sen-siz ayrımını yapamayan insan

  • Öğrencilerimdir. Bal gibi de biliyorlar hocaya "siz" denmesi gerektiğini. Ama bize sen diyerek hitap etmek ayrı bir özgüven veriyor herhalde onlara.

    Gençliklerine veriyoruz. Sen diye hitap etmek, Bizim onların arkadaşı olduğumuzu düşündürüyor olmalı.
  • Az okuyan insandır.
    Yusuf abi sağolsun öğretti bize ilk konuşmada siz, ikinci konuşmada sen demenin makbul olduğunu.
  • Eğer o kişiyle daha önce hiç tanışıklığım yoksa bana 'siz' demesini elbette isterim nezaketen. Çünkü ben bu 'sizli' konuşma tarzını günlük hayatımda da hep kullanıyorum artık benden ayrılamayan bir parçam gibi. Yaşıtlarım çok samimiyetsiz buluyorlar demek ki saygı görememişler. Üzülüyorum ya bunu kasıntılık olarak algılayan 'insan kişileri' ile karşılaşınca. Ben saygıya, nezakete tapan bir insanım o yüzden böyle konuşmayı da huy edindirdim kendime. Bunun yanında gereksiz samimiyete gerek yok ya. Amaaannnn..
  • aykut elmas'ın bir vine videosu vardı bu durumun ne kadar berbat olduğunu kesinlikle özetliyor.
    işte o video
  • İletişim, içerisinde bir takım tercihler barındırır. İletişimin şekli, iletişimde bulunacak kişi, iletişim ihtiyacı vs....biri sizinle iletişime geçtiyse ve iletişim tarzından memnun değilseniz iletişiminizi sonlandırırsınız, memnun olmayacağınız bir iletişim kurulacağını hissederseniz hiç başlamayabilirsiniz, zaten bu tip rahatsızlıkları olanlar insanların kıyafetlerine, tiplerine göre de bir kategori geliştirip onlarla yakın temasta bulunmazlar. Zaruri olarak bir iletişim kurulacaksa da ve bunun için karşındakinin alanına girdiysen, karşındakinin nasıl konuştuğu seni hiç alakadar etmez. ağzını açma hakkın yok. O kişinin tercihlerini değiştiremezsin. Nezaket kuralları gibi bunlarda bir kuraldır, herkes tarafından bilinmelidir ama bilinir ama bilinmez yazılı kaynağı yoktur neticede kimse yargılanamaz böyle bir şey için. Tahminimce beyaz Türk denilen zımbırtıların yakarışlarıdır. Dedelerinin aldığı alafranga tuvalet terbileyeleriyle, Fransız edep kurallari takintilarindandir.
  • Bir zamanlar bu ayrıma tahammülüm olmamasına karşı şimdilerde, yaş almanın verdiği olgunlaşmayla mı diyelim bilmem, hiçbir şekilde kızmayıp her türlüsünü saygıyla karşılıyorum.
  • konuşmayı bilmiyordur, mağlum'*' davar hani.
    hayır şeyi anlamıyorum madem siz bu ayrımı yapabiliyorsunuz, bir insana nasıl olur da davar yakıştırmasını uygun buluyorsunuz?
    edit: başlık düzeltme talebinde bulundum ve kabul edildi. başlığın ilk halinde ''insan'' yerine ''davar'' yazıyordu.

    imla editi: mağlum ne melike mağlum ne demek ya?
    mağlum şekilde yazılan anlamsız kelime ''malum'' olarak düzeltildi.
  • saygısızca başlık açıp insanları aşağılamaya çalışan kişi, kendisine siz denmesini isteyip saygı bekliyor. söyleyeceklerim bu kadar..
  • bir kere çok" davarca "açılmış bir başlıktır.
    kusura bakma da sana laflar hazırladım. Bir kere başlıkta yap'a'mayan dersen işin kasıtlı olarak yapılmadığı anlamı çıkar, böyle bir durumda da karşı tarafa davar demek tam bir davarlık olur. Art niyetli olarak yapılmıyorsa çok da şeapmamak lazım. Ben başlıktan kibir sezdim. beyefendimize /hanımefendimize birisi "siz" dememiş diye o da koşa koşa buraya başlık açmaya gelmiş üstüne bir de hakaret etmiş (bkz: Sen kimsin sen nesin ya)

    Düdüt : başlık değişmiş. eski hali "... ... Ayrımını yapamayan davar" Dı.
  • neredeyse 15 yıl olacak...
    oyunculuk seçmeleri için bir tiyatroya gitmiştim. birbirini ilk defa gören insanlarız. oda kalabalık. yirmi kişi varızdır. tiyatronun bir elemanı -şu an hatırlamadığım- bir şey sordu odadakilere teker teker. "siz" diye hitap ediyor. sıra bana geldi; önce "siz" dedi, lâfa girmeden bu kez de "sen" dedi. (bir yanlışı düzeltti sanırım kendince) öyle gücüme gitti ki, o davarlık karşısında kendimi bir an nezakete lâyık görülmeyen bir "davar" gibi hissetmiştim.
    bak gene sinirlendim.
  • Kötü yetiştirilmiştir diye düşünüyorum.
  • ana dili ingilizce olabilir, mazur görün.
  • genellikle türkçe ve diksiyon konusunda sıkıntısı olan insandır. iş hayatında birçok probleme şimdiden "merhaba" demesi muhtemeldir. profesyonel insanlar bu gibi ince detayları önemserler ve dikkat edilmesini bekler. o yüzden küçük yaşta diksiyon ve türkçe eğitimi çok ama çok önemli.
  • Önemsemiyordur.
  • Şu şekilde konuşabilir.
    “Sen bana çok güzel geliyorsunuz.”

    Veya şu şekilde bir aksiyonu yapabilir.
    “Sen bakarmısın”
    -Evet
    “Buraya gelsene bi”
    -niye?
    “Aaa pardon, siz o değilmişsiniz”
    karşısında ki karizmadan etkilenen soran,
    “Ben sizi şey sandım da”
    - ney sandın!
    “Şey, ıhm, İ partisi görevlisi” - kendisi C partisi görevlisiydi yan sandıkta-
    - hayır, ben sandık başkanıyım.

    Özetle burnu havada, insanları kategorileştiren bir okumuş cahil olabileceği gibi,
    Türkçesi yetersiz, özgüveni yüksek bir hödük de olabilir.
  • ilk defa konuştuğu bir insanı asker arkadaşı zanneden tiptir (istisnalar vardır). gıcık olunur.