sancı

  • emine ışınsu nun 18 romanından biridir. işkence edilerek öldürülen ülkücü şehitlerden biri olan dursun önkuzu nun hayatını anlatır.

    türk milli kültür vakfı ödülü'nü yazarına kazandırmıştır. her ülkücü/milliyetçi türk gencinin okuması gereken kitaplar arasındadır. 1968 ile 1980 arasındaki türkiye'nin görüntüsüdür kitap. bu dönem ülkenin en sancılı dönemi olduğundan olsa gerek ismi sancı'dır. kitabın arkasında şunu der: ' ülkücüler olmasaydı sancı romanı olmazdı. fakat bu kitabın etkisi o kadar kuvvetli ve yaygındır ki, belki sancı olmasaydı sonraki nesiller o kadar ülkücü olmayacaktı.'

    --- spoiler ---
    patlamış kanayan dudaklarının arasından yeşil bir sıvı sızıyordu.
    - eee ne yapacağız bunu?
    - bırakalım böyle.
    - hıyar ağası, yaşarsa, konuşur, bırakılır mı böyle?
    - öldü be, çoktan öldü.
    - cesedi nasıl kaldıracağız, çocuklar var koridorda.
    - kendi arkadaşları yaptı ya.
    - geç onu, hem hademe gördü bizi, hem seyhan akşamüzere gazi'deki olay için...
    - hangi olay?
    - kes, kes sesini...
    - yahu ne kızıyorsun, şimdiye kadar hiç öldürmedim, ölü bile görmedim ben.
    - iyi iyi, büyüdün artık.
    - susun, ne yapacağız şimdi?
    - leş bu be, komprador leşi, bırakalım, faşist kargalar yesin.

    gerilen sinirler birden boşandı. gülmeye başladılar. derken ölü görmemiş olanı, kıvrandı iki büklüm, kustu.
    - öf be kokuttun odayı.

    aynı anda, mehmet'in gözü pencereye ilişti. adnan'ı dürtüp işaret etti. hepsi gördüler. hiçbir şey konuşmadan, dursun'un bacaklarından ve kollarından tutup, bir iki salladılar ve hız alıp, kapalı cama doğru fırlattılar.
    kırılan camların şangırtısı dursun'u bir an kendine getirdi, içinden dündar bey'e seslendi:

    "hem erenler ölmez efendim, suret değiştirirler."

    sonra hiçbir şey görmedi, işitmedi, hissetmedi...

    dursun’un yaralı, cansız bedeni, küçük bir kan gölünün ortasında, taşın üstünde yatıyordu.

    kalabalık derlendi çevresine… gittikçe büyüdü halka. büyüdü… büyüyor…
    --- spoiler ---

    "hem erenler ölmez efendim, suret değiştirirler."