çok özlenen şeyler
-
Eski evimizde oturduğum şeritli kanepede bir elimde çikolatalı sütüm, diğer elimde ise kumandayla çizgifilm izlediğim zamanlar. Çok klişe bir faaliyet ama kendimi o zaman dilimini düşünürken buluyorum bazen. Sebepli sebepsiz aklıma geliyor. Hayatı o çizgifilm karakterlerinden ibaret sanardım. Sanki bir sorun çıktığında, önümde bir engel durduğunda o izlediğim animasyonlardaki gibi üstesinden gelebileceğimi, her şeyi atlatabileceğimi düşünürdüm. Hani yağmur yağmur yağar ve hava kararır ya, eninde sonunda güneş açar ve bulutlar dağılır ve siz her şeyin geride kaldığını sanırsınız. Tam da öyle işte.
Seneler birbirini kovaladı oysa. 18 yaşıma geldim. Belki daha hiçbir şey. Daha hayata tam olarak atılmadım bile. Daha öğreneceğim bir yığın şey var önümde. Ama bu on üç yılda bile şok şey öğrendim. O izlediğim karakterler gibi yenilmez değilmişim. Benim de gücümün durakladığı bir sınır çizgisi varmış meğer.
Yine saçmaladım sanırım. Yine de en çok özlediğim zamanlar o zaman. Keşke diyorum, zamanda yolculuk etme gibi bir yeteneğim olsa da o zamanlara gidebilsem yine, bir daha geri dönmemek ve o zaman diliminde takılı kalmak şartıyla.