engelleme seçenekleri
entry akışı (yeni)
klasik görünüm
-
gılgamış destanı
(bkz: bilgemiş)
-
aslen nerelisin
Neye göre cevaplandığı kafamı karıştıran sorudur.
İstanbul'da yaşayıp Samsun'lu olduğunu iddia eden bir kişinin sülalesi ve soy ağacı, insanlık yeryüzünde var olduğundan beri mi samsunlu idi?
Bu kişinin ailesi istanbul'a gelmeden önce, yani samsun'da yaşar iken samsun'a erzurum'dan göçmüş olsun. Bu soruyu İstanbul'a göçmeden önce, yani samsun'da ikamet ederlerken sorsaydık erzurum cevabını alacak mıydık?
-
birini unutmanın en iyi yolu
Unutulamayacak insan hiç unutulamaz. Diğer insanlar, içinizde verdiğiniz değer ile doğru orantılı zaman geçmesi ile unutulabilir. Ama tamamen resetlemekten bahsetmiyorum, kırk yılda bir de olsa aklınıza gelir, ama geldiği gibi gider tüm unuttuklarınız. Unutamadıklarınız da zaten aklınızdan hiç çıkmamıştır.
-
nusaybin'de çocuklara polis müdahalesi
Polis hatalı bir davranışta bulunmuş. Ben olsam bu çocuğun elinden tutar, araca götürür, adreslerini sorardım. Adreslerine gidince de, polise taş atıp kendilerince eylem yapan çocuklar grubunun içindeki bu çocuğu daha bu yaşta devlet, polis düşmanı olarak yetiştiren aileden aldırırdım ve asıl gösterilecek tepkiyi o devlet düşmanı aileye gösterirdim.
Polisin küçücük yaştaki çocuklara karşı silah kullanması kabul edilemez, fakat bu şekilde küçük çocukların arkasına sığınan teröristlerin de çocuklar üzerinden provokasyonu ilk defa olmuyor. Bu kirli oyunlarına küçük çocukları alet ederek karşılık görmemeyi umuyorlar ise yanılıyorlar. Dediğim gibi, ben olsaydım bunların aileleri ile ilgilenirdim.
-
aşırı samimiyetin samimiyetsizliği
İbrenin max. ulaşabileceği düzeyi geçip, en baştaki "0" noktasını göstermesi durumudur. Sosyal mesafede keramet vardır.'*'
-
sözlük yazarlarının en sevdiği renkler
Hepsi ayrı güzel de, yeşil bir başka.
-
güneş dil teorisi
Bu teoriyi Avusturyalı filolog Hermann Kvergic ortaya atmış ve Türk dilinin tüm dünya dillerinin atası olabileceğini, diğer dillerin Türkçe’den türeyip şekillenmiş olabileceklerini ileri sürmüştür. Atatürk tarafından bizzat desteklenmiştir.
Konuyla ilgili olarak akademik bir çalışma yapılması talimatını veren Mustafa Kemal, yine bizzat kendisinin kurmuş olduğu Türk Dili Tetkik Cemiyeti’ni (Türk Dil Kurumu) bu iş için görevlendirmiş ve kendisi de sık sık bu teoriyi dile getirmekten çekinmemiştir.
Atatürk’e göre, Akdeniz ve Avrupa’ya hâkim olan diller, bu coğrafyalara Orta Asya’dan yayılmış ve insanoğlu, kavram olarak ilk başta tabiatın devamlılığında en önemli rolü üstlenen “güneş” kavramını oluşturmuştur. Bu teori, 1936 yılındaki 3.Türk Dil Kurultayı’nda da her yönüyle masaya yatırılmış, çeşitli çalıştay raporları hazırlanmış ancak bu teori dünya çapında kabul görmemiştir.
Güneş-Dil Teorisi, her ne kadar uluslararası akademik camiada rağbet görmese de 3.Türk Dil Kurultayı’nın da etkisiyle 1935-1938 yılları arasında bu konuda 25 ciltlik bir çalışma yayımlanmıştır ki bu hiç de azımsanacak bir rakam değildir. Dahası, fazla bilinmemekle birlikte, bizzat Mustafa Kemal Atatürk, kendi adını kullanmadan “Etimoloji, Morfoloji ve Fonetik Bakımdan Türk Dili” adlı bir kitap bile yazmıştır.
Konuyu araştırması için Atatürk, Enver Paşa'nın dünürü olan Tahsin Mayatepek'i Meksika'ya maslahatgüzar olarak atamıştır. Tahsin Mayatepek'in uzun süren araştırmalarının raporlarının neredeyse hepsi kayıptır. Elimizde sadece bir yada birkaç tanesi bulunmaktadır. Hazırladığı raporlarda meksika yerlilerinin dillerindeki sözcükler ile türkçe sözcükler arasındaki benzerliğe ve kültürel birliğe dikkat çeker. Soyadını, Maya dilinde "tepe" anlamına gelen "tepek" kelimesi ile maya uygarlığının adından almıştır.
Atatürk’ün ölümünden sonra bu teori büyük oranda sahipsiz kalmış, konuyla ilgili akademik çalışmalar malesef devam etmemiştir. Günümüzde tek tük bu teorinin peşinden koşan insanlar vardır. Var olsunlardır.
(bkz: hakikat nerede) Atatürk'ün kaleme almış olduğu bir şiirdir, atatürk'ün tarih görüşünü de gözler önüne serer, yani bu teori bazılarının iddia ettiği gibi türk milletinin "millileşme" kaygısı yüzünden öylesine ortaya atılan bir teori değildir. Bu iddiada bulunanlar dolaylı yoldan atatürk'e sahtekar yakıştırması yapmaktadırlar.
-
django reinhardt
Belçika doğumlu, Çingene asıllı caz gitaristi. Çingene cazı'nın (Gypsy Jazz) kurucularındandır.
Küçük yaşlardan itibaren ailesi ile birlikte özellikle fransa ve belçika'ya turnelere çıkmıştır. 18 yaşında çıkan bir yangında sol elinin serçe ve yüzük parmaklarını kullanamaz hale gelmiştir. Yüzük parmağını çok az da olsa kullanabildiği söylenir. Doktorlar bir daha gitar çalamayacağını söylerler, fakat o azim eder ve kendine has bir teknik geliştirerek (bkz: django tekniği) gitar çalmaya devam eder. Sol elinin iki parmağını kullanamaması sebebi ile "eksik solo" olarak da anılır.
Stephane Grappelli ile Quintette du Hot Club de France isimli 5 kişilik caz grubunu kurarlar.
2. Dünya savaşı ortaya çıktığında django ingiltere'deki turnesini yarıda bırakır, fransa'nın da nazi işgaline uğraması ile birlikte nazi yönetimi altında paris'te çalmaya devam eder. 2. Dünya savaşı bittiğinde ise Amerika'ya gider ve orada da ünlü zatlar ile birlikte sanatını icra etmeye devam eder.
16 Mayıs 1953 günü, Paris’te bir kulüpte verdiği konserin sonrasında eve doğru yürürken beyin kanaması geçirip ölür.
Selmer gitarını kullanırdı. Fena sigara tiryakisiydi. Sevdiğim eserlerinden bazıları;
Les yeux noirs, Minor Swing, I will see you in my dreams, nuages.
-
yemek seçen insanlar
yarasa çorbası içmeyen insanlardır.
-
siyasi görüşünü bir cümleyle anlat
Üçüncü görüş; 9 ışıkçılık, totaliter federasyonculuk, liyakatçılık, idealizm.
Kabaca bazı hususları açar isek,
Devlet, baba rolünde olmalıdır. Devleti 2. Plana atan ve devletçilik üzerinden sömürü yapan her sistem insan ırkına zarar getirir. Üretimler, halkın ihtiyacınca gerçekleşmelidir. Parasal amaç gütmek ve gereksiz stokçuluk yapmak üzere fazla olmamalı; pahalılaştırmak adına da kıtlaştırılmamalıdır. Herkes ektiğini biçmelidir.'*'
(bkz: ütopya)
- pek bir şey yok
- pek bir şey yok