türk toplumunun ahlaklı değil ahlakçı olması
-
(bkz: kim namus bekçiliği yapıyorsa en namussuzu odur)
sözüyle özetlenebilecek durum.
bu ahlakçılığın sebebi de kendilerinin yaşayamaması ve onların da bunun farkında olmaları. düşünsene, bir kez yaşayacağın hayat çeşitli nedenlerden ötürü veya senin mallığın yüzünden bir hiç olurken, başkaları gününü gün ediyor. haliyle sinirlenip, onların da yaşamamasını istersin.
(bkz: toplum baskısı)
neden ortadoğu böyle bir bataklıkken avrupa'da bu durum çok yok? çünkü refah yüksek. %90'ı keyifli ve mutlu bir hayat geçiriyor. mutlu birisi başkalarını umursamaz çünkü zaten mutludur. hatta diğer insanların da mutlu olmasını ister.
bir de türkiye'ye ve coğrafyasına bak. savaşlar, günün 24 saatinde asık surat, imkansızlıklar ve ay sonunu getirme çabası. tepedekiler böyle olunca taban da böyle oluyor işte.
dipnot: bu mutsuzluğun ve savaş olaylarının hükûmet kadar etkili olduğunu düşünüyorum ülke seviyesinde. çalışma şevki ve üretme potansiyeli.
(bkz: daldan dala sıçramak)
(bkz: ben bu işi iyi yapmak)