uzun zamandır coşkumuzu kaybettiğimiz gerçeği

  • Belki üç yıl, belki beş yıl oldu ama kalmadı o tutku, o coşku.. Ne milli maç akşamlarında caddelerimiz tenhalaşır oldu, ne dini ve milli bayramlarımız eski keyfi veriyor, ne insani ilişkiler eski tadında, ne siyaset, ne aşk ..hatta çaydan sonra içilen sigara bile.. Neredeyse herşey yayvan . milenyuma ayak uydurup giderek tüketim toplumu haline gelirken yitirdik belki insani duygularımızı, yozlaştık giderek, kirlendik, her geçen yıl biraz daha koptuk bizi biz yapan şeylerden. Genel olarak mutsuzuz sanki. iyiki hayallerimiz var da hala oyalanıp duruyoruz..
  • 15 temmuzu hatırlatarak katılmadığım fikirdir
  • katıldığım önermedir. zira hayat gitgide daha da sunileşmektedir, sanallaşmaktadır. bu yararlıdır veya yararsızdır onu demiyorum ama hayatı sıkıcılaştırdığı ve monotonlaştırdığı kanısındayım.
  • Ben de sadece benim ruhum çürüdü sanıyordum.
  • katılmadığım düşünce.

    coşkumuzu önce kalabalıklar halinde gösterirdik, şimdi bireysel hedef ve hayallerimiz var sadece.
    8-10 senedir bayramlarda hiçbir akrabama ziyarete gitmiyorum. ancak düğün/cenaze olursa kısa süre uğrarım. derdin varmı diye sormayan, sorunlarıma yardımcı olmayan , ikiyüzlü, yalancı öküz yığınını neden ziyaret edeyim ? onun yerine dünyanın diğer ucundan bana kod yazarken bana yardım eden adamla paylaşırım coşkumu tabiki.

    topluma gelirsek zaten toplumu %95'i yalancı ve ikiyüzlü. böyle bir toplumla hangi coşkumu paylaşıcam allahaşkına. hayallerimi çabalarımı görüpte yardımı geç alay eden, salak salak ne uğraşıyorsun diye düşünenlerle ne ortak coşkum olabilirki.

    toplumdan ve insanlardan o kadar nefret ediyorumki, elimdeki çöpü çöp kutusuna atınca kendimi bu öküzlerin arasında aptal hissettiğim için çöpü sokağa atıyorum.

    herkesin coşkusu kendine artık, evliyse bir ihtimal belki eşiyle, çocuğu varsa bir/on ihtimal çocuğu ile.
  • Benim balonlarım vardı
    Onları kimler aldı
    Mutlu bayramlar vardı
    Kimbilir nerde kaldı
    Dostumdu benim balonlar
    Çocuklar beni anlar
    O çocuklar ve o balonlar
    O çocuk yüzlü bayramlar şimdi nerdeler
    Hani nerde o ışıklar çocuksu sevgiler
    Gitti mi yoksa yine gelir mi o günler
    Nerde kaldı masallar sevgiler günler
    Söylenen bütün masallara inanırdık
    Onlar mı bizi kandırdı biz mi aldandık
    Bayramları bekler bayramları yaşardık
    Bayramlar mı eskidi bizler mi yaşlandık

    her şeyimizi kaybettik maalesef ne coşkumuz kaldı ne sevgimiz. teselli bulmak için bu şarkıyı dinleyin.

  • gülmeyi unuttuk be hüseyin
  • Yalnız değilim demek ki dediğim başlık.
    Ya da değişen dünyayı kabullenemiyoruz.
  • uzun zamandır coşkumuz evet ne yazık ki yok çünkü ülkenin gidişatında genel anlamda olumlu bir durum yok. terör ve siyasetin çığrından çıkması, poker suratlı politikacılar, milli unsurların tahrip edilmesi, liyakat sisteminin bitmesi, okuyan çoğu insanın bir yerlere gelememesi ve haklı olarak yaşanan gelecek kaygısı ve tabii bunun ailelere sirayet etmesi, insanların hakkını alamaması, alabilse bile sorgulaması, sistemsizlik, kötü insanların hapislerde değil dışarılarda olması ve onlara hakimler tarafından verilen saçma sapan kararlar, şark kurnazlığının başını alıp gitmesi, bazı şehirlerde toplu taşıma kullanırken bile tedirginlik yaşanması, kadınların değersiz görülmesi ve ikinci sınıf yerine konması, bu işi yaparsam veya bunu satın alırsam kazık yer miyim kaygısı, esnafın suratsızlığı, vergiler, iletişim güçlükleri... listeyi durduramadığım için üç nokta ile noktaladım. bunların yanında hiç mi olumlu olay yok? bir sürü var lakin negatif etkinin tesirinden dolayı göremiyoruz.

    ben istiyorum ki bir kadın istediği bölgede zaman farkı gözetmeksizin günün her saati güvenli bir biçimde bulunabilsin, toplu taşımaya bindiğimizde güler yüzlü insanlarla beraber seyahat edelim, insanlar birbirine değer versin, iş yapanın hakkı kalmasın, gelecek kaygısı yaşamayıp güzel projeler üreterek ülkenin üretimine katkı sağlayıp beraber büyüyelim, güçlenelim, diğer ülkelere boş atar yapmayıp burada olduğumuzu fiilen gösterelim, terör bitsin ve destekçileri tarih olsun, önyargılar kırılsın ülke çiçek gibi olsun ama olmuyor işte. elimden en fazla ne geliyor? çevremde gereksiz insan tutmuyor, suratsızlarla muhatap olmuyor, aklı yerinde dostlar edinip çevremi onlarla donatıyorum. kafama yatan sosyal sorumluluk projeleri ve yardımlar varsa onlara yetişmeye çabalıyorum, üretiyorum, çalışıyorum, paylaşıyorum, işimi ve çevremi seviyorum ve bu sevginin karşılığını fazlasıyla alıyorum.

    daha kötü durumda olanlar var diyip kendimizi kandırabiliriz, işe de yarayabilir. ben türk toplumunun bu olanları hak ettiğini düşünmüyorum demek isterdim lakin hak ettiğimiz çok nokta var. umarım coşkularımızın tekrar geldiği günlere kavuşuruz. umudum çok az ama sıfır değil. zamana bırakalım belki toparlarız veya belki zaman bizi sıfırlar.
  • İnsanlar zaman geçtikçe gerçekten coşkusunu kayıp mı ediyor yoksa hep mi böyleydi, bu sorunun cevabını eskilerle konuşarak almaya çalıştım yıllardır evet geleneneksel toplum bi yerde harika bi şey bayramlar, düğünler, ailecek vakit geçirmeler, herkesin birbirinin derdine derman olma çabası, psikoloğa asla ihtiyacının olmaması gibi fakat işleri tersinden düşününce aile içinde istismara uğrayan ama anlatılmayan çocuklar, eşini kaybetmiş kadınların onların ifadesiyle dulların toplumda sürekli bir tehlike arz ediyor gibi düşünülüp rahatsız edilmesi, erkeklerin onları zaten olan olmuş ben de nasibimi alayım gözüyle görmesi, tecavüzlerin saklanması, yeni gelinlere yapılan muameleler, dayaklar, dedikodular, mahalle baskısı hep bi başkaları için yaşama. Belki bu gün gittikçe sanallaşan bi dünyaya doğru yol alıyoruz bunun da iğrençlikleri çok fazla fakat daha kötü ya da daha iyi değil geçmişten.