ursula k. le guin

(bkz: mülksüzler ) distopyasını severek okumuştum.
Toprağı bol olsun.
"eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen" dedi, "hep güzelmiş gibi görünür. gezegenler, yaşamlar... ama yakından bakıldığında bir dünya yalnızca toz ve kayadan oluşur. günden güne yaşam daha da zorlaşır, yorulursun, ritmi kaçırırsın. uzaklığı ararsın - ara vermeyi. dünyanın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu, onu ay gibi görmekten geçiyor. yaşamın ne güzel olduğunu görmenin yolu ölümün bakış açısından bakmaktan geçiyor. "
Mülksüzler

ruhumu incitmeden sarsabilen tek yazar.

İlk Lavinia'yı okumuştum. Bir yazar nasıl bu kadar naifçe efsanelerde asla bahsedilmeyen bir kadın karakterin sesi olabilir? Bir kitap nasıl asla bitmesin istersiniz? Öyleydi işte Lavinia'da. Ursula K. Le Guin ile beni o tanıştırdı, iyi ki de tanıştırdı.
2018'in başındaki vefatıyla okuyucuları olarak sarsıldık. Ama sorarsanız kitapları mı sizi daha çok sarstı yoksa böylesi bir yazarı kaybetmenin hüznü mü cevap veremem ben buna.
Şu zamana kadar kendisinin hiçbir kitabını okumadıysanız mutlaka bakın.
Kendisi artık aramızda olmasa da kitaplarına hala sahibiz.

İyi bir indirime denk getirip satın aldığım Yerdeniz isimli serinin yazarı oluyor kendisi.

Doğum günün kutlu olsun tanrıçam..

Bir kitabını okuduğum ama hangi kitabın yazarı olduğunu hatırlamadığım yazar

özlemle anıyorum...
keşke biraz daha vaktin olsaydı, keşke bizlere biraz daha o güzel dünyalarından hikayeler paylaşabilseydin...
umarım yarattığın o güzel diyarlarda mutlulukla geziniyorsundur...
doğum günün kutlu olsun