varlığını da yokluğunu da kanıtlayamamak
-
Youtube da takılırken denk geldiğim ve uzın süredir duyduğum en güzel ikilem. Başta dini olmal üzere hayattaki pek çok fikir ayrılığının da temelinde yatan ana sorunun bu olduğunu düşünmeye başladım artık. İkilemimiz Carl Sagan ve onun tatlı ejdehasıyla balıyor. Sagan bize grajında bir ejderhasının olduğunu söylerse bir çoğumuz bunun gerçek olduğuna inanmasa bile görmek isteriz. Sagan bizi garajına götürür ve işte orada bütün ihtişamıyla bir hiçlik bizi karşılar. Ejderhayı göremediğimizi söylediğimizde bize ejderhanın aynı zamanda görünmez olduğunu söyler. Biz de he amk bakışı atıp yerdeki tozları göstererek madem burada bir ejderha var o zaman neden yerde hiç ayak izi yok diye sorduğumuzda bize şu cevabı verir: Bu bir ejderha elbetteki uçuyor. Aldığımız bu cevap karşısında bir hışımla yanda duran sprey boyayı alırız ve her yere boya sadece duvarları boyar. Ejderhayı hala göremediğimizi söylediğimizde ejderhanın bir hayalet gibi olduğunu ve bütün maddi nesnelerin hiç bir engel yokmuş gibi içinden geçip gittiğini söyler. Bu durum karşısında iyice hırslanan biz orada korona hastalarını tespit etmek için konulmuş termal kameradan bakarız fakat ejderha yine ortada yoktur. Saganın cevabıysa çoktan hazırdır ejderha bir sürüngen vücut ısısı ortam ısısıyla bire bir aynı. Bu şartlar altında böyle bir ejderha mutfaktada olabilir, iş yerinizde de ve hatta şu an belki yanınızda sizinle bu metni okuyorbile olabilir. Bu kısa hikayeden sonra işte o can alıcı sorunun farkına varırız. Bir şeyin varlığını kanıtlayamıyorsak ona inanmak için hiç bir nedenimiz yoktur ama o şey varsa biz inanmıyoruz diye o var olmayı bırakmayacağına göre var olmadığına inanmak da doğru değildir. Tabi ki de ben sırf kıçımın dibinde gezen bir ejderha olması ihtimali var diye dışarda khallesi gibi gezmeyeceğim ama bu kıçımın dibinde bir ejderha olmadığı anlamına gelmiyor.
Kısaca burdan çıkartılması gereken ders az çok bellidir. Pek çok yerde dönen dindar vs ateist tartışmalarının boşluğudur. Zira yukarda bir yerde insanları izleyen bir tanrı ömür boyu insanların günah ve sevaplarını yazan melekler, bal akan şelaleler ve taş gibi huriler olabilir. Belkide 6 kollu bir fil hint müzikleri eşliğinde dans ediyordur. Ya da belki de görünmez kozmik bir uçan spagettinin bilince sabip dokungaçımsı uzanyılarıyız. Belki bilim insanlarının ömürlerini adadığı şeyler sırf oraya birileri bulsun diye dalga geçmek için koyuldu. Tüm bu idaalar yanlışlanamaz veya kanıtlanmaz. Bunun farkına vardıktan sonra siz mümin kardeşletim bu kafirleri asla sizin gibi anlayamayacakları bir inanca davet ettikden sonra ne kadar kanıt sunarsanız sunun boşa; ya da siz ateist kardeşlerim dindarlara ne kadar deney veya kanun gösterirseniz gösterin boşuna tartışmış olursunuz. Şimdi savunduğunuz her şeyin hem tamamen boş hem de olabildiğine doğru olduğunu bilerek empati yeteneği artmış bireyler olarak yaşayın. Sizi yoldan çıkartıp tartışma başlatmak isteyen olursa da arkanızda devasa bir ejderha olduğunu hatırlatırsınız. -
(bkz: kanıtın kanıtlanamaması)
sagan, omurgasız ejderhasıyla ne kadar kıvırabildiğini göstermiştir. yalan söyleme inanırım diyesim geldi. avatar'da olsak, 'hadi atla direksiyona ben de arkana oturucam' desem zıplamazdı zar uçurumdan.