hüseyin nihal atsız


  • adına yazılan onca şeye rağmen hala anılan adamdır. o kadar kötü şeyler söylenir ki hakkında şaşar kalırım. neler yaptığına girmeyeceğim. görmek için araştırmak yeter de artar. hala kanayan yaramdır atsızın ırkçı olması. en nefret ettiğim özelliğidir ancak o böyle olmasaydı kesinlikle türkçülük denen şey kalmazdı eminim. ziya gökalp'in yolundan gitmiş ve türkçülüğü devam ettirmiştir.

    bazı konularda ayarı kaçırmıştır atsız ancak bu söylemlerine bakarak yargılarsanız olmaz. çünkü adam sağlam kaya gibi. bugün atsız kalibresinde bir adam dahi yoktur ki düşüncelerini savunabilsin.

    kralcıdır atsız sonuna kadar. bunu kimse inkar edemez. deisttir. birçok dili bilip konuşabilir. bugünkü türk tarihini aydınlatmıştır. süleymaniye kütüphanesindeki kitapları kendisi çevirmiştir.

    bazen bakıyorum da bu adamın hayatına. belki de onca şeyi yaşamasa süleymaniye çevrilmeyecek, öyle kalacaktı sadece. belki de kalemi kağıtla buluşamayacaktı. askeriyeden atılması onun için dönüm noktası olmuştu adeta. yine de kişiliğinden kaleminden taviz vermemiştir atsız. bilgisiz midir? asla. birçok insanın hayran olduğu biridir bilgisi ve kültürüyle atsız. ah ırkçı olmasaydı peki?

    ırkçılık hastalıktır. atsız'ın bir öğrencisi olarak söylüyorum bunu. ancak insanlar ve olaylar yaşadığı dönemle değerlendirilmeli. düşünsenize bir o dönemi. çocukluğunuz ve ergenliğiniz savaşlarla geçiyor. bir imparatorluk yıkılıyor. yepyeni bir devlet kuruluyor. bu devletin size şart koştuğu çok şey var. atsız atatürk'e eleştiri yapabiliyor o dönemde. omurgası dik adam olarak ayarı kaçsa da çoğu sözünde haklı olduğunu görüyoruz. tabi atatürk hakkında söyledikleri sonradan pişmanlıkla değişti ve onun kıymetini bildi o ayrı. geç oldu gerçi.

    neyse atsız'ı araştırırken hep şunu fark ediyorum. adamın bilgili ve kültürlü ve kesinlikle bir lafı bilerek söylediğini görüyorum. bahse konu olan vasiyet ve kafatası muhabbetini ise oğlu yağmur atsız defalarca açıkladı. gerek görmüyorum fazla söze.

    ne diyorduk. atsız o dönemlerde ayakta kalmayı başarabilmiş ve kişilğinden taviz vermemiş bir adamdır. kesinlikle korkusuzca ilerlemiştir düşüncesinde. hayranlık duymaktan öte benim atsızla ilişkim. neyse...

    ama bir konu var ki ırkçılığı dışında atsız karşıma gelse saldırmamak için zor tutarım kendimi. bu konu da evliyken başka biri için şiir yazmasıdır. bak aşık olmasına lafım yok. gönül bu olabilir. ama sen kalkıp o evliliği neden devam ettiriyorsun o zaman lan? karına da yazık değil mi? atsız karşıma çıksa da her şeyi keşke kusabilsem diyorum ama mümkün değil. yine de eleştirilerim hazır ve nazır bekliyorum o günü belki karşılaşırız.

    bu arada şiirleri iyidir ama romanları kadar iyi değildir asla. nedeni de atsız'ın bu konuya çok eğilememiş olmasıdır. yoksa bugün yalnız adam ve bozkurtların üçüncüsünü de okuyabilirdik. son olarak:

    kurdun bastığı yer yurt olsun
    varktiyle bir atsız varmış! var olsun!