engelleme seçenekleri



okeye dördüncü kullanıcısı size özel mesaj gönderemez.


okeye dördüncü kullanıcısının yazdığı hiçbir entryi görmezsiniz.


okeye dördüncü kullanıcısının açtığı hiçbir başlığı görmezsiniz.
not: bu engelleme türü önerilmez (bkz: #46343)


20· 0· 0· 0· 3394 gün önce
entry akışı (yeni)
klasik görünüm
  • harvey

    şu dünyada izlediğim en güzel filmlerden bir tanesidir kendileri.

    güzel bir senaryonun yanında bir de james stewart varsa zaten o film olmuştur da bu filmde kendini bir aşmış ya hu. hiç bir sahnede sırıtmıyor kendileri. öyle doğal oynamış ki üstelik ne desem nasıl anlatsam boş kalır yani.

    gözünü seveyim izleyin şu filmi de hem biraz keyiflenin hem de film nasıl olurmuş onu anlayın.

    ha harvey mi? onun oyunculuğu daha bir güzel zaten.
  • cevapsız ağrı

    umay umay'ın harikuladeye yakın şiir kitabı.

    henüz ikimizi çeken şeyin ne olduğunu anlamış değilim.
    aslında seksten de bir bok anlamam
    aşk da acıklıdır, hükümdür çoğu zaman..
    ne yaptığımı bilmiyorum
    inan bilmiyorum.
    yanına uzanmak istiyorum
    yanına uzanayım ; "geçsin artık"
  • mavi gök orda mı

    güzel mi güzel bir cahit zarifoğlu şiiri.

    mavi gök orda mı
    bakıyorsun kuşlar
    hazır
    sokak lambaları yanık unutulmuş
    bir kadıköy vapuru hınca hınç insan
    çok geçmeyecek
    martılar beyhude turlar atacak
    kıyılar lağım konserve kutuları
    mısır koçanları

    sevgi aranabilir yine
    korkusuzca say koskoca kederlerini
    bir kuyu bulunabilir

    aklımdan çıkmıyorsun
    sen hala dizüstü
    bunca anıyı besleyerek
    sokaklarda avaz avaz konuşarak kendi kendinle
    mektupları öpebilirsin kırmızı dudaklarınla
    görür gibi olarak açıp baktığımı
    bense şöyle diyorum
    buradan bir acı kanamış boyuna

    kuşlar hazır
    öncü havalanmak üzre
    şehri gelen bir mevsime bırakıyorlar
    o vapur hala hınca hınç
    kimbilir herbiri hangi dünyaya sağır
    çok geçmez aradan

    kadınlar kapı önlerinde
    ellerinde meşalelerle
    aydınlatırlar gelip geçen erkek suratları
    yorgun bir sarıyla ben de
    geçeceğim önlerinden

    aklımdan çıkmıyorsun dedim
    başka türlüsünü yorgunum anlatmaya
    telefonlar yan hücrede çalışıyor
    bense kurşunî bir dere
    ağaçlar hayvanlar bile kaygılı
    onu bir mersedesten indirdi kalçasına kadar açılarak
    mavi gök orda mı

    yapayaşlı bir rum kadın
    her şeyde yanıp sönen bir kıyamet algısı
    haydi koşayım diyorum belki dağılır
    koşuyorum
    sancağımda kendi rüzgarımla ölgün kıpırtılar
    hayır daha sevgili daha sevimli değil
    ne başka bir gün ne başka bir zaman

    çok geçmeyecek aradan
    şöyle diyeceğim
    bulutlar açmadı
    mavi gök orda mı?

    uğur arslandan dinlemek için lütfen tıklayın: link
  • murathan mungan

    kötülükler imparatorluğunda bir tek şiir yazmayı biliyor olmasından kıskanıyorum kendisini.

    ben onu da bilmiyorum, hatta yazıya oturup sonu gelmeyen cümleler de yazamıyorum. gözyaşlarımı akıtmak istiyorum kağıda bazen, o da olmuyor.

    ben bu kötülükler imparatorluğunda bir tek nefret etmeyi biliyorum. her geçen gün daha fazla. her geçen gün daha fazla şeye.
  • ne zaman gitti tren

    hayatı boyunca treni kaçırmışların şarkısı. evet tren metafor burada cancağızlarım.

    sürekli bir şeylere geç kalanları, sürekli yanlış zamanda yanlış yerde olanların, bir türlü zamanlamayı tutturamayanların şarkısı.

    ve en son dönüp "ne zaman gitti tren, bir ben kaldım bir de gölgem" derken bulursunuz kendinizi.

    saatiniz de geri kalmamıştır oysa ama her neyse.