sadece blog yazarlarının bilebileceği şey

saatlerce uygun başlık için ilham perisini kovalamak.

İnsanların yorumlarına küçükte olsa samimiyetle bir cevap yazdığında istatistiğinde çok bir öneminin kalmadığını bilmek.

yazılan yorumlara yanıt vermek için 2 saat uğraşmak.

Tamamlayamadığın bir yazıyı taslak olarak kaydetme.

Her seferinde "ne yazayım, ne yazayım" diye kafa patlatmak

Bu cumle olmadi baska bise ile baglamak lazim denilesi durumdur.

(bkz: istatistik sayfasını refresh etmenin verdiği mutluluk)

SEO için 300+ kelime.

Bloğun "tazeliğini" koruması için düzenli yazma gerekliliği, düzenli yazma işinin belirli bir süre sonra rutine dönmesi, rutin içerisinde yazılanların samimiyetten uzaklaşma tehlikesi...

(bkz: kişisel blog)

"merhaba dünya"
(bkz: wordpress)

Düzenli yazı yaz, sosyal medyada paylaş, görsellerin iyi olsun sonuç tabiki fiyasko...ziyaretçi sayısını arttırmak için nette sörf yapmak

Yazılarını başka yerde görmek. İşin tuhafı bu başka yer en bilinen kitap satış dükkanı ve bir kitap. Çok satanlar listesinde lisede yazdığın yazıların başkası tarafından kitaplaştırıldığını görmek herhalde bir blog yazarını üzer. Üzdü de. Ama zaman geçtikçe ve o yazıların ne kadar boktan olduğunu görünce, geçti.