ulaştığını hep merak etmiştim dizi boyunca. son sezonda nucky'nin çocukluğuna inmeleri ve hangi zorluklardan geçip o konuma nasıl geldiğini göstermeleri etkilemişti beni. özellikle kız kardeşinin durumu çok sarsıcıydı..
dizide tarihten çok güzel hikâyeler anlatılıyor..
Boardwalk Empire'ın en sevdiğim özelliklerinde biri de klasik mafya yapımlarında olduğu gibi bol aksiyonlu ve sürekli vurdulu kırdılı sahnelerin olmamasıydı. dizi ağır ağır ilerliyor ve bu durum hiç sıkmıyor..
beni en çok etkileyen beşinci sezondu. duygusal anlamda çok ağır bir sezondu..
Stephen Graham'a bir parantez açmak istiyorum. al capone rolünü al capone'un kendisinden daha iyi oynadığını düşünüyorum. eğer al capone yaşasaydı ve kendisini Stephen Graham'ın canlandırdığını görseydi kesinlikle takdir ederdi diye düşünüyorum. oyuncunun önceki yaşamında gerçek bir gangster olduğunu düşünüyorum. mimikleri olsun, duygu durum değişikliği olsun, tavırları olsun kahkahaları olsun olağanüstü bir performans sergilemiş Stephen Graham. kesinlikle saygıyı hak ediyor..
Boardwalk Empire'ı hbo dışında bir kuruluş çekseydi kesinlikle bu kadar başarılı olamazdı diye düşünüyorum..
dizinin en önemli özelliklerinden biri de suç dünyasını anlatan The Godfather ve Goodfellas gibi yapımlarda işlenen olay temelli hikâyeler yerine esas olarak karakter psikolojisine önem vermesiydi..
Boardwalk Empire'da iş hayatının acımasızlığını en yalın hâlde izleyeceksiniz..
beşinci sezon altıncı bölüm sonu şimdiye dek izlediğim yerli ve yabancı sayısız dizi içinde(oz, six feet under, the wire dahil) en sarsıcı en etkileyici bölüm sonuydu. bir tanesi parmaklarımın arasında yanan sigaramın üstüne olmak üzere dökülen yedi damla gözyaşımı saydım..
daha önce izlediğim dizilerde genellikle bir iki tane sevdiğim karakter olurdu, çok sevdiğim dizilerde ise bu durum üç dört karaktere çıkabilmişti. Boardwalk Empire, bana aynı anda pek çok karakteri sevdirerek bir ilki başardı ve farklı bir tat bıraktı..
Boardwalk Empire'da dikkatimi çeken bir durumdan söz etmek istiyorum. kaliteli dizilerin genellikle ilk sezonları çok iyi olur daha sonları sezonlarda kalite biraz düşer. ancak finalleri her zaman iyi olur. Boardwalk Empire bu durumun aksine ortalamanın üstünde kalitede başlayıp son sezonda kalitede zirve yaptı. bu açıdan da istisna bir dizi olduğunu düşünüyorum..
finalinden sonra aklıma ''atlantik'te ne kadar yüzersen yüz, kirlerinden arınamazsın.'' sözünü getirmiştir..
karakter başarısı olarak oz'dan sonra tüm zamanların en iyi karakterlerinin yaratıldığı dizi olduğunu düşünüyorum..
Boardwalk Empire'ın gözümde tek olumsuz tarafı final sezonunun kısa tutulmuş olmasıydı..
Boardwalk Empire hakkında bazı bazı anekdotlar paylaşmak istiyorum..
*dizinin ilk bölümü 18 milyon dolara bizzat Scorsese tarafından çekilmiştir.
*dizide oyunculuk dalında tek Emmy ödülünü Gyp Rosetti rolündeki Bobby Cannavale kazanmıştır. Boardwalk Empire'a oyunculuk adına beş sezonda sadece tek önemli ödül verilmesi de ödül törenlerinin kalitesini ortaya koymuştur. böyle düşünmemin sebebi sadece Boardwalk Empire için değil, oz ve the wire gibi başyapıtlara da bu ödüllerin verilmemesinden kaynaklanıyor.
*dizideki Richard Harrow performansından sonra Jack Huston, son çekilen Ben-Hur filminde başrolü kapmıştır.
*dizinin ilk bölümü 4.8 milyon kişi tarafından izlenmiş.
*dizinin yaratıcısı Terence Winter, the sopranos'un baş yazarlarındandır.
*dizideki Chalky White karakterini canlandıran oyuncu the wire'da muhteşem karakter Omar Little'ı canlandıran Michael K. Williams'tan başkası değildir.
