engelleme seçenekleri
Bu gün, akşam, burda, yağanın ıslağıyla üşürken, düşündüm de; kız kardeşimin dediği gibi "evet sen çok eskiden goethe'mdin benim, karımdın belki de". ama şimdi artık "yalandı tüm bunlar" diyorum. bir kuş, bana nazire -keşke ...devamını oku
Bu gün, akşam, burda, yağanın ıslağıyla üşürken, düşündüm de; kız kardeşimin dediği gibi "evet sen çok eskiden goethe'mdin benim, karımdın belki de". ama şimdi artık "yalandı tüm bunlar" diyorum. bir kuş, bana nazire -keşke bize olaydı- alıp başını gidiyor uzaklara. vardığı uzaklardan. boşuna sevmedik varsa. düşünsene.
entry akışı (yeni)
klasik görünüm
-
içimde kalacağına
mesajlarıma dönüş yapmayan blog dünyasının nadide çiçeği.
-
kibaroğlu
izmir'de berbat bir market zinciri. asla bir pehlivanoğlu olamayacak.
hele bornovadaki şubeleri çok kötü gitmeyin derim. depoları falan da copluk gibi bir yerdeymiş zaten. yazarken midem bulandı.
-
güne bir söz bırak
Ne tuhaf bir haldir bu, söylenmiş bir şey daha önce söylenmiştir diye, söylenmemiş bir şey de daha önce söylenmemiştir diye söylenmiyor.
*fuzuli.
-
düşün ki o bunu okuyor
-neden olmasın-
ben-biz-hiç, dedim
ben böyle dedim acaba?
kimlerin avuntusuydum.
-
düşün ki o bunu okuyor
Bu gün, akşam, burda, yağanın ıslağıyla üşürken, düşündüm de; kız kardeşimin dediği gibi "evet sen çok eskiden goethe'mdin benim, karımdın belki de". ama şimdi artık "yalandı tüm bunlar" diyorum. bir kuş, bana nazire -keşke bize olaydı- alıp başını gidiyor uzaklara. vardığı uzaklardan. boşuna sevmedik varsa. düşünsene.
-
düşün ki o bunu okuyor
sevmenin her türlüsünü bulduk, buluşturduk. bir araya getirdik. kendimize kattık. sana arabi'nin "aşk teorisi"ni ağlatmıştım birgün. ikincisi daha bir senmiştin. durup durup anlamalarımı da kendine mal ediyordun. mülkiyet hoş birdi. beni mülkmüştün. gene mülksene.
-
düşün ki o bunu okuyor
birgün bir şiir okumuştuk bana. kara heceden heceden. sonra tutup yakub'un kurbağalarını sevmiştik. söyleyemediğim şeyler düşünüyordum, yoruluyorduk. biz çocuklar gibi endik şehirde, şehir bize inan yaşar tavıranıyordu. umurumuzda mıydı, ha? kim bizi ne kadar bizden ederdi? kuşatılmış olmak bizimize koşulsuz kavuşmamızı engellemiyordu. hiç acımadıydık kendimize. ne var ne yok yaşayıp tükendiydik. o gün bugün her şey hatıramda durar! bu kaç kapılı bir ar?
-
okurken ağlanan kitaplar
yani rüzgar her şeyi alıp götürmeyecek
ve
fareler ve insanlar
-
düşün ki o bunu okuyor
beni koyup gittiğin o günü hatırlıyorsudur, ne çok ağlamıştım. çocuktum. koruyordun beni, korkmuyordum. hayallenip durduğum her şeyi sunmuştun bize. açıp da acık da solmakı beceremeğen fesleğenler gibiydik. onlar öğle mi acabağa? bir oraya bir buraya seviniyorduk bizi olmayı başaramayan şehirde, soğuktu kent. bizi sen ısı. günümüz de gündü hani, gecemiz biz. arayıp da ulamadığımız; bir revdi. hazırlıksızdım ben la kin. kolların vardı göğüsgeren; kuş. yağmurdan kaçmak ne kadar tuhaftı bizi aldatıp dururken çise çise çis. Eğlenmiş miydik sahi, bilemiyorum şimdi şimdi. ama sevdiğimiz keskindi. Evvel zaman ne kadar nuş!
-
kendime not
şu öfk ile akılı bir edip savsam
gönlüm erse artık ah şiir de yazsam!
- pek bir şey yok