blog sözlük itiraf
-
kendi üzerimde yaptığım bir deneyin daha sonuna geldim. bir yıldır herhangi bir kitap. Gazete. Köşe yazısı. Şiir. Deneme. Bilmem ne. Okumadım. Bunun gibi şeyler de yazmadım. Kısacası düşünmedim sanırım. Bir yıl böyle yaşarsam hayatım nasıl etkilenir diye merak ettim. Uzun süredir düşünmediğimden olsa gerek. Bu deneye başladığımı da unutmuştum. Hatırladığımda ise sanırım düşünmeye yeniden başladım. Düşünen insan ne yapar işte. Yazar. Yazmadan duramaz. Sabahın 5 inde. Mis gibi bir havada. Baharın ortasında bir vadiden geçtiğini düşün. İnce. Berrak. Sakin bir su akıyor ortasından. Düşünmek bunu yaşamaksa işte. Yazmak da bunun fotoğrafını çekmek. Bir yıl önceki bir fotoğrafınıza baktığınızda hissettikleriniz var ya. Bir de bir yıl önce yazdıklarınızı okuyun derim. Kitapları olan bir yazar olsaydım. Ölmeden önceki son isteğim. Yazdığım bütün kitapları okumak olurdu sanırım. Hisleri aktarmanın elli yolu varsa. Mesela. Kendi yazdığın bir şeyi okumak. Bu elli yolun kesişimi. Kendini kendine aktarabilmenin kestirmesi belki.
Neyse. Bir yıl düşünmemek nasıl mümkün olabilir ki demeyin. Ben olsam derdim çünkü. Ve insanın en basiretsiz hali bu belki. Herkesi kendi düşünce yordamıyla algılayabilmek. Kim ne dersi desin. Ne anlatırsa anlatsın. Ne gösterirse göstersin. Ben. Sen. Ya da. O. Zihnimizdeki aynada yansıtabildiğimiz kadar algılayabiliriz. Bu iyi ya da kötü bir şey değil. Doğal bir şey. Kimisi çukur. Kimisi yassı ayna. Aynasız olan da vardır. Digital olacak olan da. Peki yıl nasıl düşünmez insan. Motor kaslarını kullanarak. Zihnin üreten kısmına değil de. Kopyalayan kısmına ağırlık vererek. Aslında fena bir şey değil düşünmemek. Bir yıl içerisinde. 4 farklı Zippo hareketini kusursuza yakın yapabilmeyi. Portekizceyi. Sadece küçücük bir çıra ile ateş yakabilmeyi. Araba kullanmayı. Ve piyano çalmayı öğrendim. Sanırım düşünseydim. Bunların hiçbirine yeteri kadar odaklanamayacaktım.
Benim dışımdaki dünyada bu sürede neler olmuş. Pek de bir şey değişmemiş. Bir yıl sonra haber okudum. Ölüm var. Ahlaksızlık var. Kendini akıllı sananlar var. Kendini akıllı sananları kandıranlar var. Kısaca insan ile var olmaya devam edecek bir takım şeyler. İsmi değişmiş. Ki zaten. Tarih neden tekerrür eder. Çünkü insan hep aynı hataları yapar. Paylaşmaz. Yalan söyler. Gibi şeyler. Düşünmeye ara verince. Bu kadar düşünmek yetti şimdilik. Hatta düşünmeye alıştıkça zihin. Fotoğraf çekmektense resmini yapmak benzetmesinin daha iyi olacağını düşünmeye başladım. Ki bu durum da deneyin bir sonucunu daha gösteriyor. Fotoğraf çekmek daha mekanik. Resim yapmaksa üretici. İnsan neye alıştırılırsa fark etmeden o şekilde düşünmeye başlıyor. Ancak bu sadece zihnen alışmak değil. Bedenen de bu alışkanlığa ayak uydurmak gerek filan.
İtiraf kısmı ise. Yazmayı değil de okumayı daha çok özlemişim. Bu biraz garip. Çünkü iş icabı okumak zorunda olan biri olsam da sırf kendi istediğim için bir şeyi yapmanın zevkini ayrı olduğunu tekrar anlıyorum. Yazın diyemem ama. Okuyun derim. Belki bir yıl. Belki on gün. Belki de hiç görüşmek üzere. Geleceğe dair bu belirsizliğin bizi delirtmiyor oluşunu. Neye borçluyuz. Kim bilir.