sanat

  • Bir devletin can damarlarından biridir
  • yetenek.
  • çok eskiye gitmeye gerek yok. sene böyle 2007-2008 civarları. okulda bildiğin resim yapıyoruz, halı dokuyoruz, mini heykeller yapıyoruz kilden ve bunları sıradan bir iç anadolu ilçesinde yapıyoruz. sonrasında şimdi bakıyorum bu derslerin neredeyse tamamı kalkmış... kendi dokuduğum küçük halı hala memlekette durur mis gibi kusursuza yakındı. sanırım eğitimde ileri gideceğimize her geçen gün geriye gidiyoruz. çocukların elinden sanatı alıp tablet veriyoruz... umarım atölye dersleri müfredata daha çok dahil olur ve bu derslere özel nitelikli atölyeler inşa edilir. sanat bir çocuğu hayatının başında heveslendirebileceğimiz en güzel yatırımlardan. meyvesini elbet verir.
  • Sanat için mi yoksa toplum için mi olması gerektiği hali hazırda zihnimi kurcalayan hede.
  • Sanat...
    Bu kısıtlı ve gittikçe daha da kısıtlanan maddi dünyada, ötelere açılan kapı...
    Işıklı caddelerin ara sokaklara kıvrılan yüzüdür sanat. Ağlayan bir kadının o asil yüzü belkide...
    Belli bir kalıba alınamayan ve hatta ismi dahi konulamayan bir kalp çarpıntısıdır o.
    Ona kimi zaman bir galeride rastlarız, kimi zaman bir mabedde, kimi zaman tınılarda, kimi zaman kelimeler arasında ve kimi zaman yalnızlığın ta kendisinde...
    Sanat bilim değildir. Kanıtlanamaz. Ve sanat fikir değildir yargılanamaz.
    O kendi öz varoluşu içerisinde sadece kendisini taşır ve sadece kendisiyle yarışır.
    Kanıtlanamaz oluşu, estetiğe dayalı yüzünden vücuda gelir, yargılanamaz oluşu her daim eşsiz oluşundan...
    Yüzyıllar boyu insanın ruhunu ispat edişidir sanat. Bütün maddi buhranlara inat,
    manevi bir şeylerin süregelen ruhsal güdüsüdür. İnsanoğlu geliştikçe gelişen,
    insanoğlu tükendikçe tükenen bir dinamodur sanat Varsa bir insan ve yaşıyorsa, sanatta vardır yaşıyordur.
    Yaşamak dediğimiz meseleyi ölümle sonlanan basit bir hezeyana indirgeyemem. Mezarlıklarda
    yaşar, mezartaşlarıda ve hatta bu fikrin tezatını haykıran bir söylemle donanırsak,
    yeni doğmuş bir bebek gibi yaşar mezartaşları. Her an yeni bir ibreti, abidevi duruşlarla tapteze bir yaşam gibi büyütür onlar.
    Ölmüş bir ressam düşünelim. Yaşamı sonlanmamıştır. Bilakis yaşamı yaşamlanmış, fikri fikirlenmiş ve
    söylemek istedikleri ezele uzanmıştır.
    Bir şair düşünelim,
    Bir roman yazarı,
    Ya da bir bestekar,
    Sürekli yeni bir ölüm ve yeni bir yaşamla taçlanan dünya üzerinde sanatın oluşturduğu yaşama bürünmüşler
    ve sanatın sonsuz yaşamında ebedi olarak kendilerini zamanla eşdeğer ama zamansız bir duyuşla yenilenmişlerdir...

    youtubetan kaldırmamış olsaydım seslendirilmiş olarak sizinle paylaşırdım.
  • Attigimiz her adimda, aldigimiz her nefeste varolan olgudur. Kitabini yazarken kalemi tutusunda bir yazarin, podyumda yururken bir mankenin, kulakliginizi taktiginizda dinlediğiniz notalarda muzisyenin, bir tablodaki renklerin ahenklerine bakarken ressamin, topun pesinde kosarken futbolcunun, sevginin ve merhametin vucut bulmuş hali olan annelerimize bakarken kalbin, aynaya baktığımızda gördüğümüz yansimada ise yaraticinin sanatina şahitlik ederiz. Tesekkurler. '*'
  • ilköğretimde sanatsal dersler resim ve müzik. Ancak bu dersler o kadar önemsiz görülür ki, test çözülerek geçirilir genelde. Oysa sanat insanı incelten, geliştiren ve ruhları keşfe çıkaran yanıyla matematikten daha öncelikli olması gerektiğine inanıyorum.
  • vikipediye göre genel tanımı yaratıcılığın veya hayal gücünün ifade edilmesidir.
    sanat kelimesi kökeninde aslında yapay anlamı taşımaktadır.
    (bkz: görsel sanatlar)
    (bkz: sanatçı)