yazarların en çok nefret ettiği ses
-
Irem derecenin sesi -
mahallede bağıra bağıra oynayan çocuk sesi
--- spoiler ---
bizde çocuk olduk ama sabah 9 dan gece 2 ye kadar avaz avaz bağırıp kimseyi rahatsız etmedik, akşam ezanı okunmadan evimize gittik
--- spoiler --- -
(bkz: Bozuk para sesi) -
Kara tahtaya tebeşirin sürtmesi ile çıkan ses.
dişlerim bazen birbirine sürtüp gıcırdıyor.
tırnağım uzadığında duvara sürtünce çıkan ses. Tırnağımı kazağıma ya da tişörtüme sürtme ihtiyacı hissediyorum. -
Makine sesleri -
ilk duyduğumda kendi sesimdi. -
uzun tırnaklı kişilerin tırnaklarını diklemesine kağıda sürtmesi. yazarken bile ürperdim, vicdansızlar insafsızlar. -
araba sesi. -
şalap şulup yenen limon sesidir. bak huylandım yine. -
rulosundan cırk cırk diye çekilen bant sesi tam olarak iğrençliğin tanımıdır. tüyleri kaldırır. -
Köpüğün bir birine sürtülmesiyle oluşan ses.
Dediğim köpük sabun köpüğü değildir. Strafor köpüktür. (bkz: strafor köpük) -
eskişehire geldiğimde önceleri okul zili sandığım fakat günde 20 kere çalınca böyle zil olmaz dediğim, aslında kalabak suyun melodisi olan nefret ötesi ses. kalabak su -
Buzdolabının kapağı açık kaldıktan bir süre sonra ötüyor ya, o çıkan sesi tüm hücrelerimle hissediyorum. Bu ses olabilir en nefret ettiğim ses. -
Karın gurultusu, özellikle sınavdaysam ve özellikle benden çıkıyorsa.. -
Ağız şapırdatma sesi -
Uykumdan uyandıran her türlü ses -
korna sesi,
demet akalın sesi,
gripin denen grubun komple oluşturduğu ses. -
metal kaşıkla metal tencere dibi sıyırma sesi... ıyyk... -
bağıra bağıra ağlayan çocuk sesi. -
Film izlemek için hazırlanırken arkadan gelen reklam sesleri.