30 yaşından sonra anlaşılan gerçekler


  • tam da üçüncü onluklara başladığım şu aylarda hissettiğim şey, hiçbir şey. bir farkı yok benim için sanki. en azından şimdilik şu birkaç ay içinde bir değişiklik olmadı.

    yeni bir kalp kırıklığından çıktım, evet mesela her ne kadar artık üçüncü onluklarda olsam da kalp konusunda ve insanlara güvenme konusunda ,abartmadan söylüyorum, birinci onluklardakilerden farkım yok. halâ sınırsız güven ve sevgi duyuyorum herkese. halâ insanların merhametsiz ve sevgisiz olduğunu anlayabilmiş değilim. kabul edemiyorum.

    (( şuan tam da bu yazının ortasına gelmişken playlistte gelen şarkı da mı tesadüf tanrı aşkına? :/ bu kızı yeniden büyütmeliyim ))

    yani kısaca şunu diyebilirim ki, o gözünüzde büyüttüğünüz üçüncü onluğun çok bir esprisi yok. çünkü hayat plan sevmiyor. planladığım ve kendimi kasarak yapmak için uğraştığım hiçbir planın yakınında değilim şuan :) . bende işlemedi yani bu iş. 4-5 yıl önce kendimi bıraktığımda ise inanılmaz bir hızla toparlamaya başladım.

    tek gerçek şu;
    şu yaşta, şu kadar yıl sonra burada olmalıyım, şu gibi biri ile evlenmeliyim, şöyle evim arabam işim olmalı, şu kadar kazancım olmalı filan tamamen hayal. akışına bırakmak her zaman en güzeli. acele ettiğiniz her şeye geç kalıyorsun hayatta. bunu unutma.

    üçüncü onluğun ilk basamağında olan bir limon kabuğu olarak bu yazı burada dursun, doğum günümde ya da ileriki yıllarda ömrüm devam ederse editlerim belki de. ne dersin :)