türklerin en iyi olduğu konu
-
fazıl say'ın da bir dönem dediği gibi, arabesk yavşaklığıdır. biz çok iyiyiz de bize izin veymiyoylay, bizi engelliyoylay, sevmiyoylay, ah dertli başım çileli ömrüm tavrıdır. yok abi yok, öyle bir dünya yok. ülkenin büyük çoğunluğu hem bireysel yaşamlarında hem de toplumsal rollerinde bu yanlışa çok iyi düşüyor.
leyla ile mecnun'da erdal baggal dizi yazan dosto'nun yanına gidip şöyle bişi diyodu; "asıl sen benim hayatımı yaz da, sen filmi gör o zaman". ahan da şu sahne.
ülke ve bu ülkede yaşayan bireyler, genel olarak başımıza gelenleri dışarıya hep abartarak, biraz acındırma modunda anlatmaktan, yaşamaktan vazgeçemiyoruz. her birimizin hayatını yazsak 10 cilt roman, 7 sezon dizi olur ödülden ödüle koşar he gülüm he. sakin elif isimli şarkısında der ki;
"ah sen küçük elif,
hep kaybeden oldun,
sen vardın sonunda.
hem de her seferde
acılar kadını olmak öğretildi;
sen yaptın doğruyu,
sanki varmış gibi...
unut hiç bir film yok
hayatını çeken:
bir sen ve daha sen,
seni gözetleyen "
bizim dışımızdaki herkez bizi üzmek, kırmak, kazık atmak, itnelik yapmak ya da iyilik yaparken çıkar kovalamak için yapmıyor her şeyi. ben de bu haldeydim bir ara. emrah serbes, hakan günday, kaybeden edebiyatı okuya okuya inanmıştım buna. behzat ç'de üçüncü sezonda soğumamın sebebi de buydu. her şey-herkes bu kadar karikatürize değil.
"evet hayat garip, daha ötesi yok
sen sade yaşarsın, garip kurmacandır "
biz sade yaşarız, garip olan yaptığımız arabesk kurmacalarımızdır. bunun farkına varalım artık.
bireysel yaşantılarımızda böyleyken; devlet olarak son 18 senede de içeriye dışarıya karşı aynı yavşaklığı devam ettiriyoruz.
"x kardeşlerimize yardım ettik, kimse onlarla ilgilenmiyodu": e ediyosan ettin, bunu neden arabesk bir sosa batırıp reklam yapıyosun?
"bizi mağdur ettiler, biz şöyle yapacaktık engellediler, hapse attılar, kandırıldık, x oldu y oldu": atatürk diye bi adam var bildin mi? o adam idam kararı, isyanlar, hastalıklar vsye rağmen bişiler başardı. ya da ikinci mahmut'u bildin mi?
"bunlar xyz zihniyeti, bunlar şöyle kötü, biz iyiyiz şunu bunu yaptık": gerçekten arabesk şarkılar ya da filmlerdeki gibi bu kadar karikatürize mi her şey? mutlak kötülük ve mutlak iyilik kapışıyor, kader de başta hep kötülerin yanında çıkıyor. vay beee
hayatı arabesk yaşamakta yemin ediyorum üstümüze yok.
edit: şarkıyı da ekleyeyim, güzel ve tatlıştır.
sakin-elif