Boardwalk Empire ile ilgili hatırımda kalan bir sözü paylaşmak istiyorum. "when alcohol was outlawed, outlaws became kings."
hbo'ya yakışır bir diziydi. her zamanki gibi harika bir iş çıkarmışlar. ''it's not tv it's hbo.'' sözünü bir kez daha ispatladılar..
ne zaman bir hbo dizisi bitirsem aklıma bir yazarın şu sözleri geliyor. "tek numarası bir sonraki bölüm için bir hafta, bir sonraki sezon için dokuz ay kıvrandırmak olan diziler bittiği zaman rahatlatıyor ve 2-3 yıl içinde unutuluyor. ama bu hbo dizilerinin son bölümünü izlerken insan evini, yurdunu terk eder gibi oluyor." işte Boardwalk Empire onlardan biri..
aşağıda dizi hakkında bazı ayrıntılardan ve aklımda kalan bazı sahnelerden bahsedeceğim. izlemeden önce detayları öğrenmekten haz etmiyorsanız aşağıda yazılanları okumanızı önermem.
--- spoiler ---
nucky thompson ile doktor Valentin Narcisse arasında geçen diyalog.
doktor narcisse: sizin de anladığınız gibi eroin arzulayan sefil ruhlara eroin sağlama işine derinlemesine bağlıyım.
Chalky White ile eski dostu ihtiyar oscar arasında geçen diyalog.
— neden buraya geldin albert ?
— bana öyle dediğin için.
— sana birçok şey söyledim. ne anladın bilemem tabii.
— ne olursa olsun, asla bir beyaza güvenme.
— zencilere de güvenme demiştim.
— ikisinde de haklı çıktın.
doktor narcisse ile federal suç örgütü araştırma komisyonunun başındaki zat ile arasındaki diyalog.
gerçeğin ne olduğuna sence kim karar veriyor?
doktor narcisse: gerçek, isteklerini gerçekleştirme gücü olanlarındır.
nucky thompson ile zengin iş adamları arasındaki diyalog.
— öz geçmişim oldukça karışıktır.
— detaylı açıklayabilir misiniz?
— güvenilirliğim konusunda bir şüpheniz varsa senatör lloyd'a sorabilirsiniz.
— sadece içki işindeki tecrübenizin be olduğunu soruyoruz. açıkça cevap istiyoruz?
— tecrübem, son 11 yılda ülkedeki en başarılı içki kaçakçısı olmamdan kaynaklanıyor.
nucky ile joe jarper arasında geçen diyalog.
— daha yeni bir yakınım öldü. hem de benim yüzümden. bana en son söylediği şey, "kahveni iç" oldu. o öldü, ama ben hâlâ buradayım. bu nasıl bir dünya.
nelson van alden ile Elias Thompson arasında geçen konuşma.
nelson van alden: bazen birilerinden nefret etmeyi onları sevmekten daha kolay buluyorum.
içki yasasını(volstead) ihlal eden nucky thompson ile hapishanedeki bir mahkum arasında geçen diyalog.
— neden içeridesin nucky?
— söndürülemez susuzluk yüzünden.
— ben de içki yüzünden buradayım. büyük bir partiyle yakaladılar beni.
— yok canım
— neredeyse beş kasa. bir haftalık iş. bodrum katında imalâthanem var.
— buna değdi mi? para yapmanın daha kolay yolları olmalı.
— varsa bile ben bulamadım.
yukarıdaki diyalogtan sonra mahkemeye çıkan nucky thompson'a hapishane cezası beklenirken 5 dolar ceza kesilmişti. bunu beklemeyen nucky, çıkarken cezayı ödemek için görevliye o mağrur bakışlarıyla parayı uzatıp 100'lük bozabilir misin? demesi harikaydı.
nucky thompson ile adamının konuşmasından.
— bir yayın balığıyla bir italyan arasındaki fark nedir?
— nedir?
— biri diplerde beslenen pisliğin tekidir, diğeri ise balıktır.
nucky thompson'dan inciler.
— başlangıç bitti. son henüz gelmedi. tek umursadığım şu an.
— sıradan insanlar beladan uzak durur. sıra dışı insanlarsa onu avantaja çevirir.
nucky ile bir arkadaşı arasında geçen diyalog
— nucky. tucker seninle tanışacağı için çok heyecanlı.
— birçok insan tanışana kadar öyledir.
yazımı nucky thompson'ın şu sözleriyle sonlandırmak istiyorum.
kendimi haklı olduğuma inandırdığım kötü şeyler, korkunç şeyler yaptım. bunun ne kadar yanlış olduğunu görebiliyorum. tanrı olsun ya da olmasın. benden daha pişman kimse olamaz. korkuyorum Margaret. ölmek ya da hayatımın geri kalanını hapiste geçirmek istemiyorum.
--- spoiler ---