hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları


  • bizi biz yapan anılar. eskiden çok yakın bir iki arkadaşım hariç kimseyi eve davet etmezdim, edemezdim. evimiz sobayla ısınıyordu çünkü ve gece kondu tarzı müstakildi, üç katlı ev kısaca. utanırdım. aslında bizimki garibanlık değil, çocukluk işte... şimdi? şimdi pek değişen bir şey yok. yine aynı evdeyiz babam ve ben ama zerre umurumda değil.

    bir de hayatımda en önemli karar alma noktası olmuştur üniversiteye gitmek. ben orta halli ailenin bir çocuğuyum, aç değiliz açıkta değiliz fakat gözle görünmeyen bir garibanlık var işte. annem kemoterapi hapları alıyor ve sigortanın karşıladığı fiyatı bile babamın bir aylık emekli maaşı. babam ssk emeklisi, annemse o zamanlar sakatlığından dolayı medikal destek payı (ya da ona benzer bir şey) alıyor. çok sağolsunlar beni o durumda hem en iyi dershaneye yolladılar hem de üniversiteyi okutacakları güvencini verdiler. o garibanlık denen şeyi hiç hissettirmediler sağolsunlar ama insan anlıyor işte, mal değil ya? sonra ne oldu. ben şehir dışında bir myo'dan mezun oldum, bir senedir işsizim, yirmi iki yaşındayım. evde gebeş gebeş otururken babam her para verdiğinde utanarak alıyorum.