en çok utandığınız anlar
-
Lise 1. Sınıftayım. Okulun son ayları, hava sıcak. Üst sınıflar genelde voleybol maçı yapıyor tenefüste. Serinlemek için arkadaşlarımla dondurma aldık yiyoruz. Zil çaldı tabi, dondurmalar bitmedi. Okulun bina giriş kapısına doğru giderken kimi göreyim, üst sınıflardan pas vermediğim yakışıklı gitarist ayhan voleybol oynuyor. O da beni görünce topu bana doğru attı, topu atar mısın? diyor (buralarda sinsi sinsi bakışıyoruz, dudaklarda yandan gülümseme). Ben de havalı havalı yürüyorum tabi (az gerginim ama takım bana bakıyor, olayı da biliyorlar.). Tam ayağımla topa nazik bir vuruş yapacağım, bir baktım gökyüzü. Elimde de özgürlük heykelindeki meşaleyi tutuyormuş edasıyla dondurmayı tutuyorum. Okulun her yerinden kahkaha sesleri, arkadaşlarım da başıma toplandı (bir dakika kadar ne olduğunu düşündükten sonra ben ve arkadaşlarım da bastık tabi kahkahayı) . Sağlam düşmüştüm. Bir hafta kadar okul gündeminde dondurmalı kız olarak kalmıştım. lise sonuna kadar da arkadaş gündemimden eksik olmayan utangaçlı bir anımdır.