yalnızca 6 saatin var deseler ne yaparsın
-
Kİtaplarımı ablama, ekipmanımı devam etmekte olduğum eğitim kurumuna ve bazı hocalarıma, satılırsa para edecek zımbırtıları oğluma üleştirir, eşime sarılıp helalleşir, ablamı arayıp onu sevdiğimi söyler, oğluma sarılır, son nasihatlerimi verip kokusunu içime çekerdim. Son 1 saatte ise şezlongumu borsa arazisine park edip boğazı izleyerek huzurla dua eder beklerdim.
şu anda kimse bana 6 saatin kaldı demediği için rahat rahat yazıyorum tabi. -
Sevdiklerimi arar, sosyal medyayla vedalaşır, son bi tövbe ederdim -
ne yapacağımı düşünüp kafayı yerdim kesin midem bulanırdı ve üşürdüm sonra direk battaniyeye sarılırdım -
Beşini satar 6. yı koluma takarım. -
muhtemelen 3 saatini anneme sarılarak, bir buçuk saatini kardeşime sarılarak, bir saatini de babama sarılarak geçirirdim. tabi bu sarılmalar bol ağlamalı ve hıçkırıklı geçecek. arada bir yarım saatte de sevdiğim 4 kişiye mesaj atardım. son olarak da korkuyla karışık tövbe tabi ki '*' -
Sevinirdim -
Oğlumun üzeri açılmış mı diye kontrol eder ve saatim dolana kadar namaz kılar kendim için, oğlum için dua ederdim.
(bkz: oğlum için) -
Bir kaç kendime ait eşyayı satar ve uçakla çıkabildiğim en yüksek yere çıkıp paraşütsüz atlardım. Bari böyle öliyim. Yada benden sonra hayat güzel olsun diye pek sevilmeyen bir siyasetçiyi öldürebilirdim. -
bir kararsız terazi burcu olduğum için 6 saatin 5 saatini ne yapsam diye heba ederdim.Geri kalanıyla da ihtiyaçlar falan derken elvedaa hayatt! -
Zamanı uzatmaya yönelik hareketler yapardım. Topu taca atma, kendini yere atma falan. Yok lan o futboldaydı. This is not a game. -
Güzel bi yemek yer fifa 17 ultimate team'i oynamaya devam ederdim. Ben de böyle rahatım.
Hayırlı forumlar amin. -
Paraya kiyip single malt whisky alip icerek beklerdim. -
incittiğim kalpleri onarmak isterdim. -
Klarnetimi eski sevgilime veririm. Ki onum için başladım bu illete :) ney duduk zurna filan gibi diğer üflemelerimi biraderime bırakırdım sonrasında evimin terasına geçip Kadıköy'ün o sıcaklığında bir şişe şarabımı Müzeyyen abla eşliğinde içerek öldürürdüm. -
Belki sahiden 6 saatimiz var. Belki o da yok önümüzde..
Yalnızca 6 saatim olduğunu bilsem, garanti, kesin, doya doya 6 saatim var diye sevinirdim aslında. Çünkü mevcut durumda o kadarına da sahip olup olmadığımdan emin değilim.
Kim bilir, belki dakikalarım kaldı. Bu yazıyı bitirip göndereceğim bile meçhul..
6 saatte en sevdiklerimle keyifli bir bayram sofrası kurulur, keyifle yenir, içilir ve sohbet edilir. Öyle çok kalabalık değil, annem, babam, kardeşim ve eşimle bir bayram sofrasında eski günleri, çocukluğu, gençliği, eşimle tanıştığım günü anarız. Gözümüzden yaş gelene kadar güleriz. Sanki o an ölecek gibi ve sanki asla ölmeyecek gibi..
Hayat bundan ibret değil midir aslında? Varsın son 6 saati de bundan ibaret olsun... -
Diğer saatlerimi umarım kolunda uzun süre yaşatacak olanlar çalmıştır derim. Farklı bakış açısı -
Neyden önce 6 saat? Biraz açık olur musunuz? Diye sorarım -
Saate bakarım. -
Kahvemi alır,bloğum için yeni yazı yazarım -
ilk uçakla babaannemin yanına giderdim ve muhtemelen ona sarılırken ölmüş olurdum.