fakirlerde görülen çocuk yapma sevdası
-
tarihsel bir sürecin sonucudur. tarım ve yerleşik hayata geçildiğinden itibaren; çeşitli coğrafyalarda çeşitli ürünler için gereken iş gücünün karşılanması için çok fazla çocuk gerekli hale gelmiştir.
hindistan ve çin tarihin her döneminde halkın bu kadar çoğunluğu fakirlik içindeyken neden hep bu kadar kalabalıktı sizce? bol su, bol yağış ve bunun getirdiği pirinç, baharat, çay tarımı burada çalışması gereken çok sayıda insana ihtiyaç duyulmasını beraberinde getirmiştir.
ayrıca; pirinçte bulunan kalori miktarı tahıllara oranla daha yüksek olduğu için bu bölgedeki insanlar daha az hasat ile daha fazla insanı doyurabilmiş, bu doyurduğu insanlardan hem iş gücü hem de asker olarak faydalanabilmiştir.
milattan önce bilmem kaç bin yıl öncesinde başlayan bu alışkanlık insanların genetik kodlarına bir şekilde girmiş, bir süre sonra da iş gücü ve silahlı güce ihtiyacı olan devlet ve toplumlar tarafından dayatılarak devam ettirilmiştir.
ayrıca tarihin her döneminde; verimli topraklar, su ve yerleşik hayat özellikle fakir, alt sınıf kesimin nüfusunun artmasında etkili olmuştur. sümer, çin, mısır ve hindistan bunun en güzel örneklerinden biridir.
makinelerin gelişmesiyle iş gücüne duyulan ihtiyacın azalması; çocuk yapma ihtiyacını neden azaltmadı diye soranlar olabilir. ilki az önce de dediğim gibi; binlerce yıl süren bu alışkanlık toplumsal bir gelenek haline gelmiştir. ayrıca devletlerin asker ihtiyacı her dönem vardır, var olacaktır. bütün bu tarihsel gelenek, alışkanlık ve maddi kaygıların dışında; sanayi devriminin artması ile birlikte iyice azalan çocuk ve anne ölüm oranları, başlığı açan yazarın değindiği noktaların da katkısıyla bu durumun terk edilmesinin önüne geçmiştir.
dinlerin de bu konuda katkısın
konuyla ilgili kaynaklar;
kaynak1
kaynak2
kaynak3
kaynak4