pınar gültekin
-
bir ağabeyim zamanında bana şöyle bir şey demiş idi, "konuşacak ne kadar çok şey var, söylenecek ne kadar çok şey yok." tabii o zamanlarda anlayamamıştım. konuşmak aynı zamanda, bir şeyler söylemek değil midir diye kendime sormuştum da cevabını evet almıştım. şu an ise cevabını daha iyi kavrıyorum, söylenecek hiçbir şey yok.
anıtsayaç'a baktım, öldürülen kadınların dijital olarak bir mezarını "dikmişler", üç haneli rakamları gördüm ve gene baktım. sadece baktım. acıyamadım sebebi ise hiçbir kadına acıyacak kadar onur sahibi değil idim, sadece üzüldüm. sadece.
psikozlarımı düşündüm, bir zamanlar bir kadın sevmiş idim onu düşündüm, pınar'ı düşündüm, şule'yi düşündüm; bir bakıma hepsini sevdim ama bu çağı gördüm, inanır mısınız bilmem ama bu çağdan, cahit'in nefretinden daha çok nefret ettim.
n'asıl olacak ne olacak hiçbir şey bilmiyorum.
nereye kadar devam edecek onu da bilmiyorum.
şafak söktü ve bir kadın daha öldü, şafaklar dursun istiyorum.
99*