ingilizce konuşurken yaşanmış zor anlar


  • Zamanın birinde oxfor street jd sport mağazasına Yozgatlı bir arkadaşla gidilir. İşte ayakkabılara bakılır sıra denemeye gelir. Yozgatlı arkadaş elde ayakkabı kasaya doğru yönelir. I want to try it der. Kasiyer bayan sure which size would you like to try der. Ne dediğini anlamayan arkadaş bana dönüp bakar. Kanka kaç numara istiyorsun onu soruyor derim. Yozgatlı arkadaş da haa tamam ya half past eight der. Kasiyer hanımefendi ile birbirimize bakıp önce hüzünleniriz. Olaya şahit olanlar kıkırdamaya başlayınca biz de kahkahayı basarız. He meant eightandhalf derim ve ayakkabı gelir. Bizim Yozgatlı ne gülüyorsunuz lan sekiz buçuk işte ne farkı var diye bana çıkışır. Sonra da half past eight lacostları ile Oxford streete çıkar. Bense o akşam Kasiyer hanımefendi ile camdenda ingilizce öğrenmeye devam ederim.