plaza dili

4 entry daha

  • güldür güldür show'un aynı isimli bölümü konuyu harika anlatmaktadır. link
  • türkçe söylenebilecek sözleri ingilizce olarak söyleyen ve havalı olan sanan kitlenin kullandığı dil. bence keko dili.
  • mail dili ve edebiyatı ile eşdeğerdir. asgari ücretle çalışan beyaz yakalıların, şirket ceolarından daha fazla kullandığını gördüğüm dil.
  • Elimde olmayarak kullandigim dildir. İngilizce bir bolumde okuyorum ve bazi sozcukleri istemsiz bir sekilde ingilizce soyluyorum. (bkz: meeting)(bkz: parent)(bkz: i hope so) niyeyse ozellikle bu üçünün turkcesini unutuyorum hep konusurken.
  • Belli bir kesimin "bakın ben harika ingilizcemle türkçe konuşmaya çalışıyorum" havası veren ve her seferinden bazı kelimelerin sonunu uzatarak sinir bozan tikican grubunun oluşturduğu bir konuşma şeklidir.

    Mümkünse benden uzak allah'a yakın :)))
  • halk arasında yavşak dili olarak bilinen.
  • acayip iticidir, duyulduğu an yere yatıp ölü taklidi yapılmalıdır.
  • birazda hangi sektör olduğuna bağlıdır. bende işlek bir ilçenin, ünlü bir plazasında çalışıyorum ama kimse ağzını geveleyerek konuşmuyor yada araya farklı karakterler eklemiyor. her şey normal yani.
  • Kongre ve organizasyon sektöründe çalıştığım zamanlar çokça maruz kaldığım, abartıldığında kabak tadı veren dildir. Öyle ki bir etkinlikte son provadan sonra "her şey clear mı" ifadesiyle iyice tiksindim bu dilden.
  • Ahmet beyin fikrini "ignor" etmeyiniz, cansu hanıma dosyaları "feedback" yaptınız mı, mailleri "check" etmeliyiz, toplantını sonuçlarını bana mail ile sendleyebilirsiniz, falan filan daha uzar gider. Gerek var mı, yok ama işte özentilik de diyemeyiz, bir standart haline gelmiş zira ve bu tür şeyleri bilmeyen insanlara da küçük düşürücü bir gözle bakılıyor. Ama yine de kullanılması gereksiz bir dil hem de çok gereksiz, cool ya da kültürel olmak böyle bir şey değil.
4 entry daha