şükrü erbaş
-
türk şair ve yazar. şiirleri çok etkileyici. özellikle canı cehenneme.
şükrü erbaş | canı cehenneme
"Ey bir halkın gözyaşıyla ruhunu yıkayan kin
Ey zulümle yükselen başarı
Ölü sayısına endeksli maaş;"
-
“Ben burda bir kara suyum
Ben burda değirmen taşlarında buğday
Anlamakla katlanmak arasında tükendim...”
(bkz: Değirmen taşlarında buğday) -
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
senin korkuların benim inceliğim -
"Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen
Herkesin perde perde çekildiği bir akşam
Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun
Ağzında eriklerin aceleci tadı
Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası
Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun.
Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor
Aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı
Bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen
Uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun.
Uzak dağ köylerine vuran ay ışığı
Kerpiçlerden saraylar kuruyor yoksulluğa
Ne suların ibrişimi ne gökyüzü ne rüzgâr
Sen bende gittikçe kararan bir halkı öpüyorsun."
güzel bir insan.
(bkz: aybala) -
"insanın acısını insan alır" kitabını yeni bitirdiğim,sevdiğim bir beyefendidir kendileri. -
şans eseri kendisinin şöyleşisine denk gelmiştim, kader bu ya, ömrü hayatımda en sevdiğim şairdir kendisi
geceleri toplumsal sorunların onu nasıl gıdıkladığını ve bir türlü uyuyamadığını anlatmıştı. şans bu ya, en sevdiğim şair ya, nasıl güzel bir ortak yönümüz olmuştu. bana gülümsemişti, güzel de bir fotoğrafımız var.
keşke dedem olsaydın, benim hiç dedem olmadı. dedem olsana -
senin korkuların, benim inceliğim.