engelleme seçenekleri
entry akışı (yeni)
klasik görünüm
-
merdümgiriz
Miadını dolduran yazar.
Gidiyorum ben, sen Hoşça kal
-
keenlemyekün
Dilimize arapçadan geçen bir deyim. 'sanki' anlamındaki 'ka-an' ve 'var olmadı' anlamındaki 'lem-yekûn' kelimelerinin birleşiminden oluşur. Hiç olmamış gibi, yokmuş gibi, söylenmemiş gibi manasındadır.
Dilimize geçmiş ancak günlük hayatımızda kullanımı yok. Çünkü hiçbir şey eskisi gibi, ilk günkü gibi saf ve temiz değil. Ağır aksak sürdürülmüş geçmişten başımızı kaldırıp yeni güne bakmaya mecalimiz yok.
keşke bazı şeyleri tam da bunun gibi, yaşanmamış sayarak alıp koyabilsek bir kenara. Canımızı yakmasa pişmanlıklarımız. Hatırlamasak, unutsak.
Hiç olmamış gibi,
yokmuş gibi,
söylenmemiş gibi.
-
kişinin kendini değersiz hissetmesi
Bir çeşit duygu.
Sen karşındakini yüreğine sığdıramıyorsun mesela, çok değer veriyorsun çok Seviyorsun. O kişinin sendeki kıymetini anlat deseler kelimelerin yetmez. Ama sen aynı şekilde hissetmiyorsun/hissedemiyorsun. Çünkü aynı ölçüde değer görmüyorsun. Yine de bırakmıyorsun elinden gelen çabayı göstermeyi. Onun sendeki önemi o kadar büyük ki, olsun diyorsun bu da yeter. Ama yetmiyor. Tüm emeklerin tüm uğraşların tüm kalp atışların. İşte onlar seni bırakıp gidiyor. Bu yüzden ne kadar istesen de yapacak bir şeyin kalmıyor.
-
haklı olduğu halde susan insan
Normal insandır. Haklı olduğu halde susan değil haklı olduğu için susan insanı konuşmak gerek eğer gerekiyorsa. Çünkü insan haklıysa ve karşısındaki bunu anlamıyorsa; susmaktan başka çaresi yoktur. çoğu zaman Karşısındaki dinlemeyi bile bilmediğinden, ne kadar anlatırsa anlatsın bir sonuca varamaz. Sözde haklı olan inancında ısrar edip duracaktır.
Sonuna kadar haklılığını savunması gerektiği yerler vardır tabii ama, o başka. Duruma ve konuya göre değişkenlik gösterebilir.
Sonuç olarak, Laf anlamayan insanı "ya öyle miymiş, hım, benim bi işim vardı kusura bakma cınım ya" diyerek geçiştiriniz. Başka türlü nefesinizi tükettiğinize değmez.
-
en sevilen satırlar
"Sükûtun da sesi var ama onu anlayacak yürek lazım."'*'
-
blog sözlük itiraf
Yazarların kimseye anlatamadıkları, Belki kendilerinin bile kabul edemediği itirafları. Buraya yazıyorum çünkü konuşabileceğim dertleşebileceğim kimse yok. Anlatsam da dokunamazlar yüreğime. İçime atmaktan boğuldum. Saklamaya çalışmaktan mutluymuş gibi rol yapmaktan yoruldum. Buraya yazıyorum çünkü o da görsün, neye sebep olduğunu bilsin istiyorum.
En yakınımdın. En iyi arkadaşım, dostum, her şeyimi paylaştığım, dertleştiğim, birlikte gülüp ağladığım. YüreğiMi eline teslim ettiğim tek kişi. Her şeyimdin. Bu hep böyle sürecekti, Biz bitmeyecektik. Sen beni yalnız bıraktın desem, Yalnız kelimesi bile o kadar yetersiz ki. Her şeyim gitti. Nasıl anlatılır ki bu. Yarım kaldı hikayemiz. Ben yarım kaldım.
Senin sevginin benim sevgimden çok daha fazla olduğunu söyledin hep. Beni de buna inandırdın nasıl olduysa. Önce bunun için üzdün. Elimden bir şey gelmiyordu o kadar sevebiliyordum işte. Sen Çok güzel seviyordun ve Ben de en çok bunu seviyordum. Sonra bir gün geldi. Eskisi gibi bakmamaya başladın. Sevginin değişebileceğine hiç inanmadım. Değişse bile bunu bana hissettirmezdin. Meğer öyle değilmiş. Benim sevgim her geçen gün artarken senin hislerin yıpranıyormuş. İhtimal vermedim hiç, düzeltiriz toparlarız zannettim. Sana karşı duygularımı hissedene kadar umudumu yitirmedim, gözlerimin parlamasını gizleyemedim. Ama bir zaman sonra sen artık beni görmemeye başladığında. Kaybolmasın diye uğraştığım son hissimi de kaybettim. Sevgini kendi ellerinle söküp aldın. Benden sevmek kabiliyetini aldın. İşte bunun yokluğunu hiçbir şey dolduramayacak artık. Bu kez parçalayıp bıraktın.
Kalbimde boş bıraktığın yere hiç kapanmayacak bir yara açıp gittin. Sürekli kanıyor, içime doğru. Çürüdü içim. Üzülüyorum. Kızgın veya kırgın değilim. Geçti onlar. Ama çok üzülüyorum. Çünkü artık hiçbir şey düzeltemez bizi. Sen bile gelsen iyileştiremezsin beni. İşin kötü tarafı ne gelmeni istiyorum ne düzelmesi için çabalamanı. Geleceğe dair hiçbir umudum, yaşama sevincim kalmadı. Her sabah uyanıyorum ama hayattan hiçbir lezzet alamıyorum. Bilmiyorum senin hala umudun var mı, eğer varsa ve bu seni mutlu ediyorsa inanmaya devam et. Ama. Ama işte. Sen anlarsın.
İnsanın sadece bir defa aşık olacağına inanırdım. Sana aşık oldum ve doğru kişi olduğuna inandığım için kendimi çok şanslı hissediyordum. Doğru kişi değilmişsin. Yıllardır beklediğim kişi sen değilmişsin. Koşup koşup en sonunda Duvara toslayan hugo gibiyim. Bir hakkım vardı ve yandım. Hangi tuşa basarsan bas baştan başlamayacak artık.
Oyun bitti.
-
özel günleri unutan erkek
haklı erkektir. Ancak bir yere kadar haklıdır. Şahsen Sevgililer günü, kadınlar günü gibi belirli günlerin 'özel' olarak atfedilmesini doğru bulmuyorum. Herkesin sevgilisine çiçek, hediye aldığı, sevgilisiyle birlikte vakit geçirdiği gün özel gün değildir. Bakın herkes Yapıyor. Herkesin yaptığı şey sizin için nasıl özel olabilir ki? Hayatımdaki kişinin kendini mecbur hissedip bana o gün hediye almasındansa hiçbir özelliği olmayan sıradan bir günde sadece içinden geldiği için hediye alması beni çok daha mutlu eder. İçinden gelmeyerek yaptığı her şey lüzumsuzdur. Zaten çoğu insanın da bu tarz günleri mecburiyetten kutladığını düşünüyorum.
Ama bazı günler var mesela, onlara özel muamele yapılması çok büyük önem taşır benim gözümde. Tanışma yıldönümü; o özel kişinin hayatınıza girdiği gün. evlilik yıl dönümü; o kişiyle hayatınızı birleştirdiğiniz gün. ve doğum günü; canınız bildiğiniz insanın var olduğu gün. Bunlar önemli olmasın da hangi gün önemli olsun? Yani bunları da unutmayın bir zahmet. Bir yere yazın, hatırlatıcı kurun, bir şey yapın ama unutmayın. Karşınızdaki kişiye değerli olduğunu hissettirin. Ki bence bunu da sadece erkeklerden beklemek yanlış. Doğum günü tamam ama yıldönümleri sadece erkeklerin plan yapması gereken bir gün değil hanımlar.'*' karşılıklı samimiyetinize bağlı olarak o günleri birlikte planlayıp güzel anılar biriktirmek çok daha kıymetli olacaktır.
Bir de naçizane tavsiyem. mümkünse o günleri'*' kaybetmeyin. Yıllar bir daha hiç tamamlanmamak üzere 362 güne düşebiliyor zira.
-
hiçbir şeyden memnun olmayan insan
Bu durumdan kendisi de memnun olmayan insandır.
Etrafındaki insanları kırdığının farkındadır ancak beğenmediği bir şey veya tasvip etmediği bir durum olduğunda dilini tutamaz. Patavatsızlık etmez, sadece her doğruyu her yerde söylememesi gerektiğini unutur(?) Çoğunlukla bardağın boş tarafını görür, karamsardır. Küçük şeylerle mutlu olmak şöyle dursun, ufacık şeylere bile sinirlenip adeta hayatı kendine zindan eder. Ne kendi mutlu olabilir ne de başkalarını mutlu edebilir.
(bkz: Yazar burada özeleştiri yapıyor)
- pek bir şey yok
- pek bir şey yok
- pek bir şey yok