feminist olayım derken gerizekalı olmak


  • Açıkçası tweet silindiği için göremedim ancak bu konuyla ilgili söylemek istediklerim var. Konuyla ilgili görseli inceleyemedim, bir övgü ya da yergi yapmak gibi bir amacım yok. Sadece kafalarımız açılsın maksadındayım. Piero Manzini’nin “Artist’s Shit” isimli eserini incelemenizi öneririm. Bokumuzu da mı paylaşalım diyen bir yazar aslında bunun bir sanat eseri olabileceğini bilmiyor olmalı. Toplum bunu bok diyerek geçiştirebilir ama sanatçı boku esere dönüştürendir. Bu sebeple söz konusu bok bile olsa, eserin biricik oluşundan dolayı paha biçilemez olduğunu görürüz. Amaç sanat yapmak değil, kalıpları yıkmaktır. Kendini böyle var etmiş ve yine bir sanat eserine dönüştürmüştür. Bok bu yönüyle, toplumu ele alacağımız için güzel bir örnektir. Bunu anlamak için biraz çağdaş sanatın gelişim sürecine ve güncel sanata dair bilgi birikiminin olması gerekir. Eserin tam amacını da varın siz araştırın. Adet kanı da benzer bir anlayışla paylaşılmış olabilir. İşlerinde adet kanı kullanan sanatçıların olduğunu biliyorum. Aynı şekilde kahve, sperm, tükürük kullanan da var. Çünkü sanat kalıplara sığdırılamaz. Malzeme olarak her şeyi kullanır. Eğer fikirsel olarak sanatla alakası olmayan biri tarafından böyle bir paylaşım yapılmışsa ve söz konusu paylaşım belli bir kesim için iğrençlik ve vahşet çağrıştırıyorsa bile, bunları sırf birileri rahatsız oluyor diye paylaşma eyleminden vazgeçmemek gerekir. Bu kadarına da ne gerek vardı demek, adet kanı üzerinden kadınları hasta ya da eksik gösterenlerin ekmeğine yağ sürmektir. Av ya da kurban kanını paylaşmak ya da alna sürmek çoğu kişiyi rahatsız etmez mesela. Halbuki kan aynı kandır. Aynı şekilde sünnet derisini alıp üniversitelere gömen, oğlumuz büyük adam olsun diye düşünen tek cinsiyet odaklı güruhun bunu anlaması da zordur. Anormal olan erkek çocuklarının herkese pipisini göstermesini teşvik eden ailelerdir. gerdek gecesinde, gelinin adet kanını görmek isteyen ailelerden çok farkı yoktur bunun. Artık yok öyle şeyler diyebilirsiniz ama hala evlendiği kadınla yattığı zaman ilk olarak kanın gelip gelmediğine bakan insanlarla yaşıyoruz. Varın kadınların bu hayattaki avantajını hesap edin. Adet görmek biyolojik bir meseledir. Bu kanı, kadınları görünür kılmak adına çeşitli biçimlerde kullanmak belli bir zihniyete karşı durmak için gerekliyse bence sakıncası yoktur. Bu zihniyet ise ne partilerle ne de ideolojiyle açıklanabilir. Söz konusu kadın olunca tüm kesimlerden ikiyüzlü insanlar çıkar. Laik, dindar, türkçü, kürtçü, seküler, apolitik, faşist, doğulu, batılı, ne derseniz deyin her kesimden kadının geriye itilmesini destekleyenler vardır. Bir de kadına değer veririm “AMA”cılar vardır. Ama’lar hiç bitmez. Kadına değer veririm ama kadın cinselliğinden bahsetmesin, adet geçiriyorsa gizli geçirsin, sevişirken ses çıkarmasın, ağzını açarak gülmesin, kahkaha atmasın, eve erken dönsün, evlenince erkek arkadaşlarıyla görüşmesin gibi uzayıp giden saçma gündemlere sahip olduğumuzu biliyorsunuz. Bu fikirler yıkmak, kültürel olarak ya da gelenek görenek adı altında bizlere işlediği için zordur. Feminizm de bu sebeple dalga geçilecek ve tiye alınacak bir hareket değildir. Genelde insanlar Feminizm ile ilgili pek fikri olmasa da konuşur. Lütfen feminist sanatçılara bakın, inceleyin. Cindy Sherman’ı, Canan’ı ve daha fazlasını bilin. Feminizmin kendi alanında mücadele etmesi için uygun şartların sağlanması ve özellikle biz erkekler tarafından desteklenmesi gerekir. Erkek düşmanlığı değil kadını görünür kılmaktır mesele. Bu ülkede artık iyi şeylerin olması için kadına karşı bakışımızı kökten değiştirmeliyiz. Bugün geldiğimiz noktada erkek egemen bakış, kadınları kendi adet kanından iğrenecek duruma getirdi maalesef. Kadınlar bile adet kanını görmekten rahatsız oluyor ve bunun paylaşılmaması gerektiğini savunuyorsa işimiz çok zor olmalı. Tıpkı geçen gün, İran’da saçlarını açan kadınlara ahlak polisi gibi kadınların da saldırması ya da başını kapat diye öğüt vermesi gibi.
    Sonuç olarak, keşke her birey eşit olarak varolsa ve kimse kanını paylaşmak durumunda kalmasaydı. Ne var ki eşitlikten bahsedemiyorsak, toplumu en rahatsız eden şeyleri keşfedip bunları paylaşmanın bir sakıncası olmamalı. Rahatsız olmadan dönüşemiyoruz, bu bir gerçek. Eski düzenin devam etmesini isteyenlere aldanmayın. Çünkü herkes kendi ufak hesabını yapar. Eve gelince yemek hazır olsun, çamaşırlar yıkansın, arada boşalmak için bir insan olsun, arada biraz söveyim, olmayan özgüvenim varmış gibi yaşayayım bana yeter diye düşünen insanlarla yaşıyoruz. Kendimizi sorgulamak ve hatalarımızı görmek adına, görünmeyeni görünür kılmaya çalışmak önemli bir adım. Bu sebeple rahatsız olalım, iyidir.

    Edit: İmla