yaratıcılığı körelten şeyler

19 entry daha

  • (bkz: çalışmamak)
  • (bkz: ezbercilik)
  • sanattan uzak kalmak
  • belirli bir düzen içinde sıkışmak.
  • (bkz: televizyon)
  • Adım adım hissettiğim için söylüyorum, okul. Okulda atladığım her seviye yaratıcılığımın biraz daha gerilemesi ile sonuçlandı. Muhtemelen aşırı ezber içeren, tek tip insan pardon köle yetiştirmeye çalışan boktan sistemin sonucu.
  • Rahatlık.
  • Herkes icin geçerli olmasa da iyi niyetin fazlası biraz etkiliyor.
  • insanların anlayışsızlığı, tekdüzeliği, empati kuramaması sizi etkiyebilir. yeni bir adım attığınızda yolunuzdan çevirmeye çalışırlar, orijinal fikirlerinizi yıkıcı anlamda eleştirirler ve siz körelir, üretemez hâle gelirsiniz.
  • televizyon
  • üstteki yazara katılıyorum. eğer, maddi anlamda yoksulluk çekiyorsan yaratıcılığın olmaz, gelişmez.

    günümüz türkiyesinde, hobiyle bile uğraşmak için paraya kıymak gerekiyor.

    (bkz: heykeltıraşlık)
  • Küfretmek ve kötü söz söylemektir.

    (bkz: sonradan pişman olunan seyler)
  • elalem ne der kafasında olmak,kendini geliştirmeye çalışmamak,vaktini boş şeylere harcamak
  • Maddi sıkıntıların üretkenliği etkilemedini düşünüyorum. Eğer üretkenliği köreltici bir unsur olarak maddiyat ele alınacak olsaydı, mektuplarını yollamak için pul parası bulamayan bir (bkz: Orhan Veli) nasıl açıklanabilirdi?

    Orhan Veli’nin Nahit Hanım’a genellikle haftada bir - iki kez yazdığı mektuplar, şairin günlüğü niteliğini de taşıyor. O dönemde neler yaptığı, kimlerle görüştüğü, Yaprak Dergisi’ni çıkarmak için gösterdiği özveri ve geçim sıkıntısını şu sözlerle anlamak mümkün:

    “Bir pardösü, bir ayakkabı bir de yol parası tedarik edebilirsem ilk fırsatta gelmek isterim.”

    Ekonomik sıkıntılar Ankarada’ki Nahit Hanım’ı görmeye gitmesinin önündeki temel engellerden biri olsa da Nahit Hanım’ın hayali, şaire sokağa çıkmaya parası olmadığı günlerde mektupla dünyaya açılma olanağı sağlamış. Ama pul parası bulamadığından mektupları yollamayı geciktirdiği zamanlar da az değil.

  • insanlar. kimi sözleriyle, kimiside gözleriyle düşürür modunuzu. eğer bir şeyler üretmek istiyorsanız, insanlardan uzak durun. sadece kendinizi dinleyin ve enerjinizi boşa harcamayın!
  • hah! ben size ennn birincisini söyleyeyim de yaşlı bir beyinden ve tecrübelerinden faydalanın;
    tembellik.
  • pianoyla ilk tanıştığımda tam 4 saat boyunca ara vermeden çaldım(yani çaldım derken kendimce işte).
    ilk notaları bulan adam '*' da çalıp çalıp buldu diye düşünerek sadece 4 ayda bir çok sevdiğim eseri ezbere çalmaya başladım. Bu süreçte sadece notaları kimler olduğunu öğrendim internetten.
    sonra keman öğrenmek istedim ve bu sefer usulüyle olsun dedim kursa gittim.
    hocam çok iyi olmasına rağmen bir ayda hiç ilerleme göstermedim.
    çünkü sadece kurallara uymaya çalışıyordum( omuzun eğik olmayacakmış. serçe parmağın y eksenine dik olmuş ..) ve bıraktım kursu. Bir iki ay kemana elimi sürmemekle birlikte satmayı düşündüm. derken baya kötü bir hafta sonu geçirince alıp kemanı gözümü kapattım ve açtığımda 2 buçuk saat geçmişti.
    ve çalan ben olduğuma inanmadım ilk başta.

    artık anladım ki; kurallar (sanatta) insanı köreltiyor.
  • Ne yapacağını bilmeyen, fikir sahibi olamayan insanlarla aynı masada oturmaya devam etmek.
19 entry daha