bron/broen


  • Hans Rosenfeldt tarafından yaratılan isveç/danimarka ortak yapımı İskandinav polisiye suç türündeki televizyon dizisidir..

    başrollerde: Sofia Helin, Kim Bodnia ve Thure Lindhardt yer almaktadır..

    yönetmen koltuğunda Henrik Georgsson, Rumle Hammerich, Charlotte Sieling, Morten Arnfred, Kathrine Windfeld, Lisa Siwe isimleri yer almaktadır..

    dizi isveç ve danimarka'yı birbirine bağlayan köprüde gerçekleşen cinayetle başlar..

    dizi 100'den fazla ülkede gösterilmiştir..

    aşağıda yazılanlar dizi hakkında ayrıntı ve yorum içermektedir. benim gibi diziyi izlemeden detayları öğrenmekten rahatsız olan biriyseniz ayrıntıları okumanızı önermiyorum..

    --- spoiler ---

    klasik amerikan polisiyelerinden bıkanlar için harika bir yapım..

    orijinal senaryosu, başarılı oyuncuları, çekimleri, görselleri, kurgusu her şeyiyle harikulâde bir dizi..

    her ayrıntı zekice kurgulanmış, evrensel sorunlara yaklaşımı göstermelik değil gerçekçi olan dizi..

    İskandinavya bölgesinin ruhunu, atmosferini gâyet başarıyla yansıtan esaslı bir polisiye..

    ağır ağır ilerliyor fakat asla sıkmıyor, kendini izlettirmeyi başarıyor..

    her sezon ayrı bir hikâyeyi ele alıyor ve hepsini de muhteşem işliyorlar..

    dizinin adı başlangıç noktası olan köprüden gelmektedir. bron isveççe breon ise danca köprü anlamına gelmektedir..

    bu diziden sonra birçok ülke benzer diziler çekmişlerdir. fakat hiçbiri bron/broen kadar etkili olmamıştır.

    başrol oyuncuları dışında üçüncü sezondaki kadın karakterlerin seçimi muhteşem. bu sezondaki hanımefendilerin hepsi yetenekli, güzel ve cazibeli..

    Saga Norén karakteri mükemmeldir, Asperger sendromu olan saga aşırı disiplinli, çalışkan, ilkeli ve asosyal bir karakterdir. kendisine büyük saygı ve hayranlık duyuyorum..

    saga'nın ruhsuzluğu martin'in tuhaf kahkahaları hatırımda kalan özellikleridir..

    saga noren bir bölümde işyerinde stajyer biriyle tartışmıştı, o kişi saga'nın duygusuz biri olduğunu düşündüğü için ağır sözler söylemişti. ardından saga'nın moralinin bozuk olduğunu gören henrik saga'ya ne olduğunu sormuştu. gerçekten üzülen saga ''benim üzülebileceğimi kim düşünebilir ki'' diye cevap vermişti. o sahne dizide en çok etkilendiğim sahneydi..

    ilk iki sezon martin'le iyi bir ikili olmuştu saga. üçüncü ve dördüncü sezondaki Henrik de kendini izlettiriyor. yine de gözlerim martin'i aramadı değil.

    geç izlediğim için hayıflandığım dizidir kendisi..

    bittiğinde boşluğa düştüğünüzü hissedeceğiz dizilerden..

    son olarak: "Saga Norén Länskrim Malmö"

    --- spoiler ---