iş hayatının bir numaralı kuralı


  • iş hayatının bir numaralı kuralı; çalışmak için yaşamayı değil, yaşamak için çalışmayı tercih etmektir.

    hayatımdan bir kesit:
    ilk iş tecrübemde türkiye'nin en büyük sigorta firmalarının biriminde satış departmanında yer alıyordum. inanmayacaksınız belki ama günde 10 saatin üzerinde çalışıyordum. bir gün izmir hilton'da firmanın ceo'su konferans verirken işten dolayı konferansa gecikmiştim. ara verildiğinde ceo, bir adam yollayıp beni yanına çağırmıştı. tabi kafamda deli sorular ''daha işe gireli 2 ay oluyor kovulduk kesin, askerlik şubesine gideriz artık yarına'' modundaydım. ceo'nun dinlenme odasına geldiğimde direkt olarak ''özür dilerim konferansa geciktim, daha fazla çalışarak telafi edebilirim.'' demiştim. (malumunuz işsizlik var ve bu işim olmasa askere gitmem gerekiyordu. moralim zaten o gün ekstradan bozuktu. daha fazla üzülmek istemiyordum. şu an verdiğim cevap bile aklıma gelince o zamanlar kadar sümsük ve ezik olduğumu görüyorum. ilk iş tecrübem deyip dalgaya vuruyorum artık.)

    bunu dediğimde ceo'nun yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. izmir'e geleli bir hafta oluyor ve bir haftadır şirketten en geç çıkan sensin, seninle tanışmak için davet etmiştim yanıma dedi. tabi ben direkt şok olmuştum. sonrasında ''randevu zor alıyorum ama elimden geleni yapıyorum, biraz zamanımı alıyor randevular'' demiştim. ceo daha sonrasında, ''sabah kahvaltı bile edemiyorsan aldığın paranın, tüm bu çalışmaların ne önemi var?'' demişti. şaşırmıştım. daha sonra içimden ''tabi maaşın benim bilmem kaç katın, oradan konuşması kolay'' gibisinden bir ön yargıya kapılmıştım. ancak şu an geriye dönüp baktığımda insanların çalışmak için yaşadıklarını görüyorum. üzücü bir durumdur. ister ceo olun, ister işçi kesinlikle çalışmak için yaşamayın. bir numaralı kural kanımca budur.