türkiye'nin ahlaken çöküyor olmasının nedeni

  • Üstteki entry'de belirtilen ortadoğu'yu örnek almaktan ziyade, başka kültürleri de örnek almamızdandır. Türküz. Türk kültürü ahlakı ve dürüstlüğü en önde tutar zaten. Bazı aldatmalara geldiğimiz bir gerçek.
  • türklükle, araplıkla, batı medeniyetiyle alakası olmayandır. her devir bir öncekini tekrar eder. tekrar eder ve çöker.
  • Kendi milli benligimizin ve suurumuzun yok olmasi bunun baslica sebebidir.Türk milleti yüz yıllardır hatta binlerce yıldır olan bir millet en eski kültüre sahip milletlerden biri ancak günümüde dış kültürlere olan özentinin artmasıyla kendi içimiz de asimile oluyoruz.Ayrıca kültürünü unutan bir millet her seyini unutur ve kaybeder.Atamizin gençliğe hitabetiyle sonlandırmak istiyorum.
    Ey Türk Gençliği!

    Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

    Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
  • (bkz: Münafıklık)
  • Kimin olduğunu hatırlayamadığım bir söz var.
    "Kul hakkı yemek, sol elle yemek kadar dikkat çekmedi bu ülkede" işte tam olarak nedeni bu
  • sanal alem sosyal medya uygulamaları, insanın egolarını beğeni popülaritisine göre doğru orantılı olarak tatmin etme çabaları
  • (bkz: araplaşma)
    (bkz: kendi kültürünü bırakma)
    (bkz: yönetim)
  • araplaşma falan değildir. hadi dağ dağ gezip çadır kurarak ahlakımızı düzeltelim. te allahım ya.
  • siyasal islam.

    bunun sayesinde hırsızlık, yozlaşma, rüşvetçilik, cinsiyetçilik, tecavüz, pedofili, adam kayırma, yolsuzluk vs. gündelik olaylar haline geldi. utanma kavramı ortadan kalktı. saydıklarımı yapabilen herkes yapmaya, seyredenler de ayıplamak yerine kendilerine aynı şeyleri yapacak fırsat kollamaya başladı.
  • Üzülerek söylüyorum ki din konusundaki baskı. Hiç kimseyi inanmak istemediği bir şeye zorlayamazsınız yahut tamamen hitap etmeyen bir şeyi dayatamazsınız. Benim bildiğim; hoşgörü dinidir islam, saygı ve empati ön plandadır ancak o kadar çarpıtılıyor ve insanlar belli alanlarda kısıtlanıyor ki içlerinde kalan şeyleri dışa vuramıyorlar, bu da zamanla değişerek bir canavarlaşmaya sebep oluyor. Aynı küçük bir çocuğa girmemesi gereken bir oda olduğunu katı bir dille ikaz edildiğinde merakına yenik düşerek odaya girmesi ve bazı eşyaları kırması gibi.

    Saçını maviye boyatan bir arkadaşım var, o rengi kullandığı dönemde teyzelerin dediği şeyler hala kulağımda çınlıyor; “Gevur mu olmuş bu kız, adımızı da çıkaracak, amerikalılara özenmiş, yolu yol değil bunun.”

    Asıl bu tarz söylemler yüzünden gelişemiyoruz işte, sadece din de değil; kalıplaşmalar yüzünden. Eşcinselliğe sallayıp o ağızlarından eksik etmedikleri “ ibne” kelimesini kullanan dayılar, amcalar her akşam Hornet’de gelene geçene sulanıyor. Öyle ki kullandıkları kelime ve yaratıcı küfüleri yaşıtım ergenlerden duymuyorum.

    Kadın bir yerini açamaz, erkek şalvar giymeli, hatlar belli olmamalı, zina... Çok merak ediyorum bu fikirleri herkese zorla dayatmaya çalışan hasta nesil acaba o kitapta hoşgörü ve saygı hakkında da yazılanları okudu mu?

    Genelleme yapmak istemiyorum ama niye tüm bu tecavüz, kan davası ve cinayet olayları doğu kesimlerinde oluyor? Sebebi bence bariz belli. Terbiyeden ve ahlaktan bahseden hocaların, kimi dini derneklerin cübbeli adamları niye hep sapık çıkıyor ve küçücük kızlara sevme bahanesiyle yaptıkları şeylerin kokusu er ya da geç duyuluyor? Niye ağzından Allah’ı eksik etmeyen iğrenç mahluklar etek giymiş bir kadın gördüklerinde sanki ilk fefa bacak görmüş gibi ağızlarının suyu akıyor?

    Bir şey ne kadar yasaklanırsa ve kurallar konursa o şeyi yapma arzusu ve kural çiğneme isteği doğar. Bu istekler de katı doglamar sonucu canavarlaşır.

    O “cehenneme gidecek” diye saydırdıkları adamların da kimseye zararı yok. İki ruhun birbirine olan aşkı, onları ne bağlıyor ki? En azından o öteledikleri kişiler kendileri gibi öz kızlarına, yeğenlerine sarkıntılık etmiyor, adını anmaya utandığım pislikler yapmıyor.

    Şu ülkeyi camiyle dolduracağınıza okul yapın. Sonra aradaki farkı tartışırız.
  • (bkz: ahlak bekçileri) olması ve
    (bkz: dinin siyasete dahil edilmesi)
    bir Müslüman olarak hiç doğru bulmuyorum.
    elbette herkes inandığı şeyi yaşasın ama her şeye dini alet ederseniz bu ülkede inanmayan çoğunluğu da yok sayarsınız. bu da sizin açınızdan kötü olur. belirli kesime hitap ettikçe nefret kazanıyorsunuz, söyleyeyim.
  • Herkesin karşı tarafa kendi fikrini ve kuralını dayatma çabası, karşımızdaki insanın fikirlerini dinlemeye tahammül edemeyişimiz, karşı tarafı kendi çizdiğimiz sınırlar ölçüsünde dinleyişimiz, o sınırların dışına çıktığında kişiye çeşitli ithamlarda bulunmamız, güçlünün yanında durmak adına hızlı saf değiştirmemiz, sanattan habersiz oluşumuz, okumayışımız, görgüsüzlüğü kültürümüz diyerek savunmamız, açık sözlülüğü terbiyesizlikle karıştırmamız. Uzar gider.. En aydın geçinenlerin çoğu bile böyle.
  • Arkadaşlar bunun sebebini çok güzel açıklamış.
    Fakat sözlüğün ahlaken çöküşünün sebebini de bulmak lazım.
    Bazı başlıkların altına sadece şunu eklemek istiyorum.
    (bkz: yıktın formatı eyledin viran)
  • tesla'nın sözünden yola çıkarak; cahillik şeklinde cevap verebileceğim neden.

    (bkz: o kadar cahilsiniz ki; dininiz var diye ahlaka ihtiyacınız kalmadığını sanıyorsunuz.)
  • Herkesin haftada bir kildigi cuma namazina, hacca giden dedesine, tesetturlu annesine guvenip her boku yemesi. (bkz: sen benim böyle durduğuma bakma benim dedem hacı)
    Boyleleri kendileri gibi olmayana camur atmaktan da geri durmazlar. Ve "ahklakhimiz bozuluy!@%$&@*" diye bas bas bagirirlar.
  • Türkiyenin ahlaken çöktüğünü falan düşünmüyorum bence hep böyleydi. Şimdi tek farkı her şeyin daha fazla duyuluyor olması olabilir.
  • ülkemizdeki ahlâkî çöküşün pek çok sebebi var. bunlardan en önemlisi siyasal islamcılıktır. dini bütünlük, alnı secdecilik adı altında her türlü pisliği yapmayı kendine hak gören kesim var maalesef ülkemizde. bunlardan yüz bulan ve bunlara özenen oldukça fazla insan var. ikincisi, türk ulusunun kendi öz değerlerinden uzaklaşması, özellikle de arap özentiliğidir. bunun dışında teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte popüler kültür denen olgu ve sosyal medyadır. popüler kültürün içinde batı özentiliği ve kendi kimliğini oluşturamama önemli etkendir. ayrıca mahalle baskısı yaparak ahlâk bekçiliğine soyunan kesim de ahlâkî çöküşte önemli rol oynar. bunların dışında ülkedeki ünlülerin olumsuz yönlerini örnek almak da ahlâkî açıdan çöküşte önemlidir.
  • bunun karmaşık bir cevapi yok cok basit bit cevabı var o da ekonomi .
  • İnsanlara bıkkınlık getiren ve sürekli her televizyon kanallarında konuşma yapan siyasetçilerin ahlaken çöküyor olmamızın temelini kazdıklarını söyleyebilirim.

    Tabi birde bunun din boyutu var ki o çok başka. başkalarının yaptığı, düşündüğü her şeyin günah olduğu ama kendi yaptıklarının günah değil, yol gösterici bir tutumdur deyip işin içinden çıkıyor olmaları var.

    pis bir zihniyete,
    kötü bir algıya
    anlamsız bir bağlılığa ve seviyesiz bir üsluba sahip toplumlar kendi zehirleriyle nesillerini öldürürler.
  • Yeni nesil için; Gelecek kaygısıdır. Tuttuğu takım kazanmaz, desteklediği parti iktidara gelmez. Alım gücü zorlaşır, İş bulamaz ve En kötüsü inancı kalmaz.