sosyal adalet
-
mesela çocuklara kıyanlar linç edilerek cezalandırılmalı -
Sosyal adalet; hakların, korumaların, fırsatların eşit ve adil dağılımını sağlamaktır. Salt fırsat eşitliği olarak da görmemek gerekir sosyal adaleti. Fırsat yaratmak yetmez, süreç boyunca adaleti sağlamak gerekir. Örneğin istihdama erişimde eşitliği sağlamak yetmez, çalışma yaşamı boyunca da bireyi korumanız gerekir.
Kuçuradi'ye göre sosyal adalet sadece olanın değil olmayanın da adil dağılımıdır. Yani zengin bir ülke olup sosyal adaletin olmadığı bir ülke olabilirsiniz. Veya yoksul olup sosyal adaletin olduğu bir ülke olabilirsiniz.
Küreselleşme ile birlikte sosyal adaleti ulusal düzeyden ziyade küresel düzeyde ele almak gerekir. Ancak neoliberal kapitalizmin hakim olduğu bir kürede yaşadığımız için de sosyal adaletin s'sinden bahsedemiyoruz bugün maalesef. -
Adaletsizliğin kanayan bir yara gibi adeta kemikleştiği dünya düzeninde,
Sosyal adalet deyimi artık sadece kağıtlarda yazıdan öteye gitmeyen bir olgu durumundadır.
Ilginç olan , bu adaletsizliğe sebep olanlar , insan nüfusu içinde çok küçük bir azınlık olmasına rağmen, çoğunluğun bunu kabullenip , adeta kaderci bir zihniyetle sessiz kalması..
Dünyada %1 lik bir kesim , tüm dünya servetinin %82 sine sahip.
bakınız
Düzelir mi , mümkün görünmüyor, en azından bizim göremeyeceğimiz kesin.
-
asla olmayacak bir ütopyadır sonunda herkes zengine hizmet eder , sosyal hizmetler dahi marjinal kişileri zenginlerden uzak tutar -
sosyal hizmet okuyan biri olarak bu başlığa düşüncelerimi eklemeden geçemeyecektim. öncelikle başlığı açan yazar arkadaşıma çok teşekkür ediyorum böylesine ince bir konuya değindiği için, düşünceleri de çok doğru. gelelim biz sosyal hizmet uzmanlarının kendini paraladığı 'sosyal adalet' konusuna. her toplumda zengin-fakir hiyerarşisi vardır bilirsiniz. ben bu hiyerarşiye çok karşıyım. kapitalizmin getirdiği bir sınıflandırma olduğundan parasal egemenliğini sağlamış ülkeler sosyal adaleti de bozuyor egemenlikleriyle. ve bana göre sosyal adaleti ancak sosyal devlet gerçekleştirir. sosyal devletten kastım toplumunda ki zayıf halkaları bilen ve onlara yardım etmeye çalışan devlet. elde ki varlıkları herkese bölüştürsek- ki bu çok zor biliyorum- sosyal adaleti sağlamış olacağız. amaç toplum düzeyini eşitlemek zaten ,işte bu noktada biz devreye giriyoruz. müracaatçılarımızı olabilecek en iyi konuma getirmek için canla başla kuram ve yöntemler uyguluyoruz. onları anlamaya çalışıyoruz. ben bu bölümü okuduğum için çok memnunum çünkü tahammül edemediğim şeylerden biri de adaletsizlik ve haksızlıktır. umarım, umarım sosyal adaleti z kuşağı olarak sağlayabiliriz. gücümün yettiği kadar 'sosyal adalet' için savaşacağım. -
Günümüz toplumunun tüm sorunlarının anası olan kavramdır.Ekonominin ve gelirin eşit bir şekilde düzenlenemedigi daha doğrusu düzenlenmediği günümüz dünyasında insanlar belli varlıkları elde etmek ve daha çok kazanmak uğruna belli vicdani dürtülerini geri plana atmaktadırlar.Bu geriye atılan vicdan karşımıza büyük boyutta savaşlar,yoksulluk ve krizlet ile çıkmaktadır.Orta sınıfın giderek güç kaybetmesi egemenlerin gücünü arttırmakta ve insanın kişisel psikolojisinide etkileyecek raddeye gelmektedir.Hayattan umudunu kesen insanlar daha çok suça yönelmekte ve topluma daha çok zarar vermeye başlar sonrasında ise sistem tarafından emilmiş toplum tarafından yutulurlar.Günümüz dünyasında ya egemenler için üretecek ve sürüye dahil olacağız ya da bizim için hazırladıkları sonu bekleyeceğiz.Umarım dünyanın her yerine o beklediğimiz sosyal adalet tesis edilir