özgüven eksikliğinin nedenleri
-
Bence tamamen yetiştirilme tarzından kaynaklanan eksikliktir. Tam da bu noktada (bkz: ebeveyn) lere büyük görev düşmektedir.
çocukların bol bol şımartılması anlamında söylemiyorum bunu ama en azından onlarla konuşurken onların göz hizasına eğilmek, kendilerini ifade etmelerine izin vermek ve sorularının her birini sabırla cevaplandırmak bu taktikler arasında sayılabilir. -
(bkz: yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır) -
Bence en önemli faktör ailedir.egitim seviyesi düşük ailede çocuğa söz hakkı tanınmaz.sen yapamazsin denir.en ufak hatanda azarlanirsin.çay dökersin azarlanirsin yere ekmek düşer yine azarlanirsin.Ne zaman kendimiz birşey yapmaya kalksak o işi elimizden almaya çalışırlar.ister istemez bilinç altımız da kendimizi beceriksiz gibi hissederiz.baskalarinin bizden daha iyi olduğunu beynimizin en derinlerine istemeden de olsa sokarlar.Kiyaslamaya maruz kalirız sürekli. Ben en önemli faktörün çocukken yetiştirilme tarzımız olduğunu düşünüyorum -
Aile faktörünün yanına okul ortamı da eklenmelidir. Çünkü her sınıfın fazla kilolusu, çalışkanı, hep en önde oturanı olduğu gibi hep bir alay edileni de vardır. Eğer aile bu durumda kişiye arkasında olduğunu hissettirmezse kişiyi çok stresli günler bekleyebilir.
Aynı zamanda bu bir kişilik meselesidir benim örneğime göre. Bazılarını bu durum hiç etkilemez aksine daha güçlü bir kişiliğe sahip olur.
-
Şiddet (her türlüsü) çocuğun kendi içine dönük olmasının en büyük etkenidir. şiddet görüp öz güveni yerinde olan bir insan yok denecek kadar azdır. diğeri de ailesinden veya yakın çevresinden birisinin başına bir şey gelmesi sonrasında oluşabilecek bir sarsıntıdır -
Ebeveynin çocuğa küçüklüğünde yaptığı aşırı korumacı tutum -
Sahip olunan w204 fl yi satıp , poloyla dolaşmak, kısaca attan inip eşşeğe binmek, 100birimlik özgüvenden en az 40birim silmek demek. -
Gelişim psikolojisinde kişilik gelişimini inceyelen Erikson'da 1,5-3 yaştaki çocuklar özerk pak isterler. Küçük sorumluluklar almak ister,l. Çocuk ilk defa tek başına hareket etmek ister ve yetişkin yardımını reddeder. Anne-babalar ise çok koruyucu bir tutumda olduklarında çocukları kendilerine bağımlı hale gelir. Kendi başına hiçbir şey yapamaz. Büyüdüğünde de kendi kararlarını alamaz, kendi yeteneklerinden şüphe eder, sorumluluk bilinci gelişmişmez.
Yine Erikson 3-6 yaştaki çocukların ise merak ve araştırma duygusunu doyurma eğiliminde söyler. Bu yaştaki çocuklar arka arkaya onlarca soru sorar. Hiç yorulmadan. Çünkü çocukta öğrenme arzusu var. Anne-babalar çocuğu başından savmak için sorulara cevap vermiyordu ya da soru sorduğu için çocuğa kızıyorsa çocuklar büyüdüğünde içine kapanık, çekingen, pısırık bireyler oluyor.
Sonuç olarak bu iki dönemde anne-babaların çocuklara davranma şekli onların gelecekte özgüveni olmayan bireylere dönüşmesine neden oluyor. -
çocukluk döneminde ezilmek ve bu süreçte ailenin destek olmaması/farkında olmaması. -
Kisinin buyudugu ortamdan kaynakli olabilir, yasadigi bir olaydan kaynakli olabilir.
Kucuklukle alakali olduguna kesinlikle katiliyorum ama cocuklara ozguven asilamaya calisirken onlara kaldiramayacagi yukleri vermemeye dikkat edilmelidir. Cunku insan her seyi dusunemeyebilir. Sonuclari dusunemeyebilir. Olumsuz sonuclardan dolayi da mutsuz cocuklar, kendi hayati kendi karari diyerek olayin icinde siyrilan sozde anlayisli ama aslinda sorumsuz ebeveynler ortaya cikacaktir.