haksızlığa susmak


  • hayat gerçekten de insanı öyle bir sınıyor ki, neticesinde karnesi zayıflarla dolu, sınıfta kalan çocuklar gibi ağlıyorsunuz.
    ben sustum.
    iş yerimize gelen denetleyicilere ''burada çocuk işçi çalıştırıyorlar'' diyemedim. Patronumun rahat ses tonu ile hayır çocuk çalışanımız yok derken gözlerine baktım ve almış olduğu son model jeep ini düşündüm.
    minicik ellerin nasırları ve yorgun bedenleri üzerine kurulu bir krallığı düşündüm.

    kovulmaktan korktum. nitekim olabilecek en kötü şeyde buydu.
    o yüzden ben haksızlığa susmayan cesur adamlardan değilim artık. kendi çıkarım uğruna susan korkak bir insanım.

    (bkz: korkak)