sözlük yazarlarının şiirleri

51 entry daha

  • Şimdi hepsini yazamam. En iyisi siz sayfaya bakınız. :) buradan ilerleyiniz
  • #42609 nolu entarimde bir adet mevcut. Oradan okuyabilirsiniz.
  • Dingin bir denizdir sisler ardında kalan,
    Ve maziye diş bileyen hoyrat zaman,
    Sen de git ardın sıra bakmadan
    Ey şehir sorma artık kaygıdan ve kederden
    Ve hicran dolu günden,
    Bir teselliydi arta kalan,
    Ve kaygısız yolculara gebe hüzün dolu gönlüm
    Tasalanma
    Ben çoktan unuttum…..
    Mehmet DEMİR-GÖLGELER
  • aşksız ve paramparçaydı yaşam
    bir inancın yüceliğinde buldum seni 
    bir kavganın güzelliğinde sevdim. 
    bitmedi daha sürüyor o kavga 
    ve sürecek 
    yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! 
    aşk demişti yaşamın bütün ustaları 
    aşk ile sevmek bir güzelliği 
    ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. 
    işte yüzünde badem çiçekleri 
    saçlarında gülen toprak ve ilkbahar. 
    sen misin seni sevdiğim o kavga, 
    sen o kavganın güzelliği misin yoksa... 

    bir inancın yüceliğinde buldum seni 
    bir kavganın güzelliğinde sevdim. 
    bin kez budadılar körpe dallarımızı 
    bin kez kırdılar. 
    yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz 
    bin kez korkuya boğdular zamanı 
    bin kez ölümlediler 
    yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz. 
    bitmedi daha sürüyor o kavga 
    ve sürecek 
    yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! 

    geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri 
    suyun ayakları olmuştur ayaklarımız 
    ellerimiz, taşın ve toprağın elleri. 
    yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık 
    törenlerle dikilirdik burçlarınıza. 
    türküler söylerdik hep aynı telden 
    aynı sesten, aynı yürekten 
    dağlara biz verirdik morluğunu, 
    henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz... 

    ne gün batışı ölümlerin üzüncüne 
    ne tan atışı doğumların sevincine 
    ey bir elinde mezarcılar yaratan, 
    bir elinde ebeler koşturan doğa 
    bu seslenişimiz yalnızca sana 
    yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini 
    bitmedi daha sürüyor o kavga 
    ve sürecek 
    yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! 

    saraylar saltanatlar çöker 
    kan susar birgün 
    zulüm biter. 
    menekşelerde açılır üstümüzde 
    leylaklarda güler. 
    bugünlerden geriye, 
    bir yarına gidenler kalır 
    bir de yarınlar için direnenler... 

    şiirler doğacak kıvamda yine 
    duygular yeniden yağacak kıvamda. 
    ve yürek, 
    imgelerin en ulaşılmaz doruğunda. 
    ey herşey bitti diyenler 
    korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. 
    ne kırlarda direnen çiçekler 
    ne kentlerde devleşen öfkeler 
    henüz elveda demediler. 

    bitmedi daha sürüyor o kavga 
    ve sürecek 
    yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! 


    burada da okuyorum.
  • Teşekkürler,
    Ne güzel hediye paketi, gri bulutlar
    Yağmur giyeceğim
    Yağmur giyeceğim.
  • Bir çocuğun avuçlarında saklıdır hayat;

    Durmak nedir bilmeyen topaçlar misali,

    Kaygısız düşler eşliğinde

    Biraz hoyrat her dem rahat

    Bir çocuğun avuçlarında saklıdır hayat;

    Küçük göletlere salınan gemiler misali

    Öyle engin öyle rahat

    Ve yağan karlara inat

    Zemheri soğukta bile tatlıdır hayat

    Bir çocuğun avuçlarında saklıdır hayat;

    Özgürce uçan kuşlar misali

    Öyle dingin öyle rahat

    Ve bir çikolatayla şenlenir hayat

    Bir çocuğun avuçlarında saklıdır hayat;

    Kaybolan yılları bulmak misali

    Öyle güzel öyle sıcak

    Ve uçsuz buçaksız uçurumlara inat

    Bir bohça oyuncağa sığar hayat

    öyle güzel sarı sıcak….

    GÖLGELER ADLI ŞİİR KİTABIMDAN (MEHMET DEMİR)
  • Çıkarı için verdiği yuvayı
    Aldı arının elinden insan
    Üzerine çiçek yerine su
    Kuru havayı da kovdu odasından
    İçeride insana aç insan
    Dışarıda karnı tok nemsiz arılar

  • İzleyenlere keyifli seyirler yaşattı, mutsuzluğum
    Yetkililerden yardım istiyorum, kalbim soruşturma başlatsın
    Aklım hem kendini hem beni tehlikeye attı
    Kahretsin, şimdi yine düşüneceğim.

    Tanrım, bu görüntüler İstanbul'dan
    İfadesinde "kış gelmiyor" dedi kendim
    "Hadi mutluluktan adam yapalım"

    Gözleri parlasın, gülüşü profesyonel
    Hüzün şampiyonu oldu geçen seneler.

    (gazeteci şiiri)
  • Bir dem daha koyu.
    Gökyüzü ve olayların iç yüzü
    Yaz'ı alelacele gönderdim çağırdım güz'ü
    Çok yaş almadığım halde
    Fersahlarca uzak geliyor çocukluğumun gündüzü...
  • Evet, hâlâ düştüğüm yerdeyim
    Evet, ayak izin hâlâ toprakta...

    Evet, karaladığım defter sonunda doldu
    Evet, şakımıyor artık kuşlar sabahları...

    Evet, ellerin ayazda sıcak bir eli kavrıyor, hissediyorum
    Evet, yaz ayında buzdolabından çıkmış margarin gibi oluyorum...

    Evet, depresif şarkılara devam
    Evet, kötü adamın merhametine sığınan saf,
    Evet, kitap sayfalarını buran, küllüğü sonuna kadar dolduran benim...

    Evet ulan evet, katil de benim maktul de
    Ve evet, ailenizin görüşmenizi istemediği çocuk da benim.
    Çektim, çekiyorum cefamı evet...
  • Geç değil, ağır değil, yavaş değil.
    Erken kaldım sana, senin suçun değil.
    Yedim, içtim, gezdim.
    Hızlı düşündüm, yanlış kararlar verdim.
    Öyle ki tez vakitte delirdim.
    Birden yatırdılar musallaya.
    Henüz sadece kırkımda...

    Geç değil, ağır değil, yavaş değil.
    Erken çok erkendi, senin suçun değil.
    Ağladım, sevindim, hissettim.
    Bu hayatı sadece ben seçtim.
    Soluksuz koştum ve gün geldi, bittim.
    Yolculuğum başladı sonsuza.
    Hatırlanmam her giden gibi, bir sonraki yaza...
  • Yeniden yazılmaz bu hikaye
    Boşlukları doldurmak kadar istemsizce
    Şeritler kayar altından hiç gitmesen de
    Elde var cevapsız sorular
    Bir gün belki birileri anlar
    Bu bir kaza süsü verilmiş intihar.
  • Bir kere miymiş; sevmek içten, öpmek lebden?
    Gün'ü kaybedenler, hep mi kaybetmiştir dünden?
    Ölmek mi isterim şimdi ruhum komadayken?
    İçin için yanıp da birden kül olmazken.
    Yaşıyoruz işte kendi derdimizle; herkes gibi, sen ve ben...
  • Şu duvarlar, şu sınırlar gerçek...
    Birlikte örüp, çizdiğimiz.
    Yasaklayan da, yasaklanan da biziz
    Çabalamaktansa, sihirli sözcüklerden medet uman da
    Öldüren ve öldürülen, nefesler, hayaller, hayatlar da
    Damları akan evlerde, seslerin yankılandığı köşklerde oturan da
    Biziz...
    Gerçeği fısıldayıp, yalanı haykıran da
    Dalgaya izin verip, dalgayı kıran da.
    Yaptıklarımızın, yapacaklarımızın,
    Tamir edip, yıkacaklarımızın...
    Hepsinin müsebbibi biziz
    Hepimiziz...
  • Uzun zamandır öyle...
    Alışmış ara sıra aynada denk geldiği yüz çizgilerine
    Rüzgar girmese de camdan, üşümeye.
    Böyle bir küflü yalnızlığın, rutinliğine.

    İhtiyacı canlıya..
    Banknota değil de kalbi atana.
    Umudu "hiçbir" zaman dönmeyecek devrana.

    O duruma doğru ilerliyorum yaşarsam..
    Herkesin gidişine arkadan mendil sallarsam.
    Bu yabancı, tereddütlü, eğreti bakışlardan kaçamazsam...
  • Bir gün ben de giderim ceketimi askıdan alıp
    Neresi olursa, sadece haritaya bir ok atıp
    Çünkü bu sokaklar hep sana çıkmış, çıkacak
    Çünkü İstanbul beni hep yıkmış, yıkacak..

    Hesap sormadan, vermeden
    Kim kimi kandırmış bilmeden
    Bir gün ben de kanatlarımı takıp uçuruma yürürüm
    Dibe varmadan kim bilir daha neler görürüm.

    Ortada şişenin dibi
    Küllükte izlemiş izmaritler birbirini
    Gece sakin, gece sessiz ilerlemiş
    Perde gözlerimden yavaşça inmiş...
  • kafası kıyak, kürekleri boşlamış sandalcı,
    beklenenden erken varacaksın dememiş miydi falcı?
    doğruya da yanlışa da eşit uzaklıktasın
    seçmedikçe de hep denizin ortasındasın

    cam fanusun içinde birkaç sinek
    bu tarafa bakan yok, delirdiğini kim bilecek
    belki de cehennem sürekli tekrardan ibaret
    geçti dediğin o elemli günler, eminim yine gelecek.

    iyiye giden yol, iyi olmak zorunda değil..
    kötüye giden yol, kötü olmak zorunda değil.
    yaşamak anbean tercih yapmak demekmiş anladım...
  • ateş sönse de karşıki tepede
    umudun dumanı hala tütmekte
    akıp gider zaman avucumuzdan
    güzel günler zihnimizde bizimle.

    sona beraber kürek çekiyoruz
    dünyanın yarısı boş mu be adem?
    yokuş yukarı kamyon itiyoruz
    derdimiz bir gün biter mi be adem?

    bir güz ki daha berbat zemheriden
    hayal ters kelepçe derdest edilen
    merhamet bekleme asla zalimden
    geçip gideriz elbet bugünlerden.'*'
  • İstanbul'u izlerim, kah yalnız, kah acısız.
    Gece ay ışığında, masumdur desen değil.
    İnsanlar ki diş dişe, geçmez vakit sancısız
    Yeni gün şafağında, adildir desen değil.

    İstanbul'u izlerim, yıldızlar ki uzakta.
    Birdenbire düşünce, Hızır'dır desen değil
    Tek an bile durmadan, her seferde ayakta
    Geçmez ki büyüyünce, Kamil'dir desen değil

    İstanbul'u izlerim, suskun, şaşkın, uykusuz
    Gamla yıkanmış yollar, solgundur desen değil
    Bir telaştır içinde, kim kaldı ki korkusuz.
    Sonu iple çekerken, yorgundur desen değil

    İstanbul'u izlerim, bize benzer hayatlar
    Yıkılmış tarihinde art arda saltanatlar
    Yaralar sarılıp da, dinecektir feryatlar
    Çirkindir desen değil, renksizdir desen değil.'*'
  • Sustum istediğin gibi, artık es
    Ey rüzgâr, işte şimdi 100 km hızla es
    Bundan böyle almayacağım gram nefes

    O kaotik şehirler benim…
    Mazgallar gibi içim, tıkanır sellerde
    Deniz kumundan sanki yüreğim
    Yıkılır depremlerde…

    Es hayat istediğin gibi, artık es
    Dilimi sonunda yutturdun
    Düşlerimi imkânsıza uçurdun...

    Sonuçta,
    Eller gibiyim yenik
    Eller gibiyim kırık
    Eller gibiyim uzak…
51 entry daha