ölüm
-
(bkz: homo sapiens) ve (bkz: neandertal) insanlarının belki daha eski insan türlerinin de üzerine çokça kafa yorduğu, doğanın olmazsa olmaz bir kanunudur. ölü gömme törelerinin tarihinin çok eskilere gittiğini en az 5-10 bin yıllık bir tarihi olduğunu biliyoruz. dininin de başlangıcı sayılabilecek bu töreler daha sonra oldukça çeşitlenip farklı mitolojilere, dini inanışlara, tanrılara, geleneklere, adetlere ve davranışlara dönüşmüştür.
ölüm ve yaşam denen şeylerin dinamiklerini anlayamayan böyük böyük böyük dedeşkolarımız; bunları farklı şekillerde yorumlayarak inanılmaz zengin bir literatürün doğmasına neden olmuşlardır. biraz eski tarihli de olsa (bkz: joseph campbell)'ın yazdığı mitoloji serisi (ilkel mitoloji, yaratılış mitolojisi, doğu mitolojisi, batı mitolojisi, tanrının maskesi gibi kitapları okunabilir.)
osmanlı devleti'nde ve biraz daha eski türklerdeki ölüme bakış, cenaze adetleri ve diğer gelenekler için gilles veinstein'ın yayına hazırladığı, bir çok farklı akademisyenin makalelerinden oluşan osmanlılar ve ölüm kitabı okunabilir. yeni satın aldığım ve şu an büyük bir keyifle okumakta olduğum; (bkz: gönül tekin) hocamızın (bkz: simurg'un kanadı) isimli kitabı da okuduğum kadarııyla yer yer bu ölüm mitlerine ve geleneklerine değinmektedir. özellikle doğanın ölümü, tammuz'un ölümü gibi konuların divan edebiyatımıza nasıl etki ettiğini görmek için okunabilecek en kapsamlı kaynaklardan biri zannımca.