yazıya başlamadan önce deriiin bir nefes almayı denedim yine olmadı.
nefes açlığı ; kişinin nefes almaya daha doğrusu derin nefes almaya sürekli ihtiyac duyması ancak buna karşılık göğsünde baskı , boğazda düğümlenme gibi nedenler ile alınan nefesin bir türlü yeterli gelmemesidir. bize ne oluyor böyle diye soracak olursanız %99.99 ruh sağlığınız da ciddi hasarlar meydana gelmiştir. geriye kalan ihtimal küçük de olsa istatistiksel olarak yaşanması mümkün olan fiziki rahatsızlığınızdır.
son dönemlerde hayatınızda sizi strese sokacak , üzecek olaylar yaşamadıysanız dahiliyeye görünmekte fayda vardır.özellikle kronik bir rahatsızlığınız var ise nefes açlığına sebep olabilir. akciğer hastalıkları hatta reflü bile midede biriken asitin böbrekleri tahrişinden dolayı nefesinizin size yetmediğini hissettirebilir.
insanlar nefes alıp verme eylemini farketmeden yaparlar.psikolojik nedenlerden ötürü oluşan nefes açlığında , derin nefes alma isteğide beraberinde artacağından nefes eylemi beyin tarafından kontrol edilmeye çalışılır. işte burada düzen bozulur. siz ne kadar üstüne düşerseniz okadar uzun sürer bu süreç. beyniniz ile elinizi oynatabiliyorsunuz, kitap okuyabiliyorsunuz , dans edebiliyorsunuz hatta gitar vb aletleri çalabiliyorsunuz ama nefes alamıyorsunuz. en hayati eylemi yapamamak sizi korkutuyor.
ben bu durumu hayatım sağolsun küçüklüğümden beri dönem dönem yaşadım.gerçekten aa nefes alabiliyorum artık bile demeye gerek kalmadan ortadan kalkıveriyor siz farketmeden. son dönemlerde monotonlaştıysanız ,üzüldüyseniz ,yoğun stresli günler geçirdiyseniz size hoş gelecek şeylere ihtiyacınızın olduğunun belirtisidir nefes açlığı. yemek yemek gibi su içmek gibi ruhunuzu beslemenin vakti gelmiştir. yaşadıklarınızı paylaşacak birine ya da bir psikoloğa ihtiyacınız vardır ama asla bir antidepresana değil ! klostrofobik mekanlardan ortamlardan olabildiğince kaçınmanın size faydası olacaktır.