blog sözlük itiraf


  • son yetmis iki saatte dokuz saat uyuyabildim. ee simdi bundan size ne. ancak sizi ilgilendiren herhangi bir konu olmadigindan. sizi ilgilendirmeyen baska bir konuya baglayacagim. ve bu sekilde. bizi ilgilendirmeyen bir seyle baslayip bizi ilgilendirmeyen seylerle suren ve bizi ilgilendirmeyen nihayetlere ulasan ne kadar cok sey okuyoruz. insan ilgili bir varlik. ilgisiz kalabilmek oldukca zor. iliskisiz oldugumuz onca seye duyulan merak da dusunuldugunde. iliskili olmamak bile ilginin sinirini daraltamiyor. hatta. bir yandan su dusunce de kafamdan gecmiyor degil. iliskisiz oldugumuz seylere gore iliskimiz olan seylere daha az ilgiliyiz. aslinda hayatta kalma gudusu filan dusunuldugunde. insan iliski alaninin disina ancak zevk icin cikabilmeli. peki iliskisiz oldugumuz seyler hakkinda bilgi edinmek ya da en azindan haberdar olmak. gizli yahut aciktan bir haz mi veriyor. bilmiyorum. ayni zamanda bunu bilmeye ihtiyac da duymuyorum. ama ilgileniyorum. ister istemez. dusunmek. hem de normalden daha fazla. uyuyamamanin kazandirdigi vakit yordamiyla bile olsa. iliskisiz oldugumuz alanlarin kapisini ardina kadar aciyor. iliskisiz oldugumuz seylere karsi duyulan ilgi. tabii ki bu kapilari zorlayan. ve acan. ne kadar i harfi kullandim. daha fazla ilgi ya da iliski yazmak istemiyorum. ayni zamanda. en azindan. bazi olumsuzluklar. hayata ancak bir i kadar etki edebiliyor diyerek. seviniyorum. sevincli olmak icin bu kadar az sebebin oldugu bir zaman araligindan gecerken. i harfinden bile sevinc cikariyorum.

    iki adet kimseyi ilgilendirmeyen sonuca ulastik bile. son yetmis iki saatte dokuz saat uyumam. ve daha az sevinebildigim bir surecten geciyor olmam. ufacik bir tavsiye. herhangi sey okurken. direkt olarak sonuclar ile ilgileniyorsaniz. sadece basini ve sonunu okuyun. basi ya da sonu nasil belirleyecegiz diye aklindan gecen olursa. hepsini okuma tavsiyesinde bulunurum. en azindan bir seyin basini ya da sonunu govdesinden ayirabilecek zamana gelene kadar. ucuncu bir sonuca daha vardik. asiri gereksiz yerlerde. yine kimseyi ilgilendirmeyen tavsiyeler veriyorum. sanki cok biliyormusum gibi. ancak kimse cok bilmiyor. yasamak yordamiyla tesadufen ogrendiklerimizi. paylasiyoruz.

    neyse. yetmis iki saatte maksimum otuz alti saat dusunmem gerekirken. yirmi yedi saat daha az uyuyabildigim icin. yirmi yedi saat daha fazla dusunmek zorunda kaldim. buradaki dusunmek. sadece o konuya odaklanmak olabilecegi gibi. aklin bir kosesine takilmak ya da akildan gecmek seklinde de olabilir. hatta istem disi gorulen bir nesneden yola cikarak. yine ayni dusunceye ulasma suresini de kapsiyor. nereden baksak. bu saf bir yirmi saat fazladan. herhangi sekilde. o dusunceye maruz kaldigimi gosterir. artik maruz kalmak diyorum. cunku istedigim ilk sey degil. ancak ihtiyac da duydugum bir sey. cunku sevdigim bir sey degil. ancak sevmekten vazgecebildigim bir sey de degil. ote yandan. fazladan yirmi saat dusunmek zorunda kalsam bile. aciklamakta zorlandigim bir dusunce. uykuyu. en kiymetli kacis mekanizmasi olarak gormeye basladigim ilk okul zamanlarindan beri. ki o zamanlar uyuyakalmak. hastalik ya da diger etkiler ile yarisabilir haldeydi. iste o zamanlardan beri. gereken kiymeti verdigimi dusunuyorum. simdi. bu cagda. geldigim yasta. ve sahip olmaya calistigim dusunce sisteminde. elde kalan tek seyin uyku olmasi gercegine ragmen. uyuyamiyorum. kisacasi. ya cok uyuyalim. ya az sevelim. ya da turkcedeki en sevdigim cekimi kullanayim. sevmekteyim